GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:19.11.2019

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 128 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesi üzerinde İYİ PARTİ adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Teklifin 13'üncü maddesinde "Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 TL'ye kadar olan kısmı ve binek otomobillerin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamından en fazla 115 bin TL'ye kadar olan kısmı gider olarak sayılmaktadır." deniliyor. Bu sınırlama sonrası binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla yüzde 70'lik kısmı gider olarak sayılmaktadır.

Hepimizin bildiği gibi özel işletmeler zaten bugünkü durum itibarıyla zor günler yaşamaktadırlar. Bunları indirmesinden, tamamını indirmesinden daha doğal bir şey yok. Zaten işletmeler pazarlamada veya binek amaçlı kullandığı araçların bize göre tamamını vergi matrahından indirmelidirler. Kaldı ki bugün özellikle Türkiye'deki Hükûmet, kamu kesiminde en fazla makam aracı kullanan hükûmetlerin başında gelmektedir Avrupa'da. Dolayısıyla eğer bir tasarrufa gidilecekse işe buradan başlamak lazım. Hükûmetin kendi binek araçlarında tasarrufa gitmezken bunu vatandaştan istemesini ben doğru bulmuyorum.

Aynı şekilde, Hükûmetimizin bina kiralama konusunda da çalışmaları aynen devam ediyor. Bu kiralamalar konusunun da gözden geçirilerek buradan da tasarruf edilmesinde biz fayda mütalaa ediyoruz.

Diğer taraftan, bir başka konuya dikkatinizi çekmek istiyorum: Sayın milletvekilleri, Samsun Çarşamba ilçemizde yapılması planlanan biyokütle enerji santraline dikkat çekmek istiyorum. Çarşamba Ovası, Türkiye'nin en büyük 10'uncu ovasıdır. Depolama alanı için alınan ruhsatla kaçak santralin yapılmasına başlanmıştır. Buna izin veren Çarşamba Belediyesi suç işlemiştir. Terme ve Ayvacık Ziraat Odası Başkanları da bu konuda suç duyurusunda bulunmuştur.

Değerli arkadaşlar, ben şimdi size bu kürsüden Çarşamba Ovası'nın resmini gösteriyorum; bakın, burası Çarşamba Ovası. Yeşilden başka bir şey görüyor musunuz? Yok. Peki, santral nereye yapılıyor? Tam bunun ortasına. Şimdi, buraya "Tarım alanının dışındadır." diyebilmek için insanın aklından problemi olması lazım. Burada Samsun Milletvekillerimiz de var. Resim bu. Türkiye'nin en büyük 10 ovasından biri, her taraf yemyeşil; biz tam ovanın ortasına santral yapıyoruz. Peki, bu santralin ovanın ortasına yapılmasının sebebi ne? Bunun altında maden mi var? Yani bu alanın altından çıkan bir madenle mi bu tesis çalışıyor? Kesinlikle hayır. Biyokütle tesisleri bitkisel atıklarla çalışan bir tesis yani tarımsal alanların yerine, bunu -Samsun'da tarıma elverişli olmayan bir sürü yer var- daha kıraç arazilere yapmak mümkün. Burada sadece taşıma maliyeti ortaya çıkar. Zaten burada yapılacak santral de taşımayla üretilecek, elde edilecek malzemelerden enerji üretecektir, herhangi bir yere de kurulabilir. Kaldı ki biz bundan da endişe duyuyoruz. Duyuyoruz, işitiyoruz ki burası sanayi alanı olarak da genişletilmek isteniyor, bu da doğru değildir. Ben şahsen şunu ifade ediyorum: Tarımsal alanların üzerine, bırakın enerji santrallerini yapmayı, bırakın sanayi tesislerini yapmayı, konut bile yapmaya burada hiç kimsenin hakkı yok; bu alanlara konut bile yapılamaz.

Size en basitinden bir şey söyleyeyim: Bakın, İstanbul'da bir ıspanak meselesinden... Ben geçen hafta Samsun'daydım, Ziraat Odası Başkanına şunu söyledim: "Bu hafta pazarda ne kadar ıspanak satıldı?" Söylediği şu: "50 kilogram ıspanak vardı, 10 kilogramı bile satılmadı." Dedik ki: "Ya, bu sorun İstanbul'da, ıspanakla ilgili mesele İstanbul'da. Samsun'un Çarşamba ilçesinin pazarındaki ıspanak ile İstanbul'un ne alakası var?" Bakın, bu tür olaylar Türkiye genelinde otomatikman bir alan oluşturuyor. Yarın öbür gün burada da Çarşamba Ovası'nda da... Çünkü Samsun'un bu konuda tecrübeleri var. Şu anda, bu sanayi tesislerinden dolayı, Tekke Ovası'nda -orası da tarım alanı- üretilen ürünler pazarda satılmıyor. Üreticiler "Bu ürünler Tekkeköy'ün üretimidir." demekten uzak duruyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - İnanamazsınız, sadece bu çevre kirliliğinden dolayı, Tekkeköylü üreticiler mallarını satmak için otomatikman "Bunlar Bafra'nın malı, Çarşamba Ovası'nda üretiliyor." gibi farklı ifadelere başvuruyorlar. Yarın öbür gün de Çarşamba Ovası için aynı şeylerin söylenmesini beklemek için kâhin olmaya gerek yok. Bu ovaları elimizle bitirmeyelim.

Tamam, Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı var, yenilenebilir enerji kaynaklarına ihtiyacı var ama bunların yerlerini seçerken, konumlarını seçerken tarım arazilerini değil, tarıma elverişli olmayan arazileri seçelim. Buradan tekrar söylüyorum: Bu, ülkenin geleceğini karartmaktan ibarettir.

Ben, başta Samsun Milletvekillerimiz olmak üzere, milletvekillerimizin buna karşı çıkacaklarına, burada santral yapılmasına -Çarşamba halkıyla beraber- müsaade etmeyeceklerine inanıyor; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sağ olun Başkanım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)