GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:98
Tarih:04.07.2019

AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Spor: ister sporcu, antrenör ve kulüp yöneticileri isterse taraftar ve spor yorumcuları olsun, içerisinde toplumun her kesimini bir araya getiren, centilmenlik ve kardeşliğin esas olduğu bir bağ. Ancak ülkemizde futbolda ilk akla gelenler, sahada kavga, saha dışında kulüp yöneticileri ve yorumcular arasında atışma ve taraftarlar arasında da çatışma.

Sporda şiddet ülkemize özgü değil, büyük facialar başka ülkelerde de yaşandı. 1964 yılında Arjantin-Peru futbol maçında son dakikada iptal edilen golün neticesinde çıkan arbedede 328 kişi öldü ve 500 kişi de yaralandı.

85 yılında İngiliz Liverpool ile İtalyan Juventus futbol takımları arasında Belçika'da oynanan Şampiyon Kulüpler Kupası finalinde de 39 kişi can verdi. Tarihe "Heysel Faciası" olarak geçti. Bunun üzerine Başbakan Margaret Thatcher'ın önderliğinde önce İngiliz takımları uluslararası müsabakalardan menedildi, sonra yeni düzenlemelerle holiganizmle ciddi bir mücadele başladı. İngiliz başbakanlarından birisi "..."(x) diyor. Bazen çok katı önlemler almak gerekiyor.

Ülkemizde bu derecede büyük bir facia çok şükür yaşanmadı. İşin, şiddetin temelinde ne yatıyor? Aslında bunları belirlemek ve buradan, en temelden başlamak lazım.

Bir başka sorun, maddi zorluklar nedeniyle birçok ilimizde şehri temsil eden kulüpler profesyonel liglerde yer alamamakta, Bölgesel Amatör Lig'de var olma mücadelesi vermekte. Kütahya, Burdur, Isparta gibi yüz binlerce vatandaşımızın yaşadığı ve çok sayıda taraftarı olan kulüpler hak ettikleri koşullardan uzak bir şekilde faaliyetlerini devam ettirmeye çalışıyor. Bunlara "Bölgesel Amatör Lig" yani "BAL ligi" deniyor. Profesyonel liglerde bulunmayan şehirler için gerçekten çok önemli ve hafta sonları bölgede heyecanla takip ediliyor. Ben de çok keyifle zaman zaman maçlarına katılıyorum ve destek vermeye çalışıyorum.

Isparta Davrazspor'umuz bu yıl sadece 36 bin lira destek aldı maalesef. Bunlara deplasman katkı payı, konaklama filan, hepsi dâhil ve çok düşük. Bunun en az 2 kat artırılması gerekiyor. Davrazspor örneğinde olduğu gibi, diğer profesyonel liglerde takımı olmayan ama şehri temsil eden kulüpler için ekstra destek verilmesi gerekiyor, toplam en az 100 bin lira olmalı bu destek.

Şimdi, Spor Toto profesyonel ligleri destekliyor ama BAL ligine bu desteği vermiyor. Bu kaynağın sağlanması lazım. Spor Toto Genel Müdürlüğünden gelen Spor Bakanımız Sayın Mehmet Kasapoğlu'nun bu konuya el atacağını düşünüyorum ve kendisinden istirham ediyorum.

BAL liginden 3. Lig'e yükselme statüsü de yanlış çünkü yükselmek için ligi şampiyon olarak tamamlamak da yetmiyor. 11 tane şampiyon takım var, bunlar kendi aralarında bir müsabakaya daha tabi tutuluyorlar ve 9 tanesi yükseliyor. Bundan dolayı Burdur Bucak Belediye Oğuzhanspor ve Konya Akşehirspor şampiyon oldukları hâlde 3. Lig'e yükselemediler. Onların mağduriyetlerinin giderilmesi lazım. Sayın Bakanımızın bu konuya da el atacağını ve bu geçişi düzenleyeceğini umut ediyorum.

Gelelim Ispartaspor'a; 1967'de kuruldu, renklerini şehrin simgesi olan gül ve yaprağından alan pembe yeşilli forma uzun süre profesyonel liglerde mücadele vermesini sağladı ve birçok sebeple, başka takımlar gibi profesyonel liglere veda etti Ispartaspor'umuz. Davrazspor, yeni ismiyle Isparta 32 Spor, 3 şampiyonluk mücadelesi vermesine rağmen, henüz hedefine ulaşamadı.

Süleyman Demirel Üniversitesi ve Uygulamalı Bilimler Üniversitesinin 100 bin öğrencisi var, diğer öğrencilerle beraber Isparta'da 150 bin genç var ama bunların spor yapacakları alanlar yetersiz. Semt sahaları, spor alanları ivedilikle yapılmalı. Belediyeler bunları yapıyor, projeleri de var önümüzde ama bu yeterli değil. Karşı değiliz ancak altyapı tesislerinin bir an önce yapılması lazım ve Bakanlığın bu işe el atması lazım.

Şimdi, bazı illerimizin profesyonel liglerde takımı yok. Bir yasa teklifiyle bu illerin takımlarından birinin bir sefere mahsus 3. Lig'e alınması sağlanmalı. Bununla ilgili Aksaray Milletvekilimiz Sayın Ayhan Erel'in bir kanun teklifi var. Bu teklifin Meclis gündemine alınması ve buna hep beraber sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.

Isparta'da şehrin tek takımı olan Isparta 32 Spor, maalesef BAL liginde ilçe ve kasaba takımlarıyla zor şartlarda mücadele ediyor. Üstelik bu ligde bütçeniz olsa bile bu defa da transfer yasağı var, istediğiniz kişiyi transfer edemiyorsunuz. Bunların da düzenlenmesi lazım. Oysaki Isparta, Atatürk Stadı'yla, gece maçlarının oynanabileceği standartlara sahip altyapısı olan da bir şehir. Üstelik Davraz Kamp Merkezi'miz var, futbol kulüplerinin kamp yapabilmeleri için çok ideal şartlara sahip. Eğirdir, Şarkikaraağaç gibi oksijeni bol spor kamp merkezlerimizin yanı sıra Süleyman Demirel Üniversitesindeki Sporcu Sağlık Merkezinde sakatlanmalara anında müdahale edecek donanım var.

Sayın Spor Bakanımızın dikkatine sunuyorum: Gerekli reformları yapınız, hem kentlerin gelişimine hem ülke sporunun gelişimine öncülük ediniz, isminizi Spor Bakanı dışında "sporun ağabeyi" olarak tarihe yazınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın.

AYLİN CESUR (Devamla) - Gerçi ilk Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın İsmet Sezgin'dir, Sayın Demirel'in hükûmeti zamanında ilk Gençlik ve Spor Bakanlığı başladı. Ağabeyi değilse bile sporun büyüğü olarak eminim, milletin gönlünde yeriniz olacaktır Sayın Bakanım.

Çok güzel örnekler var tüm yetersizliklere rağmen, onu da söyleyerek sözlerime son vereceğim. Atabey'imizde bir Samsunlu kadın öğretmen çıktı ve orada yatılı bölge okulundaki kız öğrencileri yetiştirdi, onlardan birkaç tanesi madalyalar aldı; biri Kadriye, ülkemizi uluslararası alanda temsil ediyor, büyük madalyalar kazanıyor, en son gümüş madalya aldı; gururluyuz. Demek ki olabiliyor, demek ki kentlerimize ve bu çocuklarımıza sahip çıkmak lazım. Gelin, hep beraber bu düzenlemeleri yapalım diyorum, Sayın Bakanımıza buradan tekrar sesleniyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)