| Konu: | Gezi direnişi davasına, 23 Haziranda gerçekleştirilen seçimin sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi olarak değerlendirilemeyeceğine ve Ekrem İmamoğlu'nu tebrik ettiğine, Türkiye İşçi Partisi ile üyelerinin töhmet altında bırakılıp tehdit edilemeyeceğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 93 |
| Tarih: | 25.06.2019 |
ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Öncelikle, dün ilk duruşmasına katıldığım Gezi direnişi davası bugün devam ediyor, burada bulunmak zorunda olduğumuz için arkadaşlarımızın yanında olamadık ama dayanışma duygularımızı paylaşıyoruz.
Bu vesileyle de bir kez daha ifade etmiş olayım: Gezi, bu ülke tarihinin en önemli, en kıymetli halk hareketlerinden bir tanesiydi. "Ben her istediğimi gerekirse hukuk da tanımadan yaparım." diyen bir iktidara karşı, bütün farklılıklarına rağmen hep birlikte "hayır" diyen; eşitlik, özgürlük, kardeşlik, barış, adalet isteyen milyonların ortak hareketiydi Gezi ve Türkiye'nin her yerinde, her ilinde, her ilçesinde ayağa kalkan, direnen halkların yarattığı bir umuttu. Dolayısıyla sadece iktidar böyle istiyor diye bu umuttan bir suç çıkarmanın mümkün olmadığını düşünüyoruz.
Ayrıca, yargılanması gerekenler Taksim Dayanışması ya da Geziciler değil, tam tersine o dönemde ellerindeki devlet olanaklarını kullanarak halka, gençlere, hatta çocuklara karşı bu kuvveti kullananlardır.
Bir hatırlatma yapayım, Gezi'den sonra çok tartışılmıştı ve biz o dönem bir söz üretmiştik, demiştik ki: Biz Geziciyiz, doğru; biz Geziciyiz ve siz gidicisiniz. Şimdi, tesadüf oldu, tam Gezi direnişçilerinin yargılandığı günlerde İstanbul'da yenilenen bir seçimi yaşadık. Sabah tartışıldı, ben de partimizin görüşlerinin hem kayıtlara geçmesi hem bilinmesi açısından buradan söyleyeyim: 23 Haziranda gerçekleşen seçimler, sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi olarak değerlendirilemez. Bizzat iktidar tarafından 31 Martta halkın verdiği mesaj alınmamış, aksine halk iradesinin karşısına bir YSK darbesiyle geçilmişti fakat halkın yanıtı çok daha ağır oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bir dakika daha süre veriyorum size Sayın Baş, buyurun.
ERKAN BAŞ (İstanbul) - Vurgulamak gerekiyor: Tam bir yıldır Türkiye'nin her sorununu çözeceği iddiasıyla yeni yönetim sistemiyle ülkeyi yöneten, on yedi yıldır ülkeyi tek başına iktidarla yöneten ve yirmi beş yıldır İstanbul'u yöneten bir parti yenilmiştir. Basının yüzde 98'i, devletin bütün olanakları tek taraflı kullanılmasına rağmen, İstanbul halkı büyük bir irade sergilemiştir.
Ben, bu vesileyle tüm İstanbullu emekçilere, halkımıza teşekkür ediyorum; seçimi kazanan İmamoğlu'nu ve arkadaşlarını tebrik ediyorum, AKP'ye de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, son olarak özel bir durum var: Çanakkale'de -altını çizmek istiyorum bu durumun- Emniyet Müdürlüğü, Türkiye İşçi Partisine üye olan genç arkadaşlarımızın, üniversite öğrencilerinin, genç kardeşlerimizin ailelerini, doğrudan Emniyet Müdürlüğü...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bağlayın sözlerinizi.
ERKAN BAŞ (İstanbul) - Çanakkale Emniyet Müdürlüğü tarafından, partimize üye olan gençlerin isimleri bulundukları illerdeki emniyet müdürlüklerine bildiriliyor, aileler aranıyor ve çocuklarının terör örgütleriyle irtibatlı oldukları, başlarına her an her şeyin gelebileceği, mümkünse çocuklarını okullarından almaları gerektiği yönünde telkinlerde bulunuluyor, aileler bu vesileyle korkutuluyor.
Bakın, buradan, açıkça Çanakkale Emniyetini, Çanakkale Valiliğini ve İçişleri Bakanını uyarıyorum: Bu çocukların üzerinden ellerinizi çekin, partimizin üzerinden ellerinizi çekin.
Herkese şu soruyu soruyorum: Herhangi bir emniyet müdürü, AKP'ye üye olmuş bir gencin ailesini arayıp "Çocuklarınızın IŞİD'le, FETÖ'yle bağlantıları var, terör örgütleriyle bağlantıları olabilir, çocuklarınızı alın." deseler, ne yaparsınız?
Hiç kimse partimizi, parti üyelerimizi böylesi bir töhmet altında bırakamaz, tehdit edemez. Bunun da kayıtlara geçmesini istiyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Baş.