GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:23
Tarih:27.11.2019

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu torba yasa dün Meclisimize geldiğinde Antalya Milletvekilimiz, eski Emniyet Genel Müdürümüz Sayın Kemal Çelik Beyefendi buradan güzel sözler söyledi, dediler ki: "Emniyet Genel Müdürlüğümüze teknik bazı haklar getirilmiş; güzel bir çalışma yapmış arkadaşlarımız, bu kanun teklifi Emniyet teşkilatımız için gerçekten çok güzel düzenlemeler getiriyor, onun için biz minnettarız."

Değerli milletvekilleri, Allah aşkına, Emniyet çalışanlarının yani polislerin ve sivil memurların hangi ciddi sorununu bu torba yasa çözüyor? Emniyet mensuplarını aldatmanın bir âlemi var mı?

Polis memurları bugün mağdurdur. Polis memurları huzursuzdur. Her sene 50'den fazla polis intihar etmekte, çoluk çocuğunu katletmektedir. Bir gün tatil yapamıyor polislerimiz. Bayramları yok, seyranları yok. Mesai mefhumu malum, geceleri yok, gündüzleri yok. Hele hele öyle bir disiplin mevzuatı var ki ta, çağlar ötesinde kalmış, 1979'dan kalmış; hâlâ bu disiplin sistemi işletiliyor. Yani şu anda kamuda dopingin, en temel insan haklarının, çalışma haklarının çiğnendiği yer, birinci yer Emniyet Genel Müdürlüğüdür, Emniyet teşkilatıdır. Hele hele orada çalışan, özellikle sivil memurlar var ya, "maraba" diye bakılan, onların hâli zaten içler acısı.

Değerli milletvekilleri, şimdi Emniyetimizde 2001-2015 yılları arasında komiser yardımcılarımız (A) grubu ve (B) grubu diye sınıflandırılmış. 2015'te ise sonlandırılmış, tamamı tek gruba indirilmiş ama şimdi getirdiğimiz düzenlemede madem bunları tek gruba indiriyoruz, niye (B) grubu ile (A) grubunun sınav şartlarını değiştiriyoruz, aynı yapmıyoruz? Niye (B) grubuna haksızlık yapıyoruz? Niye bu ayrımcılık?

Değerli milletvekilleri, burada Emniyet Genel Müdürlüğü yapmış, bakanlık yapmış milletvekillerimiz var. Onlara soruyorum, yüce Meclise soruyorum: Polisimiz niye Avrupa standartlarında günde sekiz saat çalışmaz? Niye bayram izni olmaz? Neden bunlar insanca yaşayacağı ücrete ulaşamaz? Neden itilir kakılırlar? Neden üst amirleri ile alt amirleri arasında sıkışır kalırlar? Bu ayrımcılıklar neden? Dönüp bir bakın Allah aşkına! Polislerin derdini getirin şuraya da çözelim, konuşalım, sorunlarını birlikte çözelim. Böyle bir düzenleme getirip "Bakın, polislerin özlük haklarını düzeltiyoruz." diyerek vallahi billahi ne polisleri ne milletimizi ne siz kendinizi kandırabilirsiniz.

Bugün polislerimiz huzursuzdur. Polislerimiz huzur bulamadığı sürece Türk milleti de huzur bulamaz. Onun için, bu milletin huzur bulması için polis teşkilatımızın, onların huzur bulması lazım. Onlar her türlü sosyal, ekonomik hakkı hak ediyorlar. Allah aşkına, gelin, bu insanlara sahip çıkalım. Nerede 3600, nerede, kaç yıl oldu, niye bekliyorsunuz? Ben söylemiyorum, kim söylüyor? Kamu Denetçiliği Kurumu söylüyor, diyor ki: "Polislerin yüzde 27'si masabaşında çalışıyor." Kardeşim, polis mesleğinde masabaşı çalışma var mı? Niye bunları sivil memurlar yapmaz, niye düzenleme getirmezsiniz? Lafa gelince "Ben genel müdürlük yaptım, bakanlık yaptım." Maşallah! Hangi sorunu çözdünüz? Hele hele sivil memurların neyini çözdünüz? Bugün Emniyette 10 bin sivil memur var; iş tanımı yok, 300 tane mahkeme kararı var bunların iş tanımının yapılması için. On altı yıldır sınav açılmaz... Yani iş tanımları yapılmamış, hakları verilmemiş, insan muamelesi görmeyen 10 bin evladımız var. Ha, bunların çoğu yurtlardan gelme, yurt çocukları. "Teknisyen yardımcısı" diyorsunuz, çaycılık yaptırıyorsunuz, tuvalet temizliği yaptırıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Bağlıyorum Sayın Başkan.

Bu sıkıntıları çözmek için -Allah aşkına ya- doğru dürüst bir kanun getirin, tasarı getirin de şurada çözelim. Bilmiyorsanız vallahi biz getiririz, hep beraber çözeriz diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)