| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 14.02.2019 |
İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
İYİ PARTİ Grubu adına 41 sıra sayılı Kanun'un 36'ncı maddesiyle ilgili görüşlerimizi ifade etmek üzere söz almış bulunmaktayım.
36'ncı madde bir idari düzenleme maddesi. Cezaların nasıl verileceğine dair düzenlenmiş bir madde. Pek bir eksiklik yok. Cezalardaki üst sınırları yeniden düzenliyor.
Ama güzel bir ifade var burada, diyor ki: "Cezayı vermeden önce bir ihtar verelim." Ne kadar güzel. Yani bu kanunla ilgili yani madencilikle ilgili, LPG'yle ilgili konularda hata yapılması hâlinde, diyor ki: "Hata yapanı bir uyaralım, ihtar edelim. Kardeşim, hatan var, şu konularda eksiklerini düzelt."
Peki, FETÖ meselesinden açığa alınan, ihraç edilen insanlara bu ihtarı yapmayı, böyle bir hukuki, aslında insani bir hakkı sunmayı neden düşünmediniz? Yüz binlerce insanı, sayıları milyonları aşan anneyi, babayı, kardeşi töhmet altında bıraktınız. Derdiniz gerçekten suçluyu bulmak olsaydı, hukuk ilkelerini yerle yeksan etmeden bu adımları atardınız, atmadınız. Toptancı bir zihniyetle, binlerce insanı suça bulaşıp bulaşmadığına bakmadan, hatta suça bulaşıp bulaşmadığını incelemeden ya solcuyu da attınız, milliyetçi, ülkücü geçinen, öyle bildiğimiz insanları da attınız. Yani bu karambol ortamında kimin başının yandığını hiç umursamadınız ve hâlâ umursamıyorsunuz değerli milletvekilleri. AK PARTİ, maalesef bu konuda bir insanlık ayıbı, bir insanlık suçu işliyor. Bu, FETÖ'yü savunmak değil, FETÖ'nün Allah belasını versin.
SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Amin!
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Amin, bir problem yok. Sayın Müdürüm ben 2010 KPSS hırsızlığını ortaya çıkaran adamım. Ben "Hırsızlık var." diye bas bas bağırırken belgesini koyana kadar, "Ya tertemiz sınav, bu Sendika Başkanı yalan söylüyor." diye AK PARTİ savunma yapıyordu, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan "Sendika Başkanı yalan söylüyor." diyordu; belgeyi koydum, iptal ettirdim sınavı; iptal etmek zorunda kaldınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sizi hedef gösterdi.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - FETÖ beni recmetti o zaman; Samanyolu televizyonu, Zaman gazetesi aleyhimde haberler yaptı "İsmail Koncuk da şüpheliler arasında." diye haberler yaptı. Yani, bizim geçmişimiz de belli, herkesin geçmişi de belli ama mesele o değil, kimseyi suçlamıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar) Kimseyi suçlamıyorum ama bugüne dönelim.
Şimdi, Sayın İsmet Yılmaz Bey Sivas'ta bir cümle kullandı. Sayın Bakanım gerçi burada düzeltmeye çalıştı ama ne kadar düzeltti bilmiyorum. Yani "Adayımıza destek vermek ruzumahşerde bir berat..." Yani, maksadı aşan bir cümleydi, ben İsmet Yılmaz Bey'in böyle şeyler söyleyeceğini düşünmüyorum aslında.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Yakında "hüsnüşehadet" der.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Fakat, şimdi, İsmet Yılmaz Bey'in bu sözünden hareketle bir vatandaş gidip oy verse, üç beş yıl sonra da o adamın bir sürü arızası çıksa, belediyeyi çalsa, efendim, şimdi, oy veren mi suçlu olur yoksa o adamı desteklemenin mahşerde berat belgesi almak kadar önemli olduğunu söyleyen mi?
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Sen kıskanıyorsun bizim belgemizi, kıskanıyorsun.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Efendim?
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Biz de belge alacağız, sen kıskanıyorsun onun için.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Ben de oyumu vereceğim canım artık, Sivas'ta olsak kurtarırdık Sayın Bakanım.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Haa, belgemizi kıskanıyorsun sen.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Şimdi, burada, bakın gerçekten, vallahi saçmalıyoruz ya. Türkiye Cumhuriyeti devletini dünyada da hukuk özürlü ülkeler listesine dâhil ettik. Emin olun burada ben sizin yüreğinizden geçenleri fark ediyorum yani sizler de bundan bizarsınız ama söylemeye cesaret edemiyorsunuz çünkü siyasi hayatınıza mal olabilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Ya, bizim adımıza niye konuşuyor ya?
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Ama bakın mülakat yapılıyor, bine yakın kişi güvenlik soruşturmasında problemli çıkmış ki onlara mülakatta 55 puan verildi, elendi; öğretmenlik mülakat sınavından bahsediyorum. Bu çocuklar yanımıza geliyor, diyorum ki: Siz ya FETÖ'cüsünüz, devlet tespit etmiş bunu, ondan 55 verilmiştir. Çocuklar "Bizim FETÖ'yle de PKK'yla da ilgimiz alakamız yok." diye yemin ediyor.
Şimdi, bakın, ilgisi olabilir de, bu yalan da olabilir, ona bir şey demiyorum, tespitler doğru da olabilir fakat ya, bir kişiye demez misiniz siz "Biz sizle ilgili şöyle bir bulguya rastladık." "FETÖ terör örgütü mensubu olduğunuzu bulduk." "PKK terör örgütüyle ilgili, iltisaklı olduğunuzu öğrendik." diye. Bu insanlara savunma hakki dahi vermeden bunları hayattan koparıyorsunuz ya, hayattan.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika daha istirham ediyorum.
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
İSMAL KONCUK (Devamla) - Şimdi, bu çocuğun dosyasına böyle bir cümle, bir yanlış tespit girmişse yarın başka bir memuriyet sınavına başvurduğunda aynı durumla karşı karşıya kalacak. Nasıl temizleyeceğiz? Savunma hakkı bir insan hakkıdır. Dolayısıyla bu ihtar hakkını vermek doğru bir durumdur ama bunu da diğer insanlar için -bunlar bizim vatandaşlarımız- vatandaşlarımız için de kullanmak gerçekten insani bir duygudur diyorum.
Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)