| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 14.02.2019 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ŞENOL BAL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kıymetli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak siyasi ahlaktaki bozulmalar sebebiyle siyasi yozlaşmanın geldiği durumu ele almak ve araştırmak zorundayız 27'nci Dönem milletvekilleri olarak. Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisi hem yasama hem de denetleme organıdır. Geniş anlamda siyasi yozlaşma, siyasal karar alma mekanizması içinde rol alan aktörlerin çıkar sağlamak amacıyla mevcut hukuki, ahlaki, dinî ve kültürel normları ihlal etmeleridir. Siyasal yozlaşma ve yolsuzluklar karşımıza rüşvet, zimmet, irtikâp, kara paranın aklanması, dolandırıcılık, emniyeti suistimal, rant kollama, oy ticareti, kayırmacılık, aşırı vaatte bulunma, yalan, iftira, siyasal dalavere, Anayasa ihlali, politik faaliyetlere harcanan paranın kaynağının gizli tutulması ve hukuka aykırı dinlemeler, politik bilgi sızdırmalar, hediye alma gibi eylemler olarak ortaya çıkmaktadır. Toplumun demokrasiye ve devlete olan güven duygusunun zaafa uğramasına neden olan siyasetteki yozlaşmanın bir an önce önüne geçilmesi gerekmektedir.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - İdris Naim Şahin'i almışsınız, ondan daha yozlaşma olur mu?
ŞENOL BAL (Devamla) - Ülkemizde her konuda siyasal yozlaşmayı fazlasıyla yaşıyoruz Sayın Milletvekili.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Esas yozlaşma bu değil mi?
BAŞKAN - Sayın Tamer...
ŞENOL BAL (Devamla) - Günümüz Türkiyesinde siyasetin en önemli zenginleşme araçlarından biri olduğuna, siyasetin özünün siyasi iktidarın getirdiği rant arama faaliyetine indirgendiğine ilişkin yaygın bir kanı var ki bu kanı haksız değil.
Değerli milletvekilleri, siyasal yozlaşma toplumu, devleti kemirir, sosyal ahlakı bozar, kaynak israfına yol açar, ekonomik dengeleri ortadan kaldırır. Gelir dağılımını olumsuz etkiler, halkı devletinden soğutur, çatışmaları tetikler, dayanışmayı ve millî birliği yok eder. Yani gerçek sorunumuz, koltuk bekası değil, eğer bu böyle devam ederse sosyal çözülmenin sonucunda devlet bekasıdır.
Hırsızlık, rüşvet, adam kayırma azalmadı, hatta zirve yaptı ama bu nevi işler mümkün olduğunca suç olmaktan ve ayıp olmaktan çıkarıldı. Hangi yolsuzluğun üstüne gidildi? Her şey ortada. Yaptırım nerede? Kör kuruşun hesabını soran devlet anlayışından "Görmedim, duymadım, bilmiyorum." diyen bir devlet bürokrasi anlayışına nasıl gelindi?
Tokmak sarayın elinde, davul Meclisin boynunda ise böyle bir ucube sistemde siyaset olmadığı kadar yozlaşıyor. "Seçim harptir, harp hiledir, hile de mubahtır." mantığıyla her türlü ahlak dışılığa peşin kılıf hazırlanmışsa, orada ahlak kuralları geçerli olmuyor sayın milletvekilleri. Sade yurttaşa yasayı bilmemek mazeret olmazken Anayasa ve yasaları göz göre göre ihlal eden devlet yöneticileri varsa, Anayasa, kanunlar ve hukuk ayaklar altına alınıyorsa siyasal yozlaşma apaçık ortadadır.
Bakanlık yapmış, Meclis Başkanlığı yapmış bir kişinin oy uğruna vatandaşlara cennet vadetmesi siyasi ahlaka uygun mudur?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ordu'da takla atan uygun mudur?
ŞENOL BAL (Devamla) - Hiçbir kanuni altyapısı olmadan "Askerî tesisleri yirmi beş yıllığına devrettim." demek hangi ahlak değerlerine ve devlet adamlığına sığar? Kamu İhale Kanunu'nu 190 kere değiştirerek devletin tüm değerlerini yandaş firmalara peşkeş çekmek hangi ahlak kurallarıyla açıklanır? Bir siyasetçinin dün söylediğini ertesi günü yüzü kızarmadan yalanlaması nasıl açıklanır? Milletvekillerini özel durum ve zaaflarından faydalanıp transfer etmek hangi ahlak kurallarıyla açıklanabilir? Muhalif olarak görülen herkese vicdansızca iftira atmak hangi vicdana sığar? Seçim kazanmak uğruna devletin gücünü kullanarak vatandaşları sosyal yardımların kesilmesiyle korkutmak, işten atılma ve alınması konusunu hissettirmek en büyük siyasi ahlaksızlık değil midir? Kazanmak uğruna, kendi vatandaşlarını kutuplaştırmak, kamplaştırmak, birbirine düşman etmek hangi ahlaklı siyasetin kuralıdır?
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - On beş vekili alan sizsiniz, bize bunu diyemezsiniz. İdris Naim'i alan sizsiniz, bize bunu diyemezsiniz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - İdris Naim sizin bakanınızdı. Tencere dibin kara, sizinki ondan kara.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - İYİ PARTİ aldı, size ne oluyor Sayın Şeker?
BAŞKAN - Sayın Bal, süre istiyor musunuz?
ŞENOL BAL (Devamla) - Devam edeceğim Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Yani otomatik olmuyor da onun için soruyorum.
Buyurun.
ŞENOL BAL (Devamla) - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi, devletin kuruluş ilkelerine, Türk milletinin ortak değerlerine, Türkiye'nin huzuruna ve kardeşliğine, Parlamentonun itibarına ve yetkilerine ve siyasetin ahlakına bir an evvel sahip çıkmak zorundadır. Bunu ülkenin geleceği için yapmak zorundayız. Parlamentonun ve siyasetin itibarının korunması, kamu vicdanını rahatsız eden konularda Meclisin ahlaki bir duruş sergilemesiyle mümkündür. Demokratik rejimin geleceğinin en büyük teminatı siyaset kurumunun fazileti ve ahlaki yapılanmasıdır. Bu yüzden, bu Meclis araştırması önergemizin siz sayın milletvekilleri tarafından desteklenmesini ve Meclis araştırması komisyonunun oluşturulmasını arz ediyorum.
Teşekkür ediyorum dinlediğiniz için Sayın Başkan. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)