GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın 36 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:2
Tarih:02.10.2019

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, burada konuşmaları dinliyorken her şey güllük gülistanlık, terörle hiç alakası olmayan birileri, bir parti konuşuyormuş gibi bir hissiyat oluşuyor ama gerçekler öyle değil. (HDP sıralarından gürültüler) Burada siz eğer sesinizi çıkarıyorsanız Diyarbakır'da oradaki aileler ne diyor: "Benim çocuğumu dağa götüren HDP." Siz PKK terör örgütünün acentesi olmuşsunuz acentesi. Siz, terör örgütünün acentesisiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, HDP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar) O Diyarbakır'daki anneleri niye görmüyorsunuz? Niye sesiniz çıkmıyor? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Müdahale et Başkan!

MEHMET MUŞ (Devamla) - Garo Paylan, neden sesini çıkarmıyorsun annelere? Görmüyor musun onları? (HDP sıralarından gürültüler)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, görevini yap, müdahale et!

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, bunu kabul edemeyiz.

BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade edin.

MEHMET MUŞ (Devamla) - "Evlatlarımızı alanlar HDP'dir, HDP." diyor. İl binasında battaniyeler ne arıyor? Orası otel mi?

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, bu böyle olmaz.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Terörle iltisaklı burada kim?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Terörle iltisaklı sensin!

BAŞKAN - Sayın Muş, Genel Kurula hitap edin lütfen.

MEHMET MUŞ (Devamla) - Otel mi arkadaşlar il binası? İl binasında battaniyeleri tutuyorlar, çocukları kandırıp, orada gece ağırlayıp, arkadaşlar, sabaha karşı çocukları belediyenin arabalarıyla kırsala götürüyorlar.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Sizin bakanlarınıza en kötü oyuncu ödülü verecekler be! Böyle bir şey olmaz!

MEHMET MUŞ (Devamla) - Hacire ananın evladını kırsala kaçıramadıkları için geri getirmek zorunda kaldılar. Bunlar böyle riyakâr bir siyasi partidir. (HDP sıralarından gürültüler)

KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Riyakâr sensin!

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Yalan söylüyorsunuz!

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Özgür Suriye Ordusunun operasyon görevi ne?

BAŞKAN - Sayın Muş, lütfen sözlerinizin ayarına dikkat edin.

Buyurun.

MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, riyakârlık var burada; riyakârlık, ikiyüzlülük demek.

Şimdi, bir taraftan demokrasiden, barıştan, kardeşlikten bahsedeceksiniz, tabii ki, öbür taraftan dağa adam götüreceksiniz, orada hiç sesinizi çıkarmayacaksınız.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Kendine gel, kendine ya.

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Sizin kapınıza gelen anneleri niye bırakmıyorsun, Harbiyeli anneleri niye bırakmıyorsun sen?

MEHMET MUŞ (Devamla) - Kırk altı gündür, kırk yedi gündür, elli gündür -her neyse- o anneler orada bekleyecek, onları içeri giriyorken tehdit edeceksiniz, onlarla dalga geçeceksiniz. Dağa kaçırdığınız çocuklar için sesinizi çıkarmayacaksınız ama sizinkiler kumsallarda, plajlarda gezecek, onlar kürdistan davası için mücadele edecek öyle mi? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HABİP EKSİK (Iğdır) - O kapı var ya, çözüm kapısıdır, çözüm.

MEHMET MUŞ (Devamla) - Burada bakın, şu Parlamento altındaki, Türkiye'de pek çok siyasi parti var, içindeki en faşisti bunlardır.

HABİP EKSİK (Iğdır) - En faşisti sensin!

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Vallahi, aynaya baksan en faşisti görürsün.

MEHMET MUŞ (Devamla) - Bunlardan daha faşist bir parti Türkiye'de bulunamamaktadır. Bunun da böyle bilinmesi lazım.

Bir diğer konu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Muş, teşekkür ediyorum.

MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, sözümü tamamlamak için uzatırsanız...

BAŞKAN - Sayın Muş, bu sataşmadan aldığınız süre, sataşmada süre uzatımı yapmıyoruz.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Bu, sataşma değil, hakaret, hakaret!

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Hakaret ediyor ya!

MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlamak üzereyim.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Aslında iltifat ediyor; ne hakareti; iltifat ediyor, iltifat ediyor.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Hakaret ediyor, hakaret! Biri size terörist dese ne anlarsınız ya, biri size faşist dese, normal mi? Bundan sonra size faşist diyelim, terörist diyelim. Ayıp bir şey ya!

BAŞKAN - Müsaade ederseniz...

Sayın Muş, tamamlayın siz.

MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, bir diğer konu şudur: Suriye'deki mesele. Suriye'deki mesele çok basit. DEAŞ diye bir örgüt oluşturuldu, suni bir örgüt, nereden geldiği belli değil, nereden toplandığı belli değil -Türkiye'nin güneyindeki bölgeleri- katil bir örgüt, canavar bir örgüt, acımasız bir örgüt, görüntüler yayınlanıyor, videolar yayınlanıyor. DEAŞ buraya geliyor, insanlar evini yurdunu bırakıp kaçıyor. Kim yerleşiyor oraya? PKK. Sonra diğer bölgeye gidiyor, insanlar kaçıyor. Kim yerleşiyor oraya? PKK. Sonra diğer bölgeye gidiyor, insanlar oradan kaçıyor. Kim yerleşiyor oraya? PKK. Şimdi, bunu görmeyeceğiz, bunu duymayacağız, Türkiye buradaki haklı davasında burayı temizlemek için irade ortaya koyunca çıkıp bağıracağız. Arkadaşlar, senaryo bu; oyun bu; bunu 82 milyondan kime sorarsanız, siz hariç, herkes size bunun böyle olduğunu anlatır ama sadece siz görmek istemiyorsunuz. Neden? Çünkü acenteliğini yaptığınız yapı size bunu söyletmez burada. Söyletirse burada olamazsınız siz.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)