| Konu: | Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ün 105 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 10.10.2019 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli hatibi dikkatle izledim. Bakınız, çok önemli bir kanunun ilk maddesini görüşüyoruz ve ilk önergeyi görüştük. Ben bir daha dille ilgili, üslupla ilgili hassasiyeti ifade etmek istiyorum. Konu avukatlarımız, pasaport vesaire. Israrla "tek adam rejimi" tarzı ithamların doğru olmadığı kanaatindeyim Sayın Başkan. Kaldı ki bu kanunu tüm partilere götürerek, oradaki komisyonda beraber paslaşarak, ana Komisyonda bir araya gelerek beraber tartışıp konuştuk. Biz bunu hak etmiyoruz Sayın Başkan. O yüzden ilk maddede böyle bir kapı açarsak sonraki süreçte çok keyifli, başarılı bir toplantı olmaz diye düşünüyorum. O yüzden başta sayın hatip olmak üzere tüm konuşmacıları daha dikkatli olmaya davet ediyorum.
Ayrıca Sayın Başkan, pasaport meselesi sadece bizim karar vereceğimiz bir mesele değil. Pasaportun uluslararası bir hesabı var, kriteri var, ölçüsü var, nüfusa oranla sayısı var, kotası var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Herkese pasaport vermeyi biz de isteriz ama arkadaşlarımızın söylediği gibi sayının fazlalaşması hâlinde bir başka tartışma gündeme gelecek AB kriterlerine göre. O yüzden pasaportun sayısı nüfusa orantılı bir işlemdir "Ben istedim, oldu." tarzı bir işlem değildir. Kaldı ki avukatlarımıza on beş yıllık kriter konulması diğer memurların kendi derecelendirilmelerine göre bir rakamdır. Yani diğer memurlarımızın da o safhaya gelmesi on beş, on sekiz yıla tekabül ediyor, benzer bir yaklaşımdır. Böyle rastgele bir karar değildir. O yüzden daha hassas bir dile davet ediyorum tekrar Sayın Başkanım.