GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Grubu olmayan siyasi partilerin Meclis çalışmalarına etkin katılımının sağlanmasına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:89
Tarih:13.06.2019

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, bu gündem dışı söz talebine aslında salı günü Meclis Başkanlığına sunduğumuz bir teklif sonrasında başvurmuştum ama bir tesadüf oldu, dün burada yaptığım konuşmadan sonra AKP grup başkan vekili bir söz istedi ve aslında bu konuşmanın zeminini de tekrar oluşturmuş oldu.

Şimdi, yeni bir sataşmaya mahal vermeyeyim, tutanaklardan okuyorum, dün ben konuştuktan sonra Sayın Bülent Turan şöyle söylemiş: "Sayın komünist arkadaşın ithamına ufak bir cevap vermek isterim. Israrla 'Noter gibi çalışıyorsunuz, geleni onaylıyorsunuz.' dedi. Muhtemelen çalışmaları takip edemedi arkadaşımız. Sadece kürsüde söz hakkı varken geldi ve tekrar ayrılacak."

Şimdi arkadaşlar, bakın, ben iddia ediyorum, Meclis tutanaklarıyla sabittir, bu Mecliste en fazla bulunan Genel Başkan benim. İki: En fazla bulunan milletvekillerinden biri de benim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bülent Turan'dan çok bulunduğuna ben şahidim.

ERKAN BAŞ (Devamla) - Şimdi, sevgili arkadaşlar, bunu da yanlış anlamayın. Bakın, övünmek için falan söylemiyorum; bu, bizim görevimiz; bu, bizim vazifemiz. Ayrıca, şimdi sizin yüzlerce kişiden oluşan milletvekillerinizin yaptığı işi, biz 2 kişiyle yapmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla hem genel başkanlık yapmaya çalışıyoruz hem grup başkanlığı yapmaya çalışıyoruz hem milletvekilliği yapmaya çalışıyoruz; bu, görevimiz.

Şimdi, bunu niye söylüyorum? Ben düşündüm; bir milletvekili yalan söylemez, hele bir grup başkan vekili ucuz siyasi polemikler için olmadık bir şeyi söylemez; demek ki arkadaşlar gerçekten bizi göremiyorlar. Peki, niye göremiyorlar? İşte, arkadaşlar, bu İç Tüzük yüzünden göremiyorlar. Bu İç Tüzük yüzünden Mecliste grubu olmayan partiler çalışmalara istedikleri gibi katılamıyorlar.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bravo, haklısın.

ERKAN BAŞ (Devamla) - O yüzden öncelikli olarak sizlerden ricamız, bu İç Tüzük'ün sadece grubu olan partilere göre hazırlanmış bir İç Tüzük olduğunu kabul edelim ve derhâl değiştirelim arkadaşlar, derhâl değiştirelim. Şimdi, hepimiz övünüyoruz: "Meclis artık çok partili oldu, daha işlevli çalışacak." diyoruz. Peki, bu İç Tüzük Meclisin bu çok partili hâline uygun mu?

Değerli arkadaşlarım, özellikle Meclis Başkanlığı başkan vekilleri, grup başkan vekili arkadaşlar; hepimiz pratik olarak ne yaşandığını biliyoruz. Bakın, gündem dışı konuşmaları bile gruplar kendi arasında paylaşıyor. Şahıslar adına konuşmaları gruplar kendi arasında paylaşıyor. Kanun görüşmeleri sırasında değişiklik önergesinde gruplara ayrıcalık tanınmış, bizim görüşmeden önce önerge verme hakkımız var, onu da gruplar kapatma önergesiyle ortadan kaldırıyorlar. Komisyonlara üye olma şansımız yok, Danışma Kurulunda temsil edilemiyoruz. Peki, arkadaşlar, bu, milletvekilleri arasında bir eşitsizlik yaratmıyor mu? Yani grubu olan milletvekili ile grubu olmayan milletvekili arasında halka karşı sorumlulukta fark mı var? Yani bakın, net söylüyorum: Sadece İç Tüzük'e bağlı kalsak, sadece Meclis teamüllerine bağlı kalsak biz neredeyse "Bu Meclise gelmeyin." denilen pozisyondayız. Hatta, bakın, dikkat edin, grubu olmayan 9 ya da 10 bağımsız milletvekili var, neredeyse arkadaşlarımız Parlamentoya gelemez durumdalar; gelmiyorlar, etkili olamadıkları için gelmiyorlar. Biz biraz daha inatçıyız, biraz daha halkın yüzüne nasıl bakacağız kaygısı taşıyoruz, o yüzden elimizden geldiğince burada bu çalışmalara katılmak istiyoruz.

Sevgili arkadaşlar, sorun, sadece grubu olmayan siyasi partilerin sorunu değildir; sorun, Meclise nasıl yaklaştığımız sorunudur. Bu Meclis, Meclisin tüm vekillerinin halka karşı sorumlulukları olduğunu önsel olarak kabul eden ve hepsine eşit yaklaşan bir İç Tüzük'e ihtiyaç duymaktadır. Yani biz bir kere bu eşitliği bir sağlayalım, bütün milletvekilleri çalışma yapabilecek hâle gelsinler, ondan sonra da bırakalım halkımız takdir etsin hangi milletvekili çalışıyor, hangi milletvekili çalışmıyor.

Bir de arkadaşlar, bunlar gelip geçici süreçler yani bugün grubu olan partinin yarın grubu olmayabilir, bugün grubu olmayan partinin yarın grubu olur, yarın burada çoğunluk olur; bunları gözeterek eşitlikçi bir yaklaşımla bu sorunu çözmemiz gerekiyor.

Şimdi, sevgili arkadaşlar, peki çare ne? Yani "Konuşuyorsun, şikâyet ediyorsun da çare, önerin var mı?" İki tane somut çare, önerimiz var arkadaşlar. Bir: İç Tüzük, eşitlikçi ve özgürlükçü biçimde yorumlanabilir. Bir kere burada bütün milletvekillerinin böyle bir yaklaşımda ortaklaşması gerekiyor. Neyi kastediyorum? Şahıs adına yapılan konuşmalar. Şahıs adına yapılan konuşmalarda önceliği grubu olmayan partilerin milletvekillerine, bağımsız milletvekillerine vermek mümkündür. Gündem dışı konuşmalarda bu Parlamentoda grubu olmayan milletvekillerinin, bağımsız milletvekillerinin olduğunu düşünmek gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN BAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, toparlayayım.

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

ERKAN BAŞ (Devamla) - İkincisi değerli arkadaşlar: Sonuçta bu sorunlar sadece bizim ülkemizde yaşanmıyor. Biz oturduk, Meclis araştırma biriminden de rapor istedik; hep birlikte çalıştık dünyada bu sorun nasıl çözülmüş, dünya parlamentolarında, başka ülkelerde bu sorun nasıl çözülmüş diye. Ve bu örnekleri değerlendirdikten sonra, bizim mevcut durumumuza en uygun olduğunu düşündüğümüz İç Tüzük'e bir fıkra eklenmesi önerisini salı günü Meclis Başkanlığına verdik. Bakın, çare aslında çok basit eğer burada hep beraber karar verirsek yapılacak şey şudur, diyeceğiz ki: "Siyasi parti gruplarına mensup olmayan bütün milletvekilleri karma grup çatısı altında bir araya gelir ve karma grup da siyasi parti gruplarının haklarıyla, sorumluluklarıyla eşit haklara ve sorumluluklara sahiptir." Bir ilk adım olarak bizim tüm milletvekili arkadaşlarımıza, siyasi parti gruplarına çağrımız budur. Bir İç Tüzük değişiklik teklifi verdik; gelin, bu İç Tüzük değişiklik teklifi bizim olmaktan çıksın, tüm Meclise ait bir İç Tüzük değişiklik teklifi olsun diyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)