| Konu: | Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 07.11.2019 |
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, "bitcoin" markasıyla popüler olan kripto para ya da sanal para birimlerinin sayısı olağanüstü düzeyde artmış ve hâlihazırda 2.400'e ulaşmıştır.
Geleneksel ödeme yöntemlerinin ve diğer biriktirme yöntemlerinin dışında bir gelişim seyri bulunan bu para birimleri özellikle "rezerv para" olarak tanımlanan paralar karşısında alternatif bir ödeme aracı hâline gelmeye başlamıştır.
Üç yıl önce Genel Merkezimiz tarafından yapılan çalışmayla Genel Başkanım Sayın Devlet Bahçeli Bey'in gündeme aldığı raporda, kripto para sistemi hakkında yasal mevzuat ve çalışmaların bir an önce yapılması gerektiği belirtilmişti. Bugün bu konudaki temel kanun teklifiyle tam bu çalışmayı yapmaktayız.
Sayın milletvekilleri, ilk bakışta "rezerv para" olarak kabul edilen ve uluslararası ödemelerde genel kabul gören para birimleri karşısında alternatif gözüken kripto paraların dünya ödeme sistemini baştan sona değiştirecek bir potansiyel barındırdığı iddiaları seslendirilmektedir. Ancak buradaki temel sorun, kripto paraların sayısının hızla artması ve menşesinin belirsizliğidir. Elbette ki söz konusu paraların kullanımının yaygınlaşması ve gelişen teknoloji sayesinde, kontrolünün zorlaştığı açıktır. Bu paraların alternatif bir ödeme aracı ve ödeme sistemi yarattığı gerçeğinden hareketle yapılan düzenlemelerin önemli olduğu kabul edilmelidir.
Burada dikkat çekmek istediğim iki husus bulunmaktadır. Geleneksel para tanımı içinde düşünüldüğünde, bir para biriminin geçerliliği, genel kabul görme şartına ve para biriminin herhangi bir merkezî otorite tarafından güvence verilerek tedavüle sokulmasına bağlıdır. Kripto paralarda ise problem bu şartların esnemesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Arkasında merkezî bir otoritenin olup olmadığı bilinmeyen, genel kabul şartı sanal ortamda yaratılan, arz ve talep dengesine son derece duyarlı olan bir ödeme aracı için yapılan düzenlemelerin sorunların üstesinden gelebileceği düşüncesinde temkinli olunması gerektiği kanaatindeyim.
Kripto paraların genel kabul görmesi şartı oldukça esnektir. Doğal olarak spekülatif ataklara son derece açık olması bakımından finansal istikrar için bir tehdide dönüşme potansiyeli bulunmaktadır. Geçmiş verilere bakıldığında, özellikle 2008 yılından itibaren bazı kripto paraların değerindeki olağanüstü değer artışlarının nedenleri muğlaklığını korumaktadır. Söz konusu paraların emtia fiyatlarıyla ters yönlü ilişkisi ilk bakışta bu paraları alternatif para ve yatırım aracı olarak öne çıkarmış olsa da kripto paraların dramatik değer değişimleri bu paralar hakkındaki güvensizliği pekiştirmiştir.
İkinci husus ise, söz konusu paraların blok zincir ağını kullanması, paraların kendisinden ve değerinden çok daha önemli hâle gelen blok zincir teknolojisi ve tabii, bu teknolojideki gelişmelerdir.
Sayın milletvekilleri, herhangi bir merkezî otoriteye bağlı olmayan, şimdilik kontrolünün mümkün olmadığı kabul edilen bu teknolojiyle, ödeme sisteminde aracılık eden kurumların işlevini yitirmesi söz konusudur. Daha açık ifade etmek gerekirse, geleneksel bankacılık sisteminin devre dışı bırakıldığı, bankaların bilinen görevlerini yerine getiremeyeceği bir durumla karşı karşıya kaldığımız bilinmelidir. Daha şimdiden blok zincir ağıyla sayısı 2.400'e ulaşan ve yakın gelecekte belki de on binleri geçecek bir kripto para enflasyonuyla karşılaşma ihtimalimiz oldukça yüksektir.
Hâl böyle iken yapılan düzenlemelerin geleneksel para sisteminin iz düşümü şeklinde tasarlanmış olması, yakın gelecekte ilave düzenlemelere de ihtiyaç duyulacağının habercisidir.
Sayın milletvekilleri, kontrolü şu an için dahi mümkün olmayan bir ödeme sistemini denetim altına alabilme çabalarının, mutlaka geleneksel para sisteminden farklı olmasında yarar bulunmaktadır. Bu minvalde Merkez Bankasının gücünün artırılması çabası tek başına yeterli olmayacaktır. Bu çabalara ek olarak, uluslararası bir çabanın da yapılacak düzenlemelerin etkinleşmesi açısından bir zorunluluk olduğu düşünülmektedir.
Sonuç olarak, hiçbir ülkenin tek başına kontrol edemeyeceği ve uluslararası bir uzlaşıyla çözüm getirilmesi gereken bir meseleyle karşı karşıya kaldığımız unutulmamalıdır.
Sayın milletvekilleri, otizm bir eksiklik değil, farklı bir yetenektir diyor; Gaziantep gibi gazi olan Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)