GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Parlamentonun grubu olmayan siyasi partilere mensup milletvekillerinin söz hakkının güvence altına alınması konusundaki eksikliğine, TRT bünyesindeki istihdam fazlası personele, Demirören medya grubundaki güvenlik şirketi çalışanlarının mağduriyetine, İstanbul Silivri'deki Kale Kayışları fabrikasında direnişlerini sürdüren işçilerin her alanda yanında duracaklarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:81
Tarih:22.05.2019

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle, biraz evvel söz hakkı üzerine bir tartışma yürüdü. Sizin başkanlığını yaptığınız oturumda olması ilginç tabii ama bu vesileyle Parlamentomuzun, hâlâ, grubu olmayan siyasi partilere mensup milletvekillerinin söz haklarının güvence altına alınması konusundaki eksikliğine işaret etmek istiyorum. Bu sorun sadece Türkiye İşçi Partisinin ya da burada grubu bulunmayan diğer partilerin değil, tüm milletvekili arkadaşlarımızın halkın temsiliyetiyle ilgili görevlerini yerine getirmeleri için sağlanması gereken bir düzenleme.

Tabii, mesele sadece milletvekillerinin susturulması değil, aslında bir bütün olarak Türkiye'de toplumun susturulmaya çalışıldığını gözlemliyoruz. Bunun en önemli göstergelerinden bir tanesi de herhâlde basın ve medya üzerinde iktidarın ablukası ve tek yanlı yayıncılığı. Şimdi, her ne kadar bizim sesimiz kısılmaya çalışılsa da bir biçimde Türkiye'nin dört bir yanından işçiler, emekçiler, yoksullar haksızlığa uğradıklarında bize ulaşıyorlar ve bugün, sadece bugün 2 ayrı işçi topluluğunu Mecliste misafir ettik. Bu kardeşlerimizin, bu arkadaşlarımızın bize taşıdıkları gündemi de milletvekili arkadaşlarımızla ve Türkiye kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.

Şimdi "basını susturmak" dedik, "yandaş medya, havuz medya yaratmak" dedik, bunun en önemli ayaklarından bir tanesi aslında bir kamu yayıncılığı görevi üstlenen TRT'deki kadrolaşma faaliyetleri. Bugün HABER-SEN yetkililerinden aldığımız bilgiye göre, 169 TRT emekçisi, nitelikli TRT emekçisi -özel görevi olan sanatçılar, rejisörler dâhil olmak üzere- Devlet Personel Başkanlığına fazla personel olarak duyurulmuş, ilan edilmiş gözüküyor. Bu, açık bir haksızlıktır. Bu, TRT'nin; halkın haber alma hakkı adına, halk adına, kamu adına yayıncılık yapmakla görevli TRT'nin iktidar tarafından denetim altına alınması sürecinin bir parçasıdır ve emekçilerin hayatıyla oynanarak yapılıyor olmasını...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonu açalım, bir dakika daha süre tanıyalım lütfen.

Buyurun Sayın Baş.

ERKAN BAŞ (İstanbul) - ...TRT emekçilerinin hedef tahtasına oturtuluyor olmasını kabul etmediğimizi burada ifade etmek istiyoruz. Biz TRT'nin halkın olduğunu, halka hizmet eden bir kurum olarak faaliyetine devam etmesi gerektiğini, iktidarın babasının çiftliği gibi kullanılmasına izin vermeyeceğimizi paylaşmak istiyoruz.

Yine, basın alanında, basında çalışan emekçilere dönük, çok ilginç olduğunu düşündüğüm ziyaretçileri bugün misafir ettik. Demirören Holdinge bağlı güvenlik işçisi arkadaşlarımız bizi ziyaret ettiler. Sanırım "Buket Aydın" ismini tüm vekil arkadaşlarımız ve kamuoyu, esas olarak seçim öncesinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla yaptığı programdan hatırlayacaktır. Orada Kılıçdaroğlu'na karşı bir basın emekçisine yakışmayan davranışı nedeniyle gündem olmuştu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, tamamlayın, son bir kez daha açalım mikrofonu.

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Buket Hanım'ın bu davranışından sonra şirkette yaşadığı sıkıntılar nedeniyle güvenlik görevlisi arkadaşlarımıza amirlerinden bir talimat geliyor "Buket Hanım'ın işine son verilmiştir, içeri girişi engellensin." deniyor ve güvenlik işçileri sadece kendilerine gelen bu talimatı uyguluyorlar. Daha sonra, tekrar, büyük ihtimalle Ankara üzerinden Buket Hanım işe iade edilince, bu kez -değerli arkadaşlar, bakın, çok ilginç bir durum- sadece kendilerine verilen görevi yerine getirdikleri için bütün güvenlik şirketi çalışanları, İstanbul ve Ankara'daki 60 güvenlik işçisi bir günde işinden çıkarılıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil yani aralarında yirmi yıldır orada çalışan işçi arkadaşlarımızın olduğu bir topluluk, bir günde, iktidar istedi diye işsiz kalmış durumda. Bunu takdirlerinize sunuyorum.

Son olarak, Silivri'deki Kale Kayış Fabrikasında bir direniş devam ediyor. Maalesef işçi ölümlerine...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Başkan, tamamlayayım.

BAŞKAN - Tamamlayın artık lütfen Sayın Baş.

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Kale Kayışta iş kazaları gerçekleşiyor, ciddi iş kazaları gerçekleşiyor ve 3 işçi de hayatını kaybediyor. Buna karşı işçi kardeşlerimiz en doğal olanı yapıyorlar, örgütleniyorlar, sendikalaşıyorlar ve direnişe geçiyorlar ve fakat yine iktidarın gücünü arkasına alan patron, dün bu işçi temsilcilerini bir odaya çağırıp dövüyor arkadaşlar. Böyle bir şey kabul edilemez. Birilerinin bu işçilerin patronlar tarafından uğradığı haksızlığı dile getirmesi, bu işçilerin, ister iktidarın gücünü arkasına alsın ister polisin gücünü arkasına alsın ister paranın gücünü arkasına alsın patronlar tarafından ezilmesine engel olması gerekiyor. Biz, her alanda bu işçi kardeşlerimizin yanında duracağımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz.

Size de teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Baş.