| Konu: | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 21.11.2019 |
İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında tam anlamıyla, tam bir rezalet maddeyi tartışıyoruz. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi hukukun egemen olduğu bir Parlamentoda asla olmaması gereken bir maddeyi tartışıyoruz. Tarihe not düşmek adına maddeyi okuyacağım: "Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve bu nedenle kamu görevinden çıkarılmış olan kişilerden, adli veya idari soruşturma veya kovuşturması devam edenlerin sosyal güvenlik haklarına ilişkin başvuruları hakkında 31/10/2019 tarihine kadar karar alan, -bakın, karar alan- bu kararları yerine getiren veya işlem yapmayan -tam tersi, alan veya işlem yapmayan- kamu görevlilerinin bu karar ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz."
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kenan Evren anayasasının 15'inci maddesi.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Bunu vicdanı olup da sindirebilecek bir milletvekili olduğunu düşünmüyorum. Ha, vicdanı olmayanlara sözüm yok. Bu nasıl bir madde ya!
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kenan Evren anayasasının geçici 15'inci maddesi.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Yani diyor ki: "Kardeşim, istediğin zulmü yap, rahat rahat yap, arkanda ben varım, hiç korkma." Vallahi, şunu söyleyeyim, bunu yapacak bürokratlara bir şey diyeyim: Gün gelir, bu madde ortadan kaldırılır, bunu yapanlardan da hesap sorulur. O bürokratlar da AKP'nin bu insanlık ayıbı kanun maddesine sığınarak "Bizim arkamızda AKP var." diye düşünmesin. Kimse ilanihaye iktidar değildir. Bu Türk siyasi hayatının tozlu raflarında nice partiler, nice cumhurbaşkanları, nice vekiller var. Onun için siyasetçinin bu anlamsız tekliflerine, daha doğrusu maddelerine uyarak yanlış yapmayın.
Şimdi, bu FETÖ'yle mücadele konusu, tam bir kara mizah hâline geldi Türkiye'de; hepiniz, sizler de biliyorsunuz, AK PARTİ'liler de biliyor, diğerleri de biliyor. Bakın, Ankara İdare Mahkemesinin kararını okuyacağım ben size, aynı kararda diyor ki: "Kamudan çıkarma nedenleri, sadece terör örgütü üyeliğiyle sınırlı değil, terör örgütleriyle irtibat ve iltisak da -yani bu "iltisak" kelimesi de saçma sapan bir kelime, nereden çıktı bilmiyorum- ihraç nedeni sayılmıştır. Bu nedenle ilgililer hakkında ceza yargılamasında üyelik suçlamasıyla beraat ya da takipsizlik kararı verilmiş olsa bile..." Yani beraat veya takipsizlik almış olsa bile Ankara İdare Mahkemesi diyor ki: "...idari yargı, irtibat ve iltisak yönünden de ihraç işlemini incelemek zorundadır. Bu karara göre, FETÖ üyesi olduğu suçlamasından takipsizlik ve beraat kararı alan kişinin irtibat ve iltisakı tespit edilirse -ki nedir bilmiyorum bu; sendika üyeliği, bankada hesabı olması, okula çocuğunu göndermesi falan yani bir terör örgütü üyesi olduğunu gösterir mi bu değerler, bu kriterler- göreve iade davası reddedilecektir." Yani yargının verdiği beraatı, takipsizliği önemli görmüyor. Aynı kararda, bakın, şunu diyor bir de: "Ceza yargılamasında kamu görevlilerinin terör örgütlerine üyelik veya yardım nedeniyle ceza almaları hâlinde idari yargı mercilerince bu ceza nedeniyle başka bir delile ve araştırmaya ihtiyaç duyulmaksızın davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir." Bakın, 2 ayrı karar. Birinde "Yargının verdiği takipsizlik kararını, beraat kararını hiç dikkate almayın." diyor, aynı mahkeme. Bu Ankara Bölge İdare Mahkemesi zaten enteresan bir mahkeme, bunu da buradan ifade edeyim. Ben sendikacılığımdan hatırlıyorum, geçmişte verdiği kararların aksini veren, vicdanı sızlamadan aksini veren bir başkanı vardı, hâlâ duruyor mu, aynı adam mı, bilmiyorum. Hakkında o zaman HSYK'ye suç duyurusunda bulundum, davacı oldum; tabii bir ceza almadı.
Şimdi "Kardeşim, birinde ceza vermişse mahkeme -ceza verilmişse- aman diğer şeylere bakma, delillere bakma, sen reddet." diyor, ceza vermişse mahkeme.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Ama takipsizlik beraat almışsa "Yok kardeşim, sen iltisakına bakacaksın bunun, irtibatına bakacaksın." diyor. Neymiş onlar? Sendika üyeliği. Şimdi, OHAL Komisyonu karar veriyor, yirmi dört ay sendika üyeliği varsa göreve iade ediyor, yirmi beş ay varsa reddediyor.
AK PARTİ'li kardeşlerim, ya vicdan azabından çok çekersiniz. Susuyorsunuz, itiraz etmiyorsunuz. Zaman zaman içinizden Mustafa Yeneroğlu gibi, Şamil Tayyar gibi yürekli birkaç kişi çıkıp böyle itiraz ediyor. Ya, sesinizi yükseltin ya! Vallahi bu dünyanın öbür dünyası da var diyorum, milletvekilliği falan öbür dünyada geçmiyor, bunu bilin diyorum.
Saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)