GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:14.02.2019

ÜMİT DİKBAYIR (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz Maden Kanunu'yla ilgili teklifin 35'inci maddesi üzerinde grubum adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bizim bu maddeyle ilgili görüşümüz, cezaların artırılması, kaçakçılığın önüne geçilmesidir. Ancak ben şunu da söylemek istiyorum: Seçim sathına girince maalesef yine "zillet" "illet" "şer ittifakı" "beka sorunu" gibi söylemler ortaya çıkmaya başladı. Şimdi, bizim kıblemiz bir, bayrağımız bir; liderlere sesleniyorum buradan, lütfen böyle kelimeleri bizim aramıza sokmayın. Doğu Türkistanlı Müslüman soydaşlarımız işkence görürken, tecavüze uğrarken, onlara sessiz kalmaya ne diyeceğiz o zaman? Türk Silahlı Kuvvetlerine, ordumuza zırhlı araç, silah yapan bir fabrikanın Katar'a ve Katar ordusuna devredilmesine sessiz kalmaya ne diyeceğiz o zaman?

Süleyman Şah Türbesi'ni üç beş çapulcu için vatan toprağımızdan kaçırmaya ne diyeceğiz? Hükûmete sesleniyorum: Götürün o türbeyi, ait olduğu yere koyun

Vatani görevini yapan 20 yaşındaki evlatlarımıza kurşun sıkan YPG'yi tam da 29 Ekim günü topraklarımızdan davul zurnayla geçirmeye, onlara yemek ısmarlamaya ne diyeceğiz?

Diyarbakır meydanında bebek katili alçak teröristbaşının mektubunu okutmaya ne diyeceğiz?

Oslo, Habur, Dolmabahçe kepazeliğine ne diyeceğiz?

Barzani'nin paçavralarının Ankara Esenboğa, İstanbul Atatürk Havalimanlarına asılmasına sessiz kalmaya ne diyeceğiz?

Alçak FETO terör örgütü onurlu Türk subaylarımıza "Ergenekon" "Balyoz" "Kafes" gibi manidar isimlerle kumpas kurarken "Türk Silahlı Kuvvetleri bağırsaklarını temizliyor. Nasıl paketledik." diyenlere cevap vermemeye ne diyeceğiz?

Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e her gün ahlaksızca, terbiyesizce, edepsizce hakaret eden zata cevap vermemeye, haddini bildirmemeye ne diyeceğiz?

Bizim evlatlarımız Suriye topraklarında şehit olurken ülkesindeki savaştan kaçan kazık gibi adamların plajlarımızda nargile tüttürmesine, Taksim Meydanı'nda tepinmesine ne diyeceğiz?

Değerli milletvekilleri, beka meselesine gelince, bu ülkenin herhangi bir ilini ya da ilçesini İYİ PARTİ'li, Milliyetçi Hareket Partili, Cumhuriyet Halk Partili bir arkadaşımız yönettiği zaman beka sorunu bunun neresinde? Teröriste silah mı verecek, teröriste bomba mı verecek? Ayrıca, bu arkadaşlar zaten teröristse gereğini yapın, niye dışarıda tutuyorsunuz? Bu arkadaşlara da hakaret ediyorsunuz.

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nı -Allah nur içinde yatırsın- Sayın Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit'in gerçekleştirdiğini sizlere hatırlatıyorum. Eğer ülkemizde bir beka sorunu olursa, inanın, en sağı ve en solu bir araya gelir, devletimiz için gereğini yaparız.

Değerli milletvekilleri, son olarak şunu söylemek istiyorum: Bizler çok zengin kültüre sahip bir devletin bireyleriyiz. Bakın kaç çeşit yemek kültürümüz var, kaç çeşit giysi kültürümüz var, kaç çeşit halk oyunumuz var. Bizler Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Abaza'sı, Çerkez'i, Arnavut'u hep birlikte bir arada yaşıyoruz. Bizim kıblemiz bir, bayrağımız bir. Tekraren söylüyorum: "Zillet" "illet" gibi ağza alınmayacak kelimeleri bizim aramıza sokmayın. Farklı düşünüyorsanız Çanakkale Şehitliği'ndeki mezar taşlarını okuyun, bakın orada kimler şehadete ermiş.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Çok teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)