GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2011-2014 ve 2015-2016 Yılları Denetimine İlişkin Raporlarının Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2011-2016, Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün 2011-2016, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun 2015-2016, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 2011-2016 ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016 Yıllarına Ait Bölümleri ile Raporların Bu Bölümlerine Yapılan İtirazlar ve Komisyonun Görüşü (3/21, 22, 23, 24, 25, 26, 27) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:04.12.2019

CHP GRUBU ADINA SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; KİT Komisyonunun 2011-2016 yıllarını kapsayan TOKİ Raporu üzerinde grubumuzun itirazları üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

TOKİ'nin kuruluş amacı ve felsefesine baktığımızda, Kurum, evi olmayan orta ve dar gelirlilere sosyal konut yapmak amacıyla kurulmuştur ama bugün geldiğimiz noktada maalesef bunun böyle olmadığını, rantın merkezi hâline geldiğini görmekteyiz. 1984 yılında kalite sembolü olup piyasadaki şirketlere örnek olarak gösterilen TOKİ günümüzde kalitesizliğin sembolü hâline gelmiştir. Günümüzde TOKİ sayesinde kentler özelliğini yitirmiş, tarih boyunca kimlikleri olan bu şehirler âdeta kimliksizleştirilmiş, şehirlerimiz, giriş ve çıkışlarına TOKİ'nin yaptığı çirkin, yüksek katlı binalar nedeniyle nefes alamaz hâle gelmiştir. TOKİ, bugün amacı dışında, sosyal konut yapmaktan çok hastane, köprü, iş merkezi, AVM yapma yoluna girmiştir. TOKİ, AKP hükûmetleri döneminde 70 milyar TL'nin üzerinde 5 binden fazla ihale gerçekleştirmiş ve bu dönemde müteahhit firmalara 50 milyar TL'nin üzerinde hak ediş ödemesi yapmıştır. Kamu İhale Kanunu'na 2003 yılında eklenen ve TOKİ'ye kamulaştırma, mülkiyet, arsa temini, imar işlemleri ve uygulama projesine ilişkin şartlar aranmaksızın ihale yapma yetkisi veren düzenlemeyle ilgili ciddi sorunlar yaşanmaktadır. TOKİ'ye verilen bu yetki, koordinasyonsuzca ve ihale sonrası ortaya çıkan sorunlar nedeniyle, Sayıştay raporlarında da gördüğümüz üzere önemli zararlara yol açmıştır. Sayıştayın, TOKİ'nin hesaplarına ilişkin raporlarında, mülkiyet, arsa temini ve uygulama projesi gibi süreçler tamamlanmadan yapılan ihaleler sebebiyle kamu zararına yol açan birçok örnek vardır. Örneğin, Tokat'ta hastane inşaatı için yapılan ihaleden sonra hastanenin yapılacağı bölgenin altından fay hattı çıkmıştır. Konya'da ise 32 derslikli okul yapımı için gerçekleştirilen ihaleden sonra aslında o alanda belediyenin zaten 2 adet okul yapmış olduğu ortaya çıkmıştır. Bunlar sadece birkaç örnektir.

Bir diğer önemli konu ise TOKİ'nin iştiraki olan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketidir. Emlak Konut A.Ş.'nin gerçekleştirdiği birçok lüks konut projesinde satılan bağımsız bölümlere ilişkin tapu harçları satış bedeli üzerinden değil, arsa payı üzerinden ödendiği için bu yolda kamunun gelir kaybına uğradığı ortaya çıkmıştır. İktidarın arsa, emlak rantı tezgâhı hâline getirdiği bu şirketin Sayıştay denetiminden kaçırılmasının yolu ise 18 Kasım 2013'te yapılan bir halka arz operasyonuyla gerçekleşmiştir. Halka arz sonucunda TOKİ'nin ve kamunun hissesi yüzde 49,33'e düşmüş ve kamu payı yüzde 50'nin altına düştüğü için şirket Sayıştay ve KİT Komisyonu denetim alanından çıkarılmıştır. Halka arzda Emlak Konut AŞ'nin yüzde 26,66 oranındaki hissesi 1,3 milyar TL bedelle borsadaki yatırımcılara satılmıştır ancak şirketin yeniden AKP Hükûmetinin kontrolüne girmesini sağlamak amacıyla borsada işlem gören yüzde 2,73 oranındaki hissesi daha sonra geri alınmıştır. Sonuçta dolaylı olarak kamunun hâlen yüzde 50 hissesi bulunmaktadır. Buna rağmen, ısrarla, şirket, yeniden Sayıştay ve KİT Komisyonu denetimine girmesi gerekirken bu gerçekleştirilmemektedir. (CHP sıralarından alkışlar)

Daha fazla usulsüzlük var mıdır? Tabii ki vardır. Emlak Konut AŞ'nin, az önce söylediğimiz gibi, 25,66 oranındaki hissesi 1,3 milyar TL bedelle yatırımcılara satılmıştır yani şirketin yüzde 2,73 oranındaki hissesinin bedeli 138 milyon TL'dir ancak 18 Kasım 2013'te 138 milyon TL'ye satılan bu hisse yaklaşık kırk beş elli gün sonra -138 milyon TL'ye satılan hisse- 223 milyon TL'ye aynı şirket tarafından geri alınmıştır. Dolayısıyla elli gün sonra şirket tam tamına 85 milyon TL zarara uğratılmıştır.

Sayın milletvekilleri, hesaplar ortada. Bence elimizi vicdanımıza koyup dinlemeye devam edelim bu TOKİ'nin yaptıklarını. Peki, rant burada bitmiş midir? Hayır, bitmemiştir. TOKİ, denetimden çıktıktan sonra, bu şirkete çok değerli arsaları doğrudan satmıştır. Şirket, bu kamu malı olan arsaları, TOKİ'den devraldığı bedellerin çok üstünde fiyatlarla çeşitli firmalara, arsa karşılığı gelir paylaşımıyla peşkeş çekmiştir. TOKİ çok değerli arsaları düşük bedellerle Emlak Konut AŞ'ye devretmiş, şirket bu arsaları düşük paylar karşılığında çeşitli firmalara vermiş; sadece vermekle de kalmamış, daha inşaatına başlanmamış bağımsız bölümleri peşin parayla satın alıp o firmaların inşaat yatırımlarını da finanse etmiştir.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hepsi uydurma! Hepsi uydurma!

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - TOKİ'de dönen dolapları, yolsuzlukları, rantı burada anlatmaya başlasam...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sen hiç okudun mu Sayıştay raporlarını?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hepsi uydurma!

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, bir sayın hatip konuşuyor. Lütfen, rica ediyorum...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tane tane anlatıyor, anlayana!

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - TOKİ'de dönen dolapları burada anlatmaya çalışsam on dakika yetmez, saatler sürer ama saat bile çatlar benim anlattıklarım karşısında. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Başta ne demiştik? TOKİ evsizleri ev sahibi yapmak için kuruldu ama sonuçta geldiğimiz noktada TOKİ rantın merkezi hâline geldi.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Kamu İhale Yasası'na göre ihale yapıyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Dinle, dinle öğren! Dinle öğren!

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - TOKİ zenginlere ev yapıp, fakirlerin evlerini başlarına yıkıp yandaş şirketleri de zenginleştirmiştir.

Peki, bu zenginleşme nasıl olmuştur? TOKİ'nin işlerinin büyük bir kısmı 2000'li yıllarda kurulan firmalara verilmiştir. Bu şirketlerin kim olduğuna baktığımızda, tabii ki, tahmin edeceğiniz gibi hepsi yandaş firmalar çıkmıştır.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ondan bağırıyor zaten.

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - İnşaat ve gayrimenkul sektörü darboğazdayken, inşaatçılar ve müteahhitler kan ağlıyorken bazı firmaların kârına kâr katması hakikaten ibretlik bir durum.

Peki, örnek vermek gerekirse... Bu örnekleri ben vermiyorum, Sayıştay veriyor; Sayıştay raporlarında var. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Duydun mu nereden okumuş, öğrenmiş?

Raporu ver, raporu; okusun.

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Mesela ben çok merak ediyorum, bu Pasifik İnşaat kimin? Bu Tahincioğlu İnşaat kimin? Bu Makro İnşaat kimin? Bu firmaların diğer firmalardan farkı ne, özelliği ne?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Beylikdüzü inşaat kimin mesela, Beylikdüzü İnşaat? İmamoğlu İnşaat kimin?

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Yoksa saraylarda, yukarılarda akrabaları, eşleri dostları mı var?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Mesela İmamoğlu İnşaat kimin?

BAŞKAN - Sayın Güler... Sayın Güler, rica ediyorum... Sayın Güler, rica ediyorum...

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Yoksa TOKİ yukarıda dayısı olanları kollayıp onların para kazanmasını sağlayıp "İşleri yolunda gitsin, dayısı olmayan batsın." diye mi düşünüyor? (CHP sıralarından alkışlar)

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Aynen öyle.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Dayıları bağırıyor oradan dayıları.

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Peki, şimdi, farklı bir açıdan da bakalım: TOKİ bu kadar ev yapıyorken, inşaat yapıyorken bakıyoruz, TOKİ'de bir memnuniyetsizlik oranı var yüzde 50'nin altında. 46 bin davadan, TOKİ, 26 binini kaybetmiş; bunun sonucunda da 165 milyon lira tazminat ödemiş ve bu davaları kaybetme sebepleri usulsüz ihale, işleri teslim etmeme, işçi alacakları ve icra şeklinde.

"İş" demişken iş güvenliği açısından da baktık TOKİ'ye. Tabii, TOKİ yönetiminin gözünde insan hayatının bir demir parçası kadar değeri olmadığını gördük. Bir demir parçası kadar TOKİ gözünde insan hayatının bir değeri yok. TOKİ'nin yaptığı konutlarda çalışırken birçok işçi hayatını kaybetmiş, iş kazasına uğramış. Ve şantiyelere bakalım dedik. Mesleki eğitimlerin tam olarak verilmediğini, iş elbisesi ve koruyucu araç gereçlerin temin edilmediğini, iş güvenliği açısından gerekli önlemlerin alınmadığını da gördük. Bunu ben söylemiyorum, yine Sayıştay raporlarında var, bakıp okuyabilirsiniz.

Şimdi, sayın milletvekilleri, bu ülkede dar gelirliler, bırakın ev sahibi olmayı yiyecek ekmek bulamıyor; elektriğini, suyunu, doğal gazını ödeyemiyorken, vatandaş yoksulluktan kıvranırken sizler yandaş firmalara kamunun parasını, hepimizin vergisini peşkeş çekiyorsunuz TOKİ aracılığıyla. (CHP sıralarından alkışlar)

Tüm bu gerekçelerle parti grubumuzun yaptığı itirazlar da dikkate alınarak ülkenin en büyük müteahhidi hâline gelen TOKİ'nin ibra edilmemesi ve kurum yöneticilerinin yargı önüne çıkıp adaletin tecelli etmesi için tüm milletvekillerimizin elini vicdanına koyup oy kullanmalarını diliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)