| Konu: | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 19.11.2019 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Önceki gün TÜRK-İŞ'e bağlı TEZ-KOOP-İŞ sendikasının Ankara Atatürk Bulvarı'nda yapmak istediği kitlesel basın açıklaması Emniyetçe kırk sekiz saat önce izin alınmadığı gerekçesiyle yaptırılmamış, engellenmiştir. İktidar, herkes sussun, teslim olsun; mevcut yasaları hiçe sayarak yoluna devam ediyor. Ama bunlar doğru yol değildir, sivil toplum örgütlerini susturarak, insanları korkutarak mesafe alamayacağınızı buradan bir kere daha ifade etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Hükûmetin 2020 yılında halkımızın sırtına yükleyeceği yeni vergilerden dolayı işçi, memur, çiftçi, esnaf, emekli ve işveren örgütleri oldukça tepkilidir. Son yıllarda ilk defa 3 işçi sendikası konfederasyonu bir araya gelerek ortak basın açıklaması yapma ihtiyacı duydular. Yine memur sendikaları şu anda vergiler yüzünden harekete geçmiş, tepkilerini ortaya koymaya başlamışlardır. Hatta, işverenler dahi bu vergi yükünden dolayı tepkilerini ortaya koyuyorlar.
Size bir hatırlatma yapmak isterim: 2018 yılı bütçe hazırlığı yapılırken Başbakan Binali Yıldırım Bey "2018 yılı tasarruf yılı olacak ama tasarruf önce kamudan başlayacak. Önce çuvaldızı kendimize batıralım ki iğneyi vatandaşa yönelttiğimizde o da makul karşılasın; şaşaa ve debdebe dönemi bitiyor." demiştir. Yine dönemin Maliye Bakanı "2018 yılı kamuda kemer sıkma yılı olacak, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve saray harcamaları hariç." diye konuşmuştu, hatırlayın bunları.
Aslında yukarıdaki sözler her şeyi ortaya koyuyordu. Gemi karaya oturmak üzereydi ancak ne 2018 ne 2019 yılları tepe aşağıya giden ekonominin toparlanmasını sağlayamadı çünkü tasarruf sözde kaldı, debdebe ve şaşaa devam etti. Geldiğimiz nokta ortada, sıfırı tükettik; neyimiz var neyimiz yok, yedek akçelerimiz dâhil her şeyimizi tükettik. Türkiye'yi getirdiğiniz nokta... Bu çıkmaz sokakta şimdi zam ve vergilerle çıkmaya çalışıyorsunuz. Sürekli vergi ve ticari ceza düzenlemeleri getiriyorsunuz Meclise, görüştüğümüz kanun da öyle, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmekte olan 2020 bütçesi de öyle. Vatandaşa yeni yükler, yeni vergiler yüklemenin gayreti içindesiniz.
2020 yılında memurlara 4+4, kamu işçisine 3+3, emekliye 4+4, taşerondan kadroya geçirilen işçilere yani asgari ücretli işçilere 4+4 ama getirdiğiniz vergi, yeniden değerleme oranıyla 22,58.
Şimdi, emeklilere gelince olay daha vahim. Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün Bey diyor ki: "Hayat emeklilere zül olmuştur." Niye diyor acaba Kazım Bey bunları? Şunun için diyor: Her ne kadar siz hâlen "Bin liranın altında emekli maaşı yok." deseniz de Emekliler Derneği Başkanı diyor ki: "130 bin emekli bin liranın altında maaş alıyor." Yine diyor ki: "2019 yılında dondurduğumuz yani bin lirayla dondurduğumuz yani maaşını bin liraya eşitlediğimiz 300 bine yakın emekli üç dört yıl bu maaşın üstüne zam alamayacak ve şu anda 3 milyon 300 bin emeklinin ise evi yok." Şimdi, Allah aşkına, bunlar sizin içinizi hiç acıtmıyor mu?
Memurlar ile işçiler vergi diliminin yüksekliği nedeniyle genel vergilerin dışında ayrı bir vergi yüküyle perişan ediliyor. Bu kürsüden defalarca anlatmaya çalıştım, bir daha anlatayım: Memur ve işçilerin maaşlarındaki vergi kesintisi yılın üçüncü veya dördüncü ayından itibaren yüzde 5 artışla yüzde 20 oranına yükseliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika...
BAŞKAN - Toparlayın.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Sözleşmeli memurlarınsa büyük bölümünün yıl içinde yüzde 27 üzerinde vergiye tekabül eden maaşları oluyor. Enflasyon oranında zam yapıp sonra da "Memurları, işçileri enflasyona ezdirmedik." diyorsunuz. Yıl içinde artan vergiler nedeniyle yapılan artış enflasyonun altında kalıyor. Bu nedenle, adalet adına, çalışanların vergi diliminin yüzde 15'te sabitlenmesi lazım.
Ülkemizi yönetenlere buradan bir kez daha sesleniyorum: İçinizde azıcık adalet kırıntısı kalmışsa 2020 yılında alacağınız vergi oranında yani yüzde 22,5 oranında işçinin, memurun, asgari ücretlinin, emeklinin maaşında artış yaparsınız. O zaman deriz ki: Gerçekten vicdanınız varmış, AK PARTİ'nin adaleti varmış ama hayalden öte bir şey yok; sizde yok zaten ne adalet ne vicdan.
Hoşça kalın. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)