| Konu: | Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 23.10.2019 |
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 104 sıra sayılı Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanunun geneli üzerinde ve birinci bölüm üzerinde grup başkanlarınca yapılan konuşmalarda, Türkiye gümrük mevzuatının ana omurgasını oluşturan, Türkiye'nin dış âlemle olan ilişkisini düzenleyen ithalat ve ihracat işlemleriyle ilgili olarak birtakım rakamlar telaffuz edildi, toplam ihracatla ilgili, ithalatla ilgili ve dolayısıyla da yapılan eleştirilere iktidar tarafından da yanıt verildi. İthalatla ilgili, ihracatla ilgili verilen rakamların tartışılması gerekmiyor, bunlar bir olgu, bir bildirim bu: Şu kadar milyar dolar ihracat yapıldı. Burada bilinmesi gereken şey, bu ihracat hangi noktadan hangi noktaya, hangi sürede, ne kadar maliyetle getirildi ve ne kadar kaynak kullanıldı? Bir mukayese yapılabilmesi için bu bilgilerin olması lazım. Bir şeyin ya doğrulanması ya da yanlışlanması ancak böyle olabilir. Bunun bir zaman boyutu var, maliyet boyutu var vesaire. Bunların hiçbirisine değinilmiyor, global bir rakam veriliyor ki bu rakam doğru. Fakat bu bir şey ifade etmiyor. 168 milyar dolar ihracat yaptık, doğru mu? Elbette doğru, devletin resmî rakamı. Fakat soru şu: Bu ihracatın içerisinde Türkiye'nin kazandığı katma değer ne? Biz neye talim ediyoruz? Bunu biz geçen yıl bütçede Sayın Ticaret Bakanına sorduk ama bugüne kadar cevap alamadık. Ben bu konuyu gündeme getiren ve muhalefete yanıt veren iktidar partisinin ve iktidar grubunun sayın Meclis sözcüsüne soruyorum: Sayın Milletvekilim, örneğin, siz gidip bu konuyu Bakan Hanım'a söyleseniz "Mecliste bize şöyle şöyle bir soru yöneltildi, 168 milyar dolarlık ihracatın katma değeri nedir, kaç milyar dolar katma değeri var bunun? Bunun cevabını bize bir söyler misiniz?" deseniz, gelseniz de burada bize bu bilgiyi verseniz, bu çok daha kıymetli bir bilgi. 2010 yılında zamanın Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapılan bir çalışmada ortaya konulan bulgu -bu, devletin resmî rakamı, buna itiraz edebilirsiniz- oradaki bulgu şu: 1 dolarlık ihracat yapabilmek için 0,82 sentlik ithalat yapmak zorundayız. Eğer bu rakam hâlâ doğruysa ve geçerliyse 168 milyar dolarlık ihracatta 10 milyar dolar gibi bir rakama talim ediyor bu 82 milyon insan. Bununla ilgili ne yapılacak? Bununla ilgili ne yapılması lazım? Bu konular üzerinde düşünülmesi lazım. Yani birbirimize laf yetiştirmenin bir anlamı yok.
Onun dışında, bir başka şey daha, dış ticaret hadlerindeki değişiklikle ilgili içinizde bilgi sahibi olan var mı veyahut da bu konuya ilgi duyup da -herkes duymayabilir- ilgilisine sorup da bize bilgi aktarabilecek birisi var mı? Burada ihracattan söz edilirken bize bu bilgi de verilseydi çok daha iyi olurdu.
Bugün, son dört yıldır dış ticaret haddi aleyhimize çalışıyor, bu kesin ve biz bu işin hamallığını yapıyoruz. Dış ticaret haddi dikkate alındığında, 100 dolarlık ihracat yapabilmek için, dört yıl önce bu ülkede örneğin, 150 kilogramlık ihracat yapılırken bugün 200 kilogramın üzerinde ihracat yapmak zorundayız. Bu neden ileri geliyor? Bu, ihracatın içerisindeki ithalattan kaynaklanıyor. Bunun üzerinde niye bir çalışma yapılıp da bize bunlar söylenilmiyor? "Yol yaptık." diyorsunuz, elbette yaptınız; "Hastane yaptık." diyorsunuz, yaptınız; "Köprü yaptık." diyorsunuz, yaptınız. Bunları tartışmanın yeri değil, ayrıca tartışmak da abes. Yaptığınız yolun üzerinde yürüyoruz, hastaneye gidiyoruz, tünelden geçiyoruz fakat soru şu: Bu hastaneyi, yolu, köprüyü yaparken önceki dönemde ortalama maliyeti, verimliği neydi; bugün siz daha iyisini mi yaptınız, daha ucuza mı yaptınız, ne kadar kaynak kullandınız. Bunu bize söylemeniz lazım ki biz de bir mukayese yapabilelim.
Son on yedi yılda 2,2 trilyon dolar bütçe imkânı kullandınız. Daha önce de söyledim, 70 küsur milyar dolarlık özelleştirme geliri kullandınız. Onun üzerine, -130 milyar dolar devraldığınız dış borç- özel sektör ve kamu sektöründe 450 milyar dolarlık yabancı kaynak kullanıldı; bir de iç borcun artışı var. Bütün bunları dikkate alarak bir maliyet çıkarıp da...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
DURMUŞ YILMAZ (Devamla) - Bitiriyorum.
..."Evet, 1 kilometre yolu şu fiyata yaparken biz, bugün, bunu bu fiyata yapıyoruz." diyebilmeniz lazım. Dolayısıyla, A noktasından B noktasına giderken elbette bir zaman geçecek, elbette bunun maliyeti var. Bu A noktasından B noktasına giderken -örneğin, 40 milyar doların altında devraldığınız ihracatı 168 milyar dolara getirirken- kaplumbağa hızıyla mı yürüdük biz, ışık hızıyla mı yürüdük ve ne kadar kaynak kullandık, bize bunun maliyeti nedir? Lütfen, bize bu şekilde gelin ve biz sizinle olan ilişkilerimizde ve eleştirilerimizde bu bilgileri kullanarak sizinle iletişim kuralım ve dolayısıyla da ülkenin toplam kaynaklarının daha verimli nasıl kullanılabileceği konusunda bir fikir ortaya çıksın. Böyle bir şey yok. "168 milyar dolar ihracat yaptık." Elbet yaptınız. Ne anlamı var bunun? Bunun içinde hangi bilgi var? Hiçbir bilgi yok bunun içinde.
O nedenle, sözlerime son verirken şunu söylüyorum: Lütfen, tartışmalarımızın kalitesini düşürmeyelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DURMUŞ YILMAZ (Devamla) - İspat edilebilir, yanlışlanabilir, doğrulanabilir, bilgi içeren rakamlar verelim ve birbirimize de laf yetiştirmeyelim.
Teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)