GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 24 Nisanı sözde Ermeni soykırımını anma günü ilan etmesine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:72
Tarih:30.04.2019

ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bir kararnameyle 24 Nisanı sözde Ermeni soykırımını anma günü ilan etmesiyle ilgili olarak söz almış bulunmaktayım. Sizlere 1919-1921 yılları arasında Antep'i işgal eden Fransızların katliamlarıyla ilgili kısa anekdotlar anlatacağım. Hoyratça davranışlar sergileyen Macron'a ve onun akıl vericilerine bu Gazi Meclisten tarih dersi vermemiz şart oldu. Her yıl, Ermeni diasporasının dayatmasıyla 24 Nisanda Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmanlıklarını ve kinlerini kusmak adına her yolu deneyenler sıraya giriyorlar. Hiç şüphe yok ki bunların başında Fransa geliyor. Kurtuluş Savaşı'mızın devam ettiği 1921 yılında Türk ordusunun Batı Cephesi'ne yığıldığı, vatan derdine düştüğümüz acılı günlerde ordu desteği olmayan, savunmasız Antep halkına dönemin modern ve güçlü silahlarıyla saldırıp binlerce kişiyi Fransızların katletmesi açıkça bir soykırımdır, katliamdır. Bu katliamda isimleri tespit edilen 6.317 kişinin kemikleri sonradan toplanıp şimdiki şehitliğe defnedilmiştir. Bu katliama çevre köylerde, ilçelerde, şehirler ve dağlarda yaşayanlar, tarlalarında çalışırlarken katledilenler de dâhil edilirse Türk halkının 12 bin kişisinin şehit edildiği çeşitli kaynaklarda yazmaktadır.

27 Mart 1920'de Kilis yolundan şehre gelen Fransız'ın önünü kesmek adına cepheye koşanlara erzak götürecek kimse yoktur. 14 çocuk ekmek götürmek adına yola çıkar. Bu çocukların en küçüğünün yaşı 9, en büyüğünün 14'tür. Şehidimiz Şahin Bey'e ve arkadaşlarına erzakı ulaştırabilmek için at arabasının yanında yürüyerek yola devam ederler. Erzakı ulaştırdıklarında yorgun ve bitap düşmüş olan çocukların gece dönmeleri de mümkün değildir. Hemen cephenin üst kısmında bulunan değirmende çocukları yatırırlar. Sabah kanlı çatışmalar başlamıştır, çocuklarınsa artık buradan çıkması mümkün değildir. Elmalı Köprüsü'nün üzerinde Şahin Bey şehit edilir. Oradaki Ermeni çeteleri ve Fransız askerleri çevreyi ararken değirmende yatan çocukları bulurlar. Bu 14 çocuğa önce ateş ederler, mermilerle öldürürler. Hırslarını alamazlar, bu çocukları süngülerler, süngülerler. Bugün benim şehrimde 14 çocuk şehidin, Dokurcum Değirmeni şehitlerinin hikâyesi Fransızların vahşet vesikası olarak anlatılır. Gaziantep'in etrafını sararak on bir ay şehri kuşatmışlardır. Yiyecek, içecek, ilaç, hiçbir şeyi şehre sokmamışlardır. Bir yandan da en ağır ve modern silahlarla, toplarla şehri yakıp yıkmışlardır. 80 bin adet top atılmış; kan, barut ve toz kokusu her tarafı kaplamış; hastane, cami, imarethane, ne varsa yakılmış yıkılmış; masum insanlar açlıktan öldürülmüş, şehit edilmiş; yiyecek bulamayan insanlar zerdali çekirdeğinden un öğütmüş, sadece karınlarını doyurmaya çalışmışlardır. Bu unun içinde bulunan, insan sağlığına zararlı yani yemeye uygun olmayan ağır metaller onlarca masum insanımızın zehirlenerek ölmesine sebep olmuştur.

Şimdi ise Fransa gibi bir ülkenin 5 bin kilometre öteden gelip Gaziantep'i işgal etmesi, yüzyıllar boyunca birlikte yaşadığımız bazı Ermenileri bize karşı silahlandırıp nüfusumuzun üçte 1'ini şehit etmesi ve bu olaylarda Ermeni çetelerini kullanan bir devletin bugün Ermeni soykırımı iddiasında bulunması cahillikten öte bir şey değildir. Gaziantepliler aralarında kadınların ve çocukların olduğu 6.317 şehidiyle insanlıktan nasibini almamış Fransız'ı iyi tanır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.

ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Devamla) - Ayrıca Macron ve çevresindekiler Ermeni tarihine çok meraklıysa önce 26 Şubat 1992'de Hocalı'da 613 Azerbaycan Türkünü katleden Ermenistan'ın hesabını vermelidirler. Seslerini yükselterek haklı çıkacaklarını sanıyorlarsa, unutmasınlar, dünya eski dünya değil; artık herkes bizi de biliyor, onları da biliyor.

Sayın milletvekilleri, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin Fransa'da yaşanan son olaylarla ilgili şu açıklamasına dikkat kesilmeliyiz: "Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 24 Nisanı anma günü ilan etmesi, utanç verici bir rezalettir. Fransa eğer anacaksa Afrika'da katlettiği masumları, bir asır önce Çukurova'da döktüğü kanları anmalı, Türk milletinden özür dilemelidir."

Gaziantep gibi gazi olan yüce Meclisimizi saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)