| Konu: | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 21.11.2019 |
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi İYİ PARTİ Grubu adına saygıyla selamlıyorum.
Evet, teklifin 37'nci maddesinde adları zikredilmese de başta KOMBASSAN yani Bera Holding olmak üzere, daha sonra da belki YİMPAŞ, UMPAŞ, JetPA vesaire gibi holdingler tarafından paraları alınıp mağdur edilen -çoğu yurt dışı ve yurt içi- vatandaşlarımızı ilgilendiren bir düzenleme.
Evet, sadece KOMBASSAN'ın gurbetçilerden 1990-2000 yıllarında 1,75 milyar avro topladığı bilinmektedir. "Yeşil sermaye" olarak bilinen bu şirketlere para yatıranlar ile holding arasında bir pay sahipliği oluşmadığı, toplanan paraların faiziyle birlikte hak sahiplerine iadesi yolunda yüksek mahkeme kararları bulunduğu bilinmektedir. Bu düzenleme, birtakım ekonomik ve ticari gerekçelerle bu kişileri zorunlu olarak pay sahibi yapmakta, şirketlerin faaliyetlerini sürdürmesini istemektedir. Bu değişiklikle alacaklılara şirketlerde ortaklık verilerek açılmış binlerce dava düşürülecektir. Bu konu yıllardır kanayan bir yara olarak toplumu meşgul etmektedir. Pay sahibi olmak isteyenler bu düzenleme çerçevesinde ortaklığını devam ettirebilmelidirler, doğru ancak ayrılmak isteyenlerin hakları, sözü edilen yargı kararları çerçevesinde iade edilmelidir.
Bir hususa daha dikkatinizi çekmek istiyorum: KOMBASSAN'ın hisse değeri 14 Ekimde hızla artmaya başladı ve 14 Ekim-6 Kasım tarihleri arasında yüzde 124 gibi olağan dışı bir oranda yükseliş kaydetti. SPK'nin bu artışla ilgili inceleme yapması gerekmez mi sayın milletvekilleri? Kanun teklifini önceden bilenler tarafından bilgi suistimali -kibarcası bu- diğer bir deyişle borsa spekülasyonu suçunun işlenmiş olabileceğinin değerlendirilmesi gerekmeyecek midir? Her işi böyle sayın iktidar partisi yetkililerinin; kişilere göre, kurumlara göre ve işine geldiğine göre kanun çıkarmak... Dönün bu yanlıştan diyoruz.
Sayın milletvekilleri, bu ülkede kanayan o kadar çok yara var ki hangisini ele alsak elimizde kalıyor. Evet, on yedi yıldır ülkeyi yöneten sizlere söylüyoruz: Ülkeyi batırdınız. Define uğruna Dipsiz Göl'ü kuruttunuz en önemlisi de anaların, babaların ve gençlerin umutlarını kuruttunuz.
Evet, TÜİK açıklamış işsizlik oranını; genç işsizlik oranı yüzde 27,4. Bu, TÜİK'in verileri. Emin olun, bunu 4-5 rakam daha artırmak gerekir yani genç işsizlik oranı yüzde 30'ları aşmış bulunuyor. Yani 3 gencimizden 1'isi işsiz sayın milletvekilleri. 15-29 yaş arasındaki 5 milyon 700 bin gencimiz ne okuyor ne de çalışıyor. Soruyorum sizlere, özellikle iktidar milletvekillerine: Gece yattığınızda rahat uyuyabiliyor musunuz? Başınızı yastığa koyduğunuzda "Bugün bu ülke için iyi bir şeyler yaptık." diyebiliyor musunuz?
Yaklaşık 40 milyonun etkilendiği bir yoksulluk var ülkede, her geçen gün de bu yoksulluk artıyor. Aslında asgari ücretlileri, emeklilikte yaşa takılanları, bin lira alan emeklileri göz önüne aldığınızda yoksulluğun ne boyutta olduğunu hepinizin çok iyi algılaması lazım. Peki, bu kadar işsizliğin ve yoksulluğun olduğu bu ülkede yönetim ne yapmalıydı? Vallahi, diyor ki Sayın Cumhurbaşkanı: "İş gücü oranı arttığı için işsizlik var." Yazık!
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Etkisi yok mu?
ŞENOL SUNAT (Devamla) - "İş gücü oranı arttığı için işsizlik var." demek, sorumlu bir Cumhurbaşkanına yakışmaz. Çünkü on yedi sene "istikrar" derken, "istikrarlı iktidarlar" derken bunun planını ve programını yapmak durumundaydınız -yani "insan gücü planlaması" deniyor buna sayın milletvekilleri- maalesef yapılmadı.
Yüksek tahsil gençliği...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Bir akademik açılışta yine Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki: "Her yükseköğretimden mezun olana iş bulmak zorunda değiliz." Sosyal bir devlet -devlet olmanın gereği- insanlarına iş alanı, istihdam alanı yaratmak zorundadır sayın milletvekilleri.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Doğru söylüyorsunuz.
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Doğru söylüyorum, tabii ki doğru söylüyorum ama maalesef yaratılmamıştır.
Evet, EYT'lilerin durumu ortada. Örnek veriliyor: "Bütçede büyük yük olur. Bakın, İskandinav ülkeleri bile battı." Tabii, Norveç'in, Danimarka'nın, İsveç'in kişi başına düşen gelirleri ortada iken bu gerçekten mizahi bir durum.
Yani "Ülkeyi uçuracak." dediğiniz bu ucube Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ülkenin geleceği daha karanlık hâle gelmeye başladı. Sizlerden, milletin de bir vekili olarak isteğim, iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme bir an önce dönmektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)