| Konu: | 3 Aralık günü Genel Kurulda okunan Danışma Kurulu önerisine ret oyu kullandığına, Meclis Başkanlığına verdiği dilekçeyle 2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2018 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde yapılacak görüşmelere ilişkin söz talebinde bulunduğuna, İç Tüzük 60 ve 61'de söz alma ile söz sırasının nasıl dağıtılacağının tanımlandığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 05.12.2019 |
ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Tabii, biraz evvel okuduğunuz karar mıydı, duyuru muydu tam anlayamadım, sanırım açıklarsınız bir süre sonra.
Şimdi, değerli arkadaşlar, geçtiğimiz gün, 3 Aralık günü burada bir Danışma Kurulu önerisi okundu ve ben kişisel olarak ret oyu verdim ama Meclisin büyük bir çoğunluğu, bütün gruplar uzlaşı hâlinde o Danışma Kurulu önerisini karar hâline getirdiler. Doğru bulmamakla birlikte uymak dışında bir seçeneğim yok bu alınan karara ve buna uygun davranmamız gerekiyor fakat bizim elimizde de bir Meclis İçtüzüğü var. Ben, Danışma Kurulu kararı çıkar çıkmaz, karar burada okunduğu andan hemen sonra Meclis Başkanlığına, bütçe üzerine yapılacak görüşmelere ilişkin Danışma Kurulunun aldığı kararı ekleyerek bu karar kapsamında bütçe üzerine şahsım adına söz talebinde bulunduğumu bir dilekçeyle bildirdim çarşamba günü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERKAN BAŞ (İstanbul) - Şimdi, bu dilekçeye herhangi bir yanıt verilmedi. Bugün sabah saatlerinde benim Meclisteki odam aranıyor ve cuma günü saat on birde söz talebinde bulunan bütün milletvekillerinin kişisel olarak gelmesi gerektiğini söylüyorlar. Şimdi, arkadaşlar İç Tüzük 60 söz almayı tanımlıyor, 61'de söz sırası nasıl dağıtılır tanımlanıyor. "Söz, kayıt ve istem sırasına göre verilir." diyor. Şimdi, eğer benden önce başvurmuş bir arkadaşımız varsa tabii ki ben onun hakkını istemiyorum. Fakat, zaten ortada bir başvuru varken bu yeni usul uygulamasını doğru bulmadığımı paylaşmak istiyorum. Şimdi, teamüller oluşabilir, fakat teamüllerin mevcut İç Tüzük'ün geliştirilmesi, kolaylaştırılması, demokratikleştirilmesi doğrultusunda kullanılması gerekir. Zaten, şahıslar adına yapılan konuşmaların gruplar tarafından belirlenmesi İç Tüzük'ün...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
ERKAN BAŞ (İstanbul) - Dolayısıyla, zaten gruplar adına sayısız konuşma yapılırken şahıslara İç Tüzük'ün tanıdığı hakkın da grupların kendi arasında oluşturduğu bir mutabakatla belirlenmesi ve bu gruplar eğer uygun bulurlarsa, eğer teveccüh ederlerse grubu olmayan partilerin ya da bağımsız milletvekillerinin konuşması usulü bana sorarsanız İç Tüzük'e aykırıdır. Dolayısıyla, şahıslara tanınan hakların şahıslar tarafından kullanılmasının yolunun ve yönteminin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Uğradığım mağduriyeti de Genel Kurulla ve Başkanlık Divanıyla paylaşmış oluyorum.
Teşekkür ederim.