GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:13
Tarih:05.11.2019

HASAN SUBAŞI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce eski Başbakanlarımızdan merhum Bülent Ecevit'i ölüm yıl dönümünde rahmetle ve saygıyla anıyorum.

Sayın milletvekilleri, 22/3/1971 tarihli, 1380 sayılı kırk sekiz yıllık Su Ürünleri Yasası'nın değiştirilmesi elbette yararlıdır ancak "ben yaptım oldu" anlayışıyla yapılan düzenlemeler, maalesef, yine beklentileri çözmekten hayli uzak kalmıştır.

Denizlerimize musallat olan işgalci göçmen balıklar denizlerdeki canlı varlıklarımıza önemli zararlar vermektedir ve henüz hiçbir tedbir alınmamıştır. Balon balığı olarak bilinen yabancı balığın bir çocuğa saldırıp parmağını kaybetmesine neden olması, yine, bu balığı yiyen kedi ve köpeklerin ölmesi günlerce medyayı meşgul etmiştir.

Tesislerin arıtmalarında temizlik için kullanılan kimyasalların denize karışması sonucu deniz çayırları ve bitki türleri zarar görmekte ve balık yumurtalarının deniz dibinde barınacağı canlı alan yok olmaktadır. Bilinçsiz balık avlama ve trol avcılığının büyük zararlar verdiği bilinmektedir ki yine yeterli önlem alınmamıştır.

Geçen hafta Demre Belediye Başkanımız Okan Kocakaya'nın düzenlediği Demre-Kekova kültür sanat festivaline katılarak güzel etkinliklerini izledim, Demreli ve Kaşlı balıkçılarla sohbet imkânı buldum. Festival Demre'nin kültür ve tarih değerlerini tanıtmak ve Kekova gibi değerli bir alanı duyurmak için düzenlenmişti, başarılı da oldu.

Demre ilçemizde St. Nicholas gibi Ortodoks dünyasının ziyaret merkezi sayılan bir kilise vardır. Ayrıca Roma, Bizans, Likya medeniyetlerinin tarih ve kültür varlıklarını barındıran antik kentlere, temiz deniz ve koylara ve Türkiye'nin en büyük dalyanına sahiptir. Kekova ise üzerinde Likya ve Roma tarihî eserleri olan ve 2'nci yüzyılda yaşandığı düşünülen deprem nedeniyle önemli bir bölümü denizin içine batmış, bir kısmı da karada olan bir antik kente sahiptir. Dünyada eşi olmayan bu ilginç batık şehir yat turizmi için gelenlere ve teknelerle gezenlere eşsiz bir manzara sunmaktadır. Demre-Kekova festivaliyle Kekova Adası'ndaki batık şehri tanıtmak ve koyun dünya çapında bir dalış ve turizm merkezi olması için izinli dalışlara açılması amaçlanmıştı. Aynı zamanda izinsiz, korsan dalışların ve yarattığı tahribatın da kontrol altına alınabileceği düşünülüyordu.

Birlikte sohbet imkânı bulduğum Demreli ve Kaşlı hemşehrilerim balon balığının balıkçılığa büyük ölçüde zarar verdiğinden yakındılar. Ağlara çok fazla sayıda takılan bu balığın tekrar denize atılmasının çözüm olmadığını ancak -bir ücret karşılığında- Bakanlığın ya da Su Ürünlerinin bu balığı yakalayanlara ödeme yapması hâlinde balon balıklarının azalıp büyük tehlike olmaktan çıkacağı önerisinde bulundular. Bu konuda yaptığım araştırmada, balıkta bulunan toksin maddenin ilaç sanayisinde değerlendirildiğini öğrendim. Bu husus, bu balığın toplanması için de bir teşvik unsuru olabilir düşüncesindeyim.

Değerli milletvekilleri, Kaş ilçemiz, dünya sualtı şampiyonalarının yapıldığı Türkiye'nin en büyük dalış merkezidir ancak hâlâ bir basınç odası yoktur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Subaşı.

HASAN SUBAŞI (Devamla) - Bu sebeple, geçen haftalarda Jandarma Sualtı Kurtarma Ekibinden 4 askerimizin vurgun yediği ve 1'inin maalesef kurtarılamayarak şehit olduğu basına yansıdı. Bölgedeki dalış uzmanları ve vatandaşlar, Kaş'a en yakın basınç odasının 200 kilometreden fazla mesafede, Antalya merkezinde olması nedeniyle önemli kazalar sonucu ölümlere engel olunamadığından yakındılar. Bölgede basınç odasının kurulması Kaş ilçemizde dalış yapanlar için hayati önemdedir.

Yine Demreli hemşehrilerimiz, Demre'nin Türkiye'nin sebze ihtiyacının yüzde 15'ini karşıladığını ama tarımdaki girdi fiyatlarının yüksekliği nedeniyle tarım sektörünün giderek cazibesini kaybedeceğini söylediler. Gerçekten tarım politikalarının değişmemesi, tarımın bir reform niteliğinde desteklenmemesi hâlinde Türkiye kısa zamanda, korkarım, birçok tarım ürününü ithal etmek zorunda kalacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın, buyurun Sayın Subaşı.

HASAN SUBAŞI (Devamla) - Toprak Mahsulleri Ofisine her türlü ürünü ithal etme yetkisi verilmesi, Hükûmetin gündeminde tarımı geliştirmenin bulunmadığını, hatta çiftçiyi yok saydığını bir kere daha açıkça ortaya koymuştur.

Teşekkür ediyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)