GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:14.02.2019

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 41 sıra sayılı Maden Kanunu'nun 51'inci maddesiyle ilgili söz almış bulunmaktayım; hepinizi İYİ PARTİ Grubu adına saygıyla selamlıyorum.

Daha önceki konuşmalarda da belirttiğim gibi iyi bir kanun metni yapmak elbette önemlidir ancak daha önemlisi yasaları uygulamaktır. Allah için, poşet, torba, çuval yasa yapma konusunda çok mahirsiniz, çok başarılısınız ancak gelin görün ki uygulamada bir o kadar başarısızsınız. Her uygulamanız bir facia.

"Türkiye Kömür İşletmeleri" diye bir kurumumuz vardır, mutlaka yerini biliyorsunuz, hani şu Soma faciasının yaşandığı kömür ocaklarının sahibi olan KİT'imizdir, Yenimahalle yolu üstünde devasa binası olan bir genel müdürlüğümüzdür. Türkiye Kömür İşletmelerinin 6 kişiden oluşan bir yönetim kurulu vardır. Yönetim kurulunun esas işi yapan başkanı, genel müdürü ve yönetim kurulu üyesi 2 genel müdür yardımcısı yaklaşık iki yıldır vekâleten yönetim kurulu üyeliği yapmaktadır. Ancak, toplantıdan toplantıya katılan diğer 3 üye ise asaleten yönetim kurulu üyeliği yapmaktadır. TKİ'nin 6 kişilik yönetim kurulu üyesi olan yöneticiler şunlardır: Ömer Bayrak, Genel Müdür Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili, kadrosu daire başkanı. Burhan Ayar, Genel Müdür Yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi vekili. Mehmet Uygun, Genel Müdür Yardımcısı ve yönetim kurulu vekili, bir türlü asil bulamadınız. Yinal Yağan, Enerji Bakanlığı Strateji Daire Başkanı ve TKİ Yönetim Kurulu üyesi. Hasan Hüseyin Erdoğan, TÜİK Başkan Yardımcısı ve TKİ Yönetim Kurulu üyesi. Serhat Köksal, Hazine Müsteşarlığında Genel Müdür Yardımcısı ve TKİ Yönetim Kurulu üyesi. Görüldüğü gibi, TKİ'de kömür üretiminden sorumlu yöneticiler iki yıldır vekâleten görev yapıyorlar ancak sadece talimatları yerine getiren, dışarıdan atanan üyeleri asaleten görev yapıyorlar, asaleten atanmışlar. Burada soru şu: Genel Müdür ve Genel Müdür yardımcılarını asaleten Yönetim Kurulu üyeliğine atamıyorsanız bu kişileri neden yönetici yapıyorsunuz? Ben size söyleyeyim: Uygun olmayan talimatlarınızı daha fazla yerine getirmek için atama yapmıyorsunuz. Peki, Yönetim Kurulu üyesi olan bu Yinal Yağan kimdir? Bu arkadaş, Sayın Berat Albayrak'ın prenslerindendir, mühendis değildir, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunudur. Maalesef daha önce MİGEM Genel Müdür Yardımcısıyken çok başarısız bir bürokrat olarak gündeme gelmiş ama TÜİK Başkan Yardımcılığına atanarak TÜİK'teki fiyat ayarlamasını çok güzel yapmış, göze girmiş, hâlen de TKİ Yönetim Kurulu üyeliğini sürdürüyor. Hasan Hüseyin Erdoğan kimdir? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakanlık Strateji Başkanı olarak hem planlama ve denetleme görevi yapıyor ve hem de üretim ve uygulama birimi olan TKİ'nin Yönetim Kurulunda görev yapıyor. Burada da soru şu, anlayacağınız dilden konuşayım: Bu kişi nasıl olur da hem Bakanlıkta planlama ve strateji yapacak ve hem de uygulama biriminde görev alacak? Hukuken elbette ki atanabilir ancak etik değildir. Bu kişi kendi yanlış uygulamalarını denetleyebilir mi? Yani hem denetçi hem uygulayıcı. 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan Soma faciasında da böyle bir durum vardı. Dönemin Bakanlık Denetim Hizmetleri Daire Başkanı TKİ Yönetim Kurulu üyesiydi. Facia yaşanınca apar topar görevden alındı.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu keyfî ve doyumsuz uygulamalar yanlıştır. Geçmişte bir Soma faciası yaşadık, anlaşılan ders almamışsınız. Kurumun yetişmiş, tecrübeli personeli dururken daha fazla yönetim kurulu üyesi ücreti alsın diye dışarıdaki ilgisiz kişileri yönetimlerde görevlendiriyorsunuz. Yıllarca bu çarpık maden politikanızla TKİ'ye ait kömür ocaklarını redevansla veya hizmet alımı şeklinde çalıştırdınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Yokuş.

Buyurun.

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Başkanım, tamamlıyorum.

301 vatandaşımız şehit oldu. Şimdi, kalkmışsınız "Kazanın yaşandığı ocağı tekrar TKİ olarak çalıştıracağız." diyorsunuz. TKİ olarak çalıştırmanız doğrudur, ocaklarda çalışanlara kadro vermeniz doğrudur. İnşallah yandaşlarınıza değil de ihtiyacı olan hak sahiplerine kadro verisiniz. Peki, şimdiye kadar neredeydiniz? 301 vatandaşımız ölünce mi aklınız başınıza geldi? Yıllarca güvencesiz personel çalıştırarak ve ocaklarda hazırlık çalışması yapmayarak ocakların verimliliği düştükten sonra mı aklınız başınıza geldi? Ne yaparsanız yapın bu şaibeli siciliniz hep önünüze çıkacak ve milletimiz size gerekli dersi er ya da geç verecek.

Efendim, saygılar sunuyorum, iyi akşamlar diliyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)