GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:5
Tarih:10.10.2019

İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Barış Pınarı Harekâtı'na katılan bütün askerlerimize başarılar diliyorum, inşallah sağlıkla da yurdumuza dönerler.

Tabii, 5 vatandaşımız da havan mermileriyle şehit oldu Nusaybin ve Akçakale'de, onlara da rahmet diliyorum.

Tabii, bu "yargı reformu" çok iddialı bir söz ama tabii yargı reformu yapabilmek için önce bir mantalite lazım yani hayata bir bakış açısı lazım. Şimdi, AK PARTİ'de yargı reformunu yapabilecek bir mantaliteyi görebilen beri gelsin, görebilen beri gelsin. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla ben yargı reformu yapabilmenizi hayal bile edemiyorum, yapılsa sevinirim, yapılsa överim burada. Yargı reformu nasıl olur biliyor musunuz? Şunları bir kenara koyarsınız, HSK'nin teşkil şeklini değiştirirsiniz, demokratik usullerle seçilir; bir de savcılar, yargıçlar verdikleri kararlardan endişe duymazlar, başıma bir iş gelir endişesi duymazlar, terfilerinde, görevde yükselmelerinde, atamalarında endişe olmaz. Bunu yapmak yargı reformudur. Bunu yaptığınız zaman istinaf mahkemelerinin şekli, uygulama yolları vesaire; bunlar hep konuşulur, düzeltilir, temel bunlardır. Neyse...

Az önce Gaziantep Milletvekilimiz Hüseyin Filiz Hocamız -eski rektörlerimizden- aslında gayet de güzel anlattı, bu Hukuk Mesleğine Giriş Sınavı nedir biliyor musunuz; tam bir havlu atmaktır yani "Ben vermiş olduğum üniversite eğitiminde başarı sağlayamıyorum, verdiğimiz diplomanın hiçbir anlamı yok, bir mana ifade etmiyor, öğretmene verdiğim diploma öğretmen olduğu anlamına gelmiyor, avukata verdiğim diploma avukat olduğu anlamına gelmiyor, ben bunu itiraf ediyorum, kabul ediyorum ve onları yeniden bir sınava alma gereği duyuyorum." demektir. Bu, bir havlu atmaktır. Bu, AK PARTİ'nin üniversite sisteminde başarısızlığı kabulüdür. Millet bunun hesabını soracak, öğretmenler soracak, avukatlar soracak, bunları unutmuyoruz. Aslında 2001 yılında Hukuk Mesleğine Giriş Sınavı getirildi, beş yıllık geçiş süresiyle 2006 yılından itibaren uygulanmaya başlayacaktı, 2006 yılında siz ortadan kaldırdınız. Aradan on üç yıl geçiyor, tekrar gündeme alıyorsunuz. Bunun hesabını vermek zorundasınız. Dolayısıyla, bu Hukuk Mesleğine Giriş Sınavı'nı ben yanlış buluyorum, aslında, biz parti olarak yanlış buluyoruz, mantıklı değil ya. Diploma ne demek değerli arkadaşlar? Diploma ne anlama geliyor? Siz diplomanın ne anlama geldiğini ortadan kaldırıyorsunuz. Bu konuda fazla bir şey söylemek istemiyorum, tekrara girmek istemiyorum.

Dün birçok ziraat odası başkanı sizleri de ziyaret etti muhtemelen, hepinizi ziyaret etti, Türkiye'nin çeşitli illerinden gelenler, pamuk üreticileri. 500 kilonun üzerinde pamuk üretimine destekleme vermiyorsunuz. Diyorsunuz ki: "Kardeşim, fazla üretim yapma." Hâlbuki mantıklı olan üretimi teşvik etmektir ama diyorsunuz ki siz: "500 kilo üret, aman, 501 kilo üretme, yoksa destekleme vermeyiz." Bu, tarım politikanız.

METİN YAVUZ (Aydın) - Hiç tohum ektiniz mi?

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Ben Adanalıyım ya, ben Adanalıyım. Gel, beraber ekelim. Sen pamuğu görsen ağaç zannedersin büyük ihtimalle. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Koncuk, bu konuşmalar duyulmuyor televizyondan değerli arkadaşlar.

Sayın Yavuz, siz konuştunuz.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Nerelisiniz siz?

METİN YAVUZ (Aydın) - Sökeliyim.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sökeliysen bilirsin iyi kötü.

Peki, 1 dönüm pamuğun maliyeti 1.800-2.000 lira. 3 liraya sattığını farz edelim ortalama, ne yapar? 1.500 lira kazanıyor dönüme çiftçi, 500 lira zarar ediyor, 500 lira.

Talep şu: "1,5 TL destekleme versinler bize." diyorlar. Yoksa pamuk üretimi Türkiye'de bitecek. Dün Denizli'den geldi, Adana'dan geldi ziraat odası başkanları. Yani tüm Türkiye'deki pamuk üreticilerinin durumu bu; perişanlık.

Değerli milletvekilleri, değerli AK PARTİ'liler; vallahi, bakın, çiftçilik yapana madalya takmamız lazım, madalya takmamız lazım.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - 1.200 lira.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Bu, resmî rakamlar, 1.800-2.000 TL arasında maliyeti, maliyeti bu, 1.200 değil, onu tekrar araştırın.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - 1.200 lira.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Şimdi, Adana'da köylerde yaşayanların nüfusu yüzde 12'ye düşmüş, yüzde 12.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Devam edin Sayın Koncuk.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Adana gibi ziraatın merkezi olan bir bölgede köylerde yaşayan nüfusun oranı yüzde 12'ye düşmüşse, Türkiye'nin diğer illerindeki durumu siz tahmin edin. Bu gidişle önümüzdeki süreçte tarım yapabilecek insanlar bulabilmemiz mümkün olmayacak. Onun için burada, bu, AK PARTİ'nin sorumluluğundadır. Bu pamuk üretim meselesinin... Sadece pamuk değil tabii, tüm yağlı tohum üretiminin, narenciye üretiminin, buğday vesaire üretiminin tamamında çok ciddi desteklemeler yapmamız gerekiyor. Eğer biz dünyayla tarımda yarışan bir ülke olma iddiasında isek bu desteklemeleri gerçekten çiftçiliği özendirecek oranlara çekmek zorundayız. Bunu yapamadığınız sürece, hele böyle tarım bakanlarıyla, tarımdan anlamayan, toprağı saksıda görmüş tarım bakanlarıyla tarımı, Türk tarımını bir yere götürebilmemiz mümkün değildir.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)