| Konu: | Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 31.10.2019 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi İYİ PARTİ adına saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizde her geçen yıl su ürünleri üretimi azalmaktadır. Son on yılda balık üretimi yüzde 10,6 oranında düşmüştür. Suyun yetersizliği ve su kirliliği nedeniyle göl ve göletlerin doğal ekosistemleri bozulmakta, buna yanlış avlanma da eklenince göl ve göletlerimizdeki pek çok canlı türü yok olmaktadır. Yaşayan Gezegen Endeksi verilerine göre, 1970 yılından bu yana, tatlı su kaynaklarında yaşayan canlı türlerin yüzde 37'si yok olmuştur. Diğer yandan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının raporuna göre, Türkiye'nin en büyük sorunu su kirliliğidir. Buradan hareketle, Konya ilimizin su kirliliğinden bahsetmek isterim.
Konya'nın tüm köy ve mahallelerinin kanalizasyonları arıtmasız olarak dere, ırmak ve göllere akıyor. Konya'mızda binin üzerinde köy ve mahalle bulunmaktadır. Çumra, Kadınhanı, Derebucak ilçelerimizin kanalizasyon arıtma sistemi yoktur; kirli sular derelere, ırmaklara ve göllere akmaktadır. Beyşehir kanalizasyonunun arıtmasından verilen su Çiçekler köyü halkının sağlığını tehdit etmektedir.
Konya'daki su kirliliği insan hayatını tehdit eder hâle gelmiştir. Balıkların bile yaşamakta zorlandığı göl, gölet ve barajlardaki arıtmasız kanalizasyonlardan gelen kimyasal sularla sebze ve meyveler sulanmakta, hayvanlar su içmektedir. Sulama yoluyla topraklara karışan kimyasal atıklar topraklarımızı verimsiz hâle getirmektedir. Ülkemizin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nün kenarında yaşayan Beyşehir halkı evlerinde musluklarından su içememektedir. Başta Beyşehir Gölü olmak üzere Konya ve ülkemizdeki göllerimizin acilen temizlenmeleri gerekmektedir. Dünyanın önde gelen üniversitelerinden 10 bilim adamının Akdeniz havzasında yaptığı bir araştırmada, tedbir alınmazsa Beyşehir Gölü'nün 2040 yılında kuruyacağı ifade edilmektedir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü, kirlilik ve su kıtlığı nedeniyle yavaş yavaş ölmektedir. Bu gölümüzde bulunan endemik balıklardan gövce balığı yok olmuştur. 7 endemik balık türü ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye'de son elli yılda 36 göl kurumuş, 14 göl ise kuruma ile yüz yüze kalmıştır. Konya'da ise kuruyan göller; Suğla, Meke Gölü, Arpaçayırı, Çumra Ovası Gölü, Güvenç Gölü, Hotamış Sazlığı, Samsam Gölü, Akşehir Gölü, Ereğli Sazlıkları ve Uyuz Gölü'dür.
Konya Jeoloji Mühendisleri Odasının tespitine göre Konya kapalı havzasında 135 bin kuyudan 100 bini kaçaktır. Yıllık 1,5 milyar metreküpten fazla yer altı suyu maalesef kaçak kullanılmaktadır. Konya Türkiye'nin en az yağış alan illerinden birisidir. Sulu tarıma dayalı tarım ürünlerinin ekimi nedeniyle yer altı suları yoğun olarak tüketilmektedir. Konya'da artık yer altı kuyularının derinliği 150-200 metrelere kadar ulaşmaktadır. Bu nedenle, her yıl özellikle Karapınar ilçemizin sınırları içinde obruk çökmeleri artmakta ve ilçe merkezine yaklaşmaktadır. Eğer Konya'mızda yer altı su kaynakları bu şekilde hoyratça tüketilmeye devam edilirse yakın bir gelecekte Konya büyük bir felaketle yüz yüze kalacaktır. Konya havzasının acilen yeni su kaynaklarına ihtiyacı vardır. Özellikle, Dicle-Fırat havzasından uluslararası anlaşmaların dışında fazladan akıtılan 35 milyar metreküp suyun yıllık 8 ila 10 milyar metreküpünün Konya havzasına getirilmesi gerekmektedir. Tarım kenti olan Konya'nın kurtuluşu bu suyun teminine bağlıdır.
Bu vesileyle hepinize saygılar sunuyor, hayırlı akşamlar diliyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)