| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 30.04.2019 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi İYİ PARTİ adına saygıyla selamlıyorum.
Mahallî seçimlerimizin, başta, seçilen belediye başkanlarımıza, encümen azalarımıza, muhtarlarımıza, il encümen azalarımıza ve büyük Türk milletine hayırlar getirmesini Yüce Mevla'dan niyaz ediyorum.
Seçimler sonrası Meclisimizin bu, 2'nci toplantısı. Gerçekten Türk milletine yakışmayan, Türk siyasi hayatına yakışmayan bir yerel seçim süreci yaşadık. Önümüzdeki günlerde bunları burada çok tartışacağız.
Bunların bir tanesi de ne yazık ki Anadolu Ajansı. Bu ajansın seçim gecesi yayımlamış olduğu veriler gerçekten, tabiri caizse, Türk milletine saç baş yoldurmuştur. Güya devletin ajansı, güya doğru haber vermekle mükellef; ama, gelin görün ki, seçimleri sabote etmiştir, seçim sonuçlarını sabote etmiştir. Yani, böyle bir ajansın başkanı, o geceden sonra, bugüne kadar nasıl hâlâ başkan olarak tutulur, genel müdür olarak tutulur, gerçekten şaşıyorum, kırk yıl devlette çalışmış biri olarak buna çok şaşıyorum. Ha, yandaş olunca, diyeceksiniz ki: "Mahzuru yok." İyi de, kardeşim, yani, iki kurumu birbirine düşürdünüz. Yüksek Seçim Kurulu diyor ki: "Bizim verilerimizi kullanmıyor. Nereden çıktı bu?" Vatandaş dinliyor, 80 milyon dinliyor; Anadolu Ajansına mı inansın, Yüksek Seçim Kuruluna mı inansın? İkisi birbiriyle tezat, kavgalı. İktidar ne yapıyor? Oynanan orta oyununu seyrediyor. Hani, seçimler bitti. "Yahu, biz şu..." Yüksek Seçim Kurulu da kamunun, Anadolu Ajansı da kamunun. Hele bir de TRT'leri var, o zaten evlere şenlik. Yahu, Allah aşkına, on yedi senedir şu ülkeyi yönetiyorsunuz. Hadi, siyaseten iktidarınızı, partinizi düşünmüyorsunuz; yahu, kamunun, Atatürk'ün kurduğu yüz yıllık kurumlarını da mı düşünmüyorsunuz? Sizde hiç mi kamu yararı, kamu anlayışı yok arkadaşlar ya?
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Yok.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Olabilir mi? Anadolu Ajansı bu hâllere nasıl düşer? Yüksek Seçim Kurulu bu hâllere nasıl düşer? TRT bu hâllere nasıl düşer? Yani, vatandaşın cebinden çıkan parayla, 80 milyonun vergileriyle yandaş yayın yapacak, milleti provoke edecek, gerçekten provoke edecek... Bugün, eğer, bu millet bu ülkede birbirine güvenmiyorsa, siyasetin bölücü dili, kavgacı dili yüzünden ayrışmış ise bu ayrışmayı sağlayan en önemli unsurlardan üç tanesi de yönetemediğiniz, mahvettiğiniz Yüksek Seçim Kurulu, Anadolu Ajansı, TRT. Allah aşkına, bunları kapatın, vallahi de billahi de Türkiye itibar kazanır. Niye, biliyor musunuz? Bu yayınları, bu kurumları dünya da seyrediyor; Anadolu Ajansının haberlerine dünya da bakıyor. Sizin güvenmediğiniz, benim güvenmediğim, yalan yanlış üzerine olan bir Ajansa dünya niye itibar etsin? Türkiye'nin de itibarını düşünmüyorsunuz. Ama düşünün diye biz size söylemeye devam edeceğiz. Belki bu seçimler geçti, hani diyorsunuz ya "Yeni bir ittifak, Türkiye ittifakı." Gelin, samimiyetiniz varsa, Türkiye ittifakına buradan başlayalım; Anadolu Ajansını, Yüksek Seçim Kurulunu, TRT'yi gerçekten devletin TRT'si yapalım, milletin kurumları yapalım; iktidarınız, parti devleti, parti kurumu hâline getirdiği buralardan elini bir çeksin ve bir yerden başlayalım. Bakın, yarın 1 Mayıs, yeni bir dönem, gelin başlayalım ama başlamazsınız; sıfır, sizlerde böyle bir ümit yok. Onun için, Anadolu Ajansı başkanının evlere şenlik şu beyanını okuyayım da siz de gururla dolaşın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Bir dakika alayım Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Diyor ki beyefendi: "Her iki aday da ayrı ayrı 'Kazandım.' diye açıklama yaptı. Benim veri akışım durdu. Ben ne yapabilirim ki? Veri gelmedi. YSK veri göndermedi. Beni hedef gösterdiler. Ben bunlara şerbetliyim. Ekrem İmamoğlu'nun da Binali Yıldırım'ın da kazandığı sonucunu vermedim. Kazandıklarını görmedim ki vereyim. Bu kararı tek başıma aldım." İmamoğlu'nun reisliğini de hedef alan Kazancı "Kazandığını açıklayan, kazandığını zannediyor." dediği, devamında daha ilginç, diyor ki... "Erdoğan" yazan şapkalı fotoğrafına da konuyu getiren Kazancı şöyle devam etti: "Olanlara kızım çok üzüldü. Ona 'Yanlış hiçbir şey yapmadım.' dedim. Kafama taktığım şapkamın olduğu fotoğraf danışmanken çekildi. Baykal şapkası olsaydı kimse bir şey söylemezdi. O şapkayı ben tasarladım. Erdoğan'ın yanındayım. Sevsen de sevmesen de ben onun adamıyım arkadaş. Hakaret ve küfürler yedim. Yediğim küfürler de maaşımın içinde."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Maşallah ya, küfürler yemiş, kimin adamıymış? "Ben, Erdoğan'ın adamıyım." diyor.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Parayla yiyor... Ver parayı küfret.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yahu adamcılık mı oynuyoruz ya? Devlet yönetiyoruz beyler, devlet, devlet! Anadolu Ajansı başkanı bu devletin adamıdır, parti liderinin değil. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Öğreneceksiniz.