| Konu: | Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 10.07.2019 |
HASAN SUBAŞI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi için söz almış bulunuyorum partim adına.
Antalya'da yaşayan bir kişi olarak Antalya her yıl artan oranda turist çekiyor -bu yıl zannediyorum 15 milyonu bulduğu söylenmekte- her yıl neredeyse 1 milyon civarında turist artışına sahne olmakta. Ayrıca bütün Türkiye'ye baktığımız zaman, geçen yıl Avrupa'nın en çok turist alan ülkesi durumundayız. Yani tanıtımın yanında zannediyorum, incelediğimiz zaman, turizmin çok önemli sorunları var; başta yapısal sorunları var, altyapı sorunları var ve milyonlarca gelen turist Avrupa'da bin dolar civarında para bırakırken bizde neredeyse 600-700 dolara düştüğünü biliyoruz.
Sayın Bakanın, Sayın Ersoy'un Antalyalı olmasıyla tabii ki gurur duyuyoruz. Turizmden anlayan bir iş insanıdır. Antalya'da turizmcilerle ilk toplantısında, dikkatimi çekmişti, borsa dâhil, Ticaret Borsası dâhil bütün sivil toplum örgütleriyle toplantı yapmıştı ve olumlu karşılamıştık ama Antalya'nın en büyük örgütü olan esnaf birliklerini bu toplantıya davet etmediğini öğrendim ve belediyeler de yoktu.
Değerli milletvekilleri, turizmin en çok yükünü çeken sorunlu kesimi en büyük kesimi olan, en kalabalık sivil toplum örgütü olan esnaf kesimidir ki Antalya'ya 15 milyon turist gelirken şehir merkezini gezdiğiniz zaman şehir esnafının çoğunun siftah yapmadan dükkanını kapattığını görürsünüz. Ayrıca, belediyeler de turizmin en çok altyapı yükünü çekerken turizm pastasından pay almayan ayrı bir sektördür. Ayrıca, turizmle iç içe olması gereken, turizmle en barışık olması gereken kesim de esnaflar ile belediyelerdir ama ne geçenlerde üzerinde durduğumuz, kanunlaştırdığımız Turizmi Teşvik Yasası'nda ne de bu yasada ne belediyelere ne de esnaf örgütlerine yer verilmediğini görüyoruz. En azından bunda geçen danışma kurullarında hem esnaf örgütlerine yer verilmeli hem de yönetim kurullarında turizm belediyelerine yer verilmeli ya da diğer önergelerle olduğu gibi, Belediyeler Birliğinin önerisiyle bir turizm belediyesinin bu örgütlenme biçiminin içinde olması gerekir.
Diğer taraftan, turizm tesislerinden ve yeme içme ünitelerinden, Bakanlık onaylı eğlence ve yeme içme birimlerinden yüzde 1 civarında pay toplanması düşünülmektedir. Cirodan yüzde 1 pay demek... Binlerce tesisten -ki bunların içinde zarar edenler de var- üçte 1'inin zarar ettiğini, üçte 1'inin az kazandığını, üçte 1'inin de çok kazandığını düşünelim, aynı miktarda pay alıyoruz. Bu ne vergi adaletiyle ne hukukla ne eşitlikle ne Anayasa'yla, hiçbir hukuk kuralıyla bağdaşmaz, hangi yargı sistemine başvursanız da zaten bu kanun reddolur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN SUBAŞI (Devamla) - Toparlıyorum.
BAŞKAN - Son cümlelerinizi alayım Sayın Subaşı.
HASAN SUBAŞI (Devamla) - Zarar eden kurumlardan ciro üzerinden yüzde 1 almanın vicdanda da adalette de karşılığını bulamazsınız, böyle bir payı da toplayamazsınız.
Ayrıca, 4'üncü maddede geçen bağış almak, gerçekten birçok istismarlara, suistimale yol açacağı gibi turizm tesislerine, yatırımlarına pay aktarmanın da bir anlamı yoktur çünkü Türkiye'deki turizmin yapısal sorunları nedir, asıl sorunlar nedir incelemeden, para toplayarak, bazı turizm yatırımlarına bu parayı işaret edildiği şekilde aktararak turizmin tanıtımını da yapamazsınız, turizme katkı da sağlayamazsınız.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, saygılar sunuyorum efendim. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)