| Konu: | Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 03.07.2019 |
HASAN SUBAŞI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
91 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi için söz almış bulunuyorum. Birçok kanunda değişiklik yapan torba yasa, 8 kanunda değişiklikler getirmektedir. Benim bu değişiklik yapılan kanunlar içinde önem verdiğim kentsel dönüşüm kanunu, bu Hükûmet zamanında çıkarılmış önemli kanunlardan biridir. Bir fırsattı kentsel dönüşüm kanunu. Geçmişte kentlerimizde yapılan hataların, sorunların giderilmesi için, yeni bir vizyon koyabilmek için, sosyal donatıların yeterli olabilmesi ve daha sağlıklı, sağlam yapıların yapılabilmesi için bir fırsattı. Fakat kentsel dönüşüm yasası, sadece binayı yıkıp biraz daha fazla yoğunlukla ya da birkaç kat fazlasıyla benzer binayı yapmak şeklinde yorumlandığı için yeterli sonucu alamadık. Oysa bu kanun gereği ada bazında ya da mahalle bazında birleştirmelerle geniş alanlarda kanunu uygulamak ve sosyal donatı alanlarını yeterli şekilde; yeşil alanıyla, ibadet alanıyla, oyun ve spor alanlarıyla yapabilmek mümkündü fakat hiçbir belediyenin bu şekilde uygulama yaptığı pratikte çok da görülmüyor maalesef.
Ben, 1990'lı yılların başında Antalya'da şöyle bir manzara görmüştüm: 100 bine yakın konut vardı; 50 bin civarında konut ruhsatlı, 50 bin civarında da kaçak yapı, gecekondu vardı. O zaman 2981 sayılı, bugün de yine geçerli olan, bir tapu tahsis kanunu yürürlükteydi.
Ben, 1990'lı yılların başında Antalya'nın en önemli sorunlarından biri olarak kanalizasyon yapımını ve gecekonduculara da tapu tahsis belgelerinin karşılığında tapu vermeyi hedef olarak almıştım. Binlerce gecekondu alanını kamulaştırmak suretiyle, bu tahsis belgeleri karşılığında bu kişilerin tapularını verebilmiştik. Ancak son yıllarda hazırladığımız 1.500 dönüm tapuyu ki 3.500 gecekonducunun gecekondusuna tekabül eden araziydi, birkaç yıl uğraşarak onu da kamulaştırdık ve Büyükşehrin kasasına koyduk. Ancak bizden sonra gelen belediyeler, gecekondu hak sahiplerine onu dağıtmak yerine, yine TOKİ mantığıyla "Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm alanını meydana getiriyoruz." diye gururlanarak onun yapımına başladılar ve 20 bin konut yapılıyor. İnşallah, sonuçlandırmak ve arsa sahiplerine, tahsis belgesi sahiplerine de dairelerini vermek kısmet olur diyorum ama bence uygun olan bu değildi. 1990'lı yıllarda, Türkiye'de ilk kez Antalya'da biz başlamıştık tapularının dağıtılmasına. Geçenlerde Sayın Binali Yıldırım'ın ifadesinden anladığım kadarıyla, yirmi beş yıldır maalesef, İstanbul'da böyle bir çalışmanın yapılmamış olduğunu görmek doğrusu üzüntü vericiydi. Oysa bu işlem kentler için son derece önemlidir çünkü o araziler gelecekte de birer arsa rezervidir.
Bu kanunda yine önem verdiğim maddelerden biri 10'uncu madde. Çiftçiye sera yapımını özendiren, entegre tesis değilse ruhsat alma zorunluluğu olmadan sera yapımına cevaz veren bir madde. Ben bunu da yararlı görüyorum. Ancak şöyle bir sorun var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN SUBAŞI (Devamla) - İzin verirseniz toparlayayım Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
HASAN SUBAŞI (Devamla) - Çiftçi o kadar zorluk içinde ki bu girdi fiyatlarıyla, maalesef, zaten modern seralar yapamadıkları gibi, küçük çiftçinin bunu da yapma şansı kalmamıştır. Bilmiyorum fiyatlardan haberiniz var mı ama Antalya Toptancı Halinde domates fiyatı 40 kuruş, patlıcan 40 kuruş, karpuz 40 kuruş -ki üreticide 10 kuruş maalesef ya da sürülüp geçiliyor- kavun 50 kuruş. Bu fiyatlarla, tabii düşünün bir fidenin 1,5 lira, 2,5 lira olduğunu, 2-3 bin tane dikildiğini; 1 dönüm sera yapmak ya da açık alanda tarım yapabilmek için 3-4 bin lira masraf gerekiyor. Bunların hiçbirisi maliyetini kurtarmıyor.
Geçenlerde Sayın Grup Başkan Vekilimiz Lütfü Türkkan... Brezilya'da yeni gelen bir merkez bankası başkanının "Saksılarınızda bile toprağınızı ekin." diyerek...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
HASAN SUBAŞI (Devamla) - ...Brezilya'yı, bütün tarım arazilerini değerlendirmek suretiyle bugün büyük bir krizden kurtarmış ve dünyanın en büyük üretici ve tarım ürünü ihraç eden ülkeleri arasına sokmuştur. Türkiye'de girdi fiyatlarını ayarlayarak, tarım özendirilerek yeniden tarımda bir seferberlik yaratılmalıdır diye fikrimi ifade ediyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)