GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:23
Tarih:27.11.2019

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şehir hastaneleri hakkında vermiş olduğumuz araştırma önergesi üzerine söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Cumhuriyeti devleti, vatandaşlarının yaşamını beden ve ruh sağlığı içerisinde sürdürmekle mükelleftir. Bu sorumluluk Anayasa'mızın 56'ncı maddesiyle güvence altına alınmıştır. AK PARTİ iktidarı, şehir hastaneleri projesini vatandaşlarımıza yararlı olacağına inanarak yaptı, en azından umudumuz o yöndedir fakat durum ortada.

Şehir hastanelerini ben "mainframe" denilen büyük merkezî bilgisayarlara benzetiyorum. Karmaşık hesaplar bu bilgisayarlarla çözülürdü. Şimdi ise herkesin cebinde bilgisayar var. Yani merkezî işletim sisteminden dağıtık işletim sistemine geçildi, artık herkes her an bilgisayarını kullanıyor. Sağlıkta da gidişat o yönde. Yeni sağlık teknolojileri hizmetin dağıtık olması yönünde ilerlemektedir. Bütün dünya büyük merkezî hastane sisteminden vazgeçmektedir. Bugün uzmanlar optimum hastanelerin 160 ila 400 yatak sayısı arasında olduğunu söylüyorlar.

Bakınız, bu hastanelerin büyük çoğunluğu yerleşim birimlerinin dışında, doğru dürüst yolları da yok. Gündüz trafik yoğun ama gece daha felaket. Gece geç saatlerde dar gelirli bir vatandaşımız rahatsızlanırsa, acile gitmesi gerekirse ne yapacak? Bütün vatandaşlarımız istedikleri zaman taksiye para veremiyor, istedikleri zaman özel hastanelerde tedavi olamıyor. Bu insanlar, bulundukları yerlerdeki devlet hastanelerine, belki bir komşularından rica ederek belki de ceplerindeki son parayı taksiye vererek gidiyorlar. Acilde neyle karşılaşıyorlar? Sırayla. Bu, muayene sırası da değil; bu sıra, muayene sırası almak için sıra. Hasta kabuller önünde aciller de sıra oluşturuyor.

Değerli milletvekilleri, vatandaşlarımız ve sağlık personelimiz rahat bir nefes almalı. Vatandaşlarımız kendilerine yakın sağlık kuruluşlarından hizmet alabilmelidir. Olması gereken budur fakat gelin görün ki en köklü hastanelerimiz dahi iyileştirme yapmak yerine şehir hastanelerine taşınmakta.

1 Ekim 2019 tarihli Sözcü gazetesinde Sayın Saygı Öztürk'ün yazdıklarından alıntılıyorum: "Ankara da Numune, Yüksek İhtisas, Yıldırım Beyazıt Çocuk Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın ve Doğum Hastanesi, Atatürk Hastanesi kapatıldı, personel Bilkent Şehir Hastanesine nakledildi. Bu hastaneye günde 30 bin kişi ve 7.500 araç giriş-çıkış yapacak. 1 milyon 300 bin metrekarelik hastane alanında günlük 20-30 bin adım atılması gerekiyor. Merdivenler yetersiz. Asansör önlerinde kuyruklar var."

Değerli milletvekilleri, işin bir de maddi boyutu var. İktidara sesleniyorum: Şehir hastanelerinin projelerini büyük inşaat firmalarına verdiniz. Hangi şartlarla verdiniz? Meçhul. Hasta garantisi var mı? Meçhul. Milletin Meclisinden sözleşmeyi gizliyorsunuz, parasını da siz cebinizden ödeyin bari. Bu inşaat firmaları sağlık işini bilmiyorlar, bu nedenle onlar da başka danışman firmalar tutuyorlar. Bu danışman firmaları da her bir uzmanlık alanı için başka taşeronlara işi aktarıyorlar. Dolayısıyla parayı veren devlet ile hizmeti alan hasta vatandaş arasına birçok aracı koyuyorsunuz. Bu da yakında devlete çok yük getirecektir. Bir süre sonra devlet bu yükü taşıyamayacak ve vatandaştan katkısını artırmayı talep edecektir. Mevcut katkı düzeyinden zaten şikâyet eden vatandaşa daha çok katkı payı yüklemek durumunda kalacaksınız. Nasıl ki tarım ürünlerindeki yüksek fiyat üreticiye gitmiyorsa, burada da devletin ödediği yüksek bedel vatandaşa hizmet olarak gitmeyecektir. CHP Ankara Milletvekilimiz Doktor Servet Ünsal "Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının internet sitesinde 21 tesis için sözleşme değeri 12 milyar dolar olarak belirtiliyor. 12 milyar dolarlık yatırım için kamunun katlanacağı kira ise 31 milyar dolar." diyor.

Sayın Cumhurbaşkanı "Halkımıza hizmet etmek için zarar ediyorsak varsın zarar edelim." diyor, olayın maddi yönünü sorun etmiyor. Buna karar vermek için önce vergileriyle bu hastaneleri kuran, işleten, ayakta tutan halkı dinlemek gerekir; halkımız razı mı zarar edilmesine?

Şehir hastanelerinin beklentileri karşılayıp karşılamadığının anlaşılması, kapatılan hastaneler yüzünden vatandaşın mağduriyetinin tespit edilmesi, vatandaşlarımızın daha iyi sağlık hizmeti alabilmesi için devletimizin üstüne düşen görevlerin belirlenmesi amacıyla vermiş olduğumuz Meclis araştırması açılmasına dair önergemize olumlu oy vermenizi diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)