GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/102, 461, 682, 977, 981, 982) No.lu Hayvanların Haklarının Korunması ile Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:20.02.2019

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Dört yıl önce bugün şehit düşen Fırat Çakıroğlu kardeşimizi de rahmetle anarak sözlerime başlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sahipli ve sahipsiz hayvanların haklarına yönelik araştırma önergesi üzerinde grubum adına söz almış bulunuyorum. İlk defa Mecliste böyle bir ortak görüşün sağlanmasından dolayı da mutluluğumu ifade ediyorum.

Konuşmamın içeriğine geçmeden önce öncelikle değinmek istediğim bir husus var: 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun isminin yeterli ve doğru olmadığını ifade etmeliyim. 5199 sayılı Kanun'un isminin "Hayvan Hakları Kanunu" olarak değiştirilmesi amaca hizmet eden bir düzenleme olacaktır. Bununla ilgili vermiş olduğumuz ve birçok hayvanseverin de görüşülüp kanunlaşmasını beklediği bir kanun teklifimizin olduğunu da hatırlatmak isterim.

Değerli milletvekilleri, son zamanlarda hızla artan hayvanlara yönelik şiddetin ve hayvanlara yönelik şiddet fiilinin cezasız kalması nedeniyle kamuoyu vicdanında derin yaralar oluştuğu hepimizin bildiği bir gerçektir. Aslolan, bütün canlıların hukuken haklarının olduğunu kabul etmek ve hukuki çerçevede bu hakları koruma altına almaktır. Hak, hukuk düzeni tarafından korunan menfaati ifade etmektedir.

Avrupa Birliğine üye birçok ülkede hayvanlara karşı sergilenen şiddet içerikli fiiller kabahat değildir ve bu durumun idari para cezasıyla geçiştirilemeyecek ölçüde önemli olduğu hususunda da mutabakat vardır. Hayvanlara karşı olumsuz davranışlar sergileyen kişilerin eylemleri "kabahat" olarak değil, "suç" olarak nitelendirilmelidir.

6'ncı ayın 24'ü, 2004 tarihli, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle, hayvanlara yapılan her türlü kötü muamele uzun süredir "kabahat" olarak kabul edilmektedir. Türk hukuk sisteminde ceza yasaları "suçlar" ve "kabahatler" olarak ikiye ayrılmıştır. Kabahatler Kanunu'nun gerekçesinde "kabahat" olarak ifade edilen fiiller "idari suç" olarak isimlendirilmiştir. Kabahatlerin hukuki yaptırımları hafif olmakla birlikte, söz konusu kabahate para cezası da uygulanmaktadır ki mevcut bu durumun caydırıcılığının olmadığını her zaman her alanda oldukça sık görüyoruz.

Mevcut 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu hükümlerinin bahsettiğimiz gerekçelerle etkisiz kaldığını ifade etmek mümkündür. Failin, idari para cezasıyla, işlediği suçtan "kabahat" adı altında kurtulması, maddi imkânları yeterli kişilerin hayvanlara diledikleri ölçüde ve oranda eziyet edebilecekleri izlenimini yaratmaktadır. Bunun yanında, toplum açısından infial yaratan, hayvanlara karşı işlenen suçlarda suçu işleyen kişiye uygulanan yaptırımın para cezası yönünde olması, yurttaşların Türk hukuk sistemine ve devlete olan güven ve inanç duygularını zedelemektedir. Hayvanları Koruma Kanunu, lafzen ve ruhen hayvanlara mal ya da eşya olarak bakılması anlayışını gözetmemelidir. Hayvanların canlarına ve varlıklarına karşı olan ihlallere göz yumulmamalıdır. Hayvanları yakan, zehirleyen, hayvanlara işkence ve tecavüz eden kişilere yaptırım olarak para cezası uygulamak kamu vicdanına aykırılık teşkil etmektedir.

Doğanın bütün olarak yaşaması, ekolojik dengenin korunması, insanlar kadar bu dünyayı birlikte paylaştığımız diğer canlıların da en temel hakkıdır. Konuşamadıkları için istediklerini söylemekten mahrum kalan diğer canlılar her geçen gün daha fazla zarar görmektedir. Yasalar sadece insanları korumak için değil, çevreyi, doğayı korumak için de yapılmalıdır. Dünyanın tek başına sahibi olduğunu düşünen insan ancak doğanın varlığını korumasıyla yaşama tutunabilir. Sahipli ve sahipsiz hayvanları kasten öldüren kişilere, hayvanların vücuduna kasten acı veren, sağlıklarının bozulmasına neden olan kişilere verilecek cezaların artırılmasına yönelik çalışmaların yapılmasını, hayvanlara yapılan istismarların önlenmesi için gerekli önlemlerin alınmasını ve halkımızın bu konuda bilinçlendirilmesini sağlayacak programların düzenlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını oldukça önemli bulduğumu hatırlatmak isterim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bir dakika ekleyelim isterseniz.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu çerçevede, aynı zamanda, Bafra hayvan barınağında hayvanlara yönelik işkence söz konusuydu, o zaman da bir kanun teklifimiz vardı. Bu kanun teklifi de Parlamentoya geldiği zaman destekleyeceğinizi umut ediyorum.

Hepinizin de bildiği gibi, geçmiş nesillerimizin hayvanları korumak adına onlarca vakıf kurduğunu, kışın hayvanların yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak üzere doğaya gıdalar bıraktığını, hatta kuşların istifade etmesi için kuş barınaklarını Türkiye'nin her yerinde yaptığını görmek mümkün. İnanın, 21'inci yüzyılda, daha geçmişe yönelik hayvanlara yapılan muameleyi, bugün, bizlerin bu şiddet olaylarını görmezden gelmemiz mümkün değil.

Dolayısıyla bu araştırma önergesi üzerinde tüm Meclisin hep beraber hareket etmesi takdire şayandır. Bizim de bu araştırma önergesini destekleyeceğimizi ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yaşar.