| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 27.06.2019 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Dünkü konuşmamda da sözleşmeli personelin durumunu dile getirmiştim. Tabii, konuşmamdan sonra Sayın Komisyon Başkanımız Emrullah İşler, bu 3+1 dışında kalan sözleşmelilerle ilgili bir çalışma yapılacağını ifade etti. Tabii "Ne zaman yapılacak?" soruma bir cevap alamadım. İYİ PARTİ olarak bu sözün takipçisi olacağımızı ifade ediyorum. Çünkü sözler veriliyor, maalesef, ya zamanında tutulmuyor ya çok uzun zaman alıyor ya da hiç tutulmuyor. Bu söz, tutulmayan sözler arasında olmasın çünkü yüz binlerce insan bu sözlerin yakın takipçisi olacak bizimle beraber. İnşallah, bu konuşmamdan sonra Sayın İşler bir açıklama yapar, işte, altı ayda mı, sekiz ayda mı, bir yıl içerisinde mi yeni bir düzenlemenin yapılacağının ya da yapılmayacağının bilgisini de bizlere ve kamuoyuna verir.
Değerli milletvekilleri, bugün Ceyhan depreminin yıl dönümü. 27 Haziran 1998 tarihinde Ceyhan merkezli bir deprem oldu, Adana bölgesini etkileyen bir deprem. Hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza, hemşehrilerime Yüce Allah'tan rahmet diliyorum. O tarihte ben de Adana'daydım, o depremi bizzat yaşayanlardan biriyim. Gerçekten, depremleri yaşadıkça depremlerle ilgili tedbirler almanın ne kadar önemli olduğunu o yıkıntılar arasında bir canlı var mı, yaşayan var mı araştırması yapılırken daha iyi anlıyoruz ama inşallah, o günleri, bu acıları, bu felaketleri yaşamadan bunların tedbirleri alınır diye diliyorum.
Değerli milletvekilleri, kanımıza dokundu. TRT'ye bir teröristin -Erdal Sarızeybek'in verdiği bilgiye göre- 74 Mehmetçik'imizin katili "Ferhat" kod adlı Osman Öcalan'ın çıkarılması ve kamuoyuna konuşma yaptırılması bir Türk vatandaşı olarak, şehit askerlerimizi, gazilerimizi ve bu millete bu seçim sathımailinde söylenen sözleri düşününce kanıma dokundu. Peki, şimdi ne yapacağız? 74 Mehmetçik'imizin katline sebep olan bir teröristbaşını, bir teröristi Türk televizyonuna, TRT'ye çıkaran TRT Genel Müdürü İbrahim Eren orada oturmaya devam edecek mi? Eğer, İbrahim Eren, bu ülkeyi yönetenlerin bilgisi dışında, talimatı dışında bir iş ve işlem yaparak bu teröristi TRT televizyonuna çıkarmışsa istifa etmelidir, derhâl görevden alınmalıdır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Talimatı burası verdi Sayın Vekilim.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Yok "Bu talimatı iktidar vermiştir, yürütme vermiştir, biz verdik, bunun da arkasındayız." diyorsanız onu da söyleyin, artık bu millete bundan sonra söyleyeceklerinizi bu olayla karşılaştırarak biz değerlendirelim.
Şimdi, merhum Eren evladımızın adının bir yere verildiğini az önce bir milletvekilimiz ifade etti, gurur verici ama bir yandan bunu yaparken, bir yandan bu evlatlarımızı şehit eden bir teröristbaşının, teröristin TRT'de ne gezdiğini, kırmızı bültenle arandığı söylenen bu şahsın TRT'de nasıl olur da program yaptığını, yapabildiğini millete izah etmeniz lazım. Artık böyle tenakuzlarla istediğimizi yaparız keyfiyeti Türkiye'de bitmiştir. Türkiye'de her adımınız, her söyleminiz kayıtlardadır, bilgisayar kayıtlarındadır, insanlarımızın da hafızalarındadır. Lütfen, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren'le ilgili, iktidar gereğini yapsın bir an önce yoksa bu bir tarihî ihanettir. Bu tarihî ihanetin kim parçası olmak istiyorsa olma hakkına sahiptir.
Evet, şimdi, Millî Eğitim Bakanlığıyla ilgili bir kanun teklifini görüşüyoruz. Bu kanun teklifi aslında...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Talimatı burası verdi Sayın Vekilim. Oy getirsin, Fetullah'ı bile televizyona çıkarırlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ona hiç şüphe yok.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Tüm siteleri sizin için yayın yapıyor, hepsi.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bunlar biraz oy artıracağını bilseler Fetullah Gülen'e "Fetullah Hocaefendi hazretleri" derler yani.
SALİH CORA (Trabzon) - İmamoğlu lehine Kandil'den canlı yayın yapıyorlar, ona ne diyeceksin?
VELİ AĞBABA (Malatya) - "Fetullah Hocaefendi hazretleri, yetiş imdadımıza." diyebilirler.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Vallahi bilmiyorum yani Öcalan'ı TRT'ye çıkardıktan sonra yarın o FETÖ hainiyle ilgili ne gelişme olur, onu bilmiyorum. Göreceğiz, yaşayacağız, göreceğiz. İnşallah, görmeyiz ama bu milletin, bu aziz milletin bir büyük feraseti olduğunu herhâlde şu İstanbul seçimlerinden sonra sadece AKP değil, bütün siyasi partilerimiz görmüştür. İnşallah ders alınacak.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Fetullah Hocaefendi hazretleri "Mezarınızdan kalkıp oy verin." dese çıkarırlar, çıkarır yaparlar.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Öyle yapıyor şimdi size.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yaparlar.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Şimdi, bu 4+4+4 eğitim sistemi geldiğinde ben o zaman sendika genel başkanıydım, TÜRK EĞİTİM-SEN'in Genel Başkanıydım. O zaman Millî Eğitim Komisyonuna gelmiş, görüşlerimi de ifade etmiştim; tabii, dinlemediler. Hatta o zaman -enteresan bir durumdur, bir anekdot olarak sizlere de anlatmak istiyorum- Sayın Ömer Dinçer'in böyle bir sistemin geleceğinden haberdar bile olmadığını biliyoruz, haberi yok yani Millî Eğitim Bakanının 4+4+4 sisteminin geleceğinden haberi yok. "Ya, nereden biliyorsunuz?" diyebilirsiniz. Şuradan biliyorum: Sayın Dinçer'e soruyorlar "Efendim, bu sınıf öğretmenleri 5'inci sınıfa da girecek mi ya da 5'inci sınıfta hangi öğretmenler öğrencileri okutacak?" diyorlar. Ömer Dinçer'in cevabı şu: "5'inci sınıfta sınıf öğretmenleri okutmaya devam edecek." diyor. Bir gün sonra, o zamanki Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan "Hayır, 5'inci sınıfta branş öğretmenleri okutacaklar." diyor. Şimdi, buradan anlıyoruz ki Ömer Dinçer'in olayla yakından uzaktan ilgisi yok.
Biliyor musunuz, aslında bu bir tarihî gündür, bu bir tarihî gündür. Niye tarihî bir gündür? Çok konuşuldu, diğer vekillerimiz de buradan ifade ettiler; 60 ayla ilgili, o zaman iktidar tarafından, bilhassa Sayın Başbakanın bu rapor alanların çocuklarına ihanet ettiğiyle ilgili cümleleri hafızalarımızda kazılı duruyor âdeta, kazılı duruyor. Yani "Çocuklarınızı geri zekâlı olarak mı fişliyorsunuz?" gibi bir laf söylemişti Sayın Başbakan. Olabilir, büyük bir yanlış yapıldı ama, yedi yıl, bakın, yedi yıl bu yanlışı yaptıktan sonra bugün çıkıp şunu diyebilmelisiniz, bunu diyebilmelisiniz: "Kardeşim, biz yanlış yaptık, biz hata yaptık." Ya, çocuklarımız bizim kobay filan değil, hele Türk millî eğitimi böyle el yordamıyla yönetebileceğiniz bir alan asla değil çünkü Türk milletinin geleceğiyle ilgili en önemli alandan bahsediyoruz. Ha, çıkarsınız dersiniz ki: "Hata yaptık, özür dileriz, bugün düzeltiyoruz." Bugün 69 aya çıkartılmasını doğru buluyoruz ve destekliyoruz, bir yanlıştan dönülmüştür ama bir özür borcunuz yok mu ya? Bu fazilet sahibi insanlar hata yaptıklarında, yanlış yaptıklarında özür dilemeyi de bilmeliler. Onun için, bu konu önemli bir konudur ama daha nelerden, 4+4'ten geri adımlar atacağız? Tabii, ben, bunu Sayın Ziya Selçuk'un başarısı olarak görüyorum ve Ziya Selçuk'u tebrik ediyorum. Yani bu 69 ay konusunda demek ki bir istek ortaya koymuş ve arkasında durmuş bir yanlıştan dönülmesini sağlamıştır.
Şimdi başka şeyler de görüşeceğiz bundan sonra, bu 4+4'le ilgili. Bakın hâlâ 5'inci sınıfların ne olacağını tartışıyoruz. 5'inci sınıfı ne yapalım? Bakın, yıllardır tartışıyoruz. "Acaba hazırlık sınıfı mı yapalım? 5'inci sınıfı tekrar ilkokul bölümüne mi ekleyelim?" gibi tartışmalar hâlâ devam ediyor yani 4+4+4 sisteminin oturmadığını, hâlâ tartışıldığını yakinen biliyorum. O zaman demiştik ki: "Ya kardeşim, siz 5 yıllık ilkokul eğitimini 4 yıla düşürürseniz sınıf öğretmenlerinin yüzde 20'si boşa çıkar." Ne yaptılar biliyor musunuz? Sayın Ömer Dinçer şöyle bir şey yaptı: Bu sınıf öğretmenlerinin yüzde 20'sini zihinsel engelliler öğretmeni yaptılar. Ne anlar? Teknoloji tasarım öğretmeni yaptılar. Daha sonra da teknoloji tasarım dersini kaldırdılar. Ve hâlâ bu öğretmenler...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Koncuk.
Bir dakika ek süre veriyorum.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Hâlâ Hükûmetinizin 4+4+4 sisteminden dolayı meydana gelen öğretmen norm fazlalığını düzeltebilmiş değiliz. Dolayısıyla eğitimde atılan adımların etraflıca düşünülmesi gereken adımlar olduğunu, milletin geleceğiyle ilgili önemli adımlar olduğunu, geri adım atmanın bile yapılan yanlışların telafisini mümkün hâle getirmediğini hepimizin bilmesi gerek diyorum.
Bu kanunun memleketimize, milletimize, ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Koncuk.