GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:52
Tarih:13.02.2019

İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; saygıyla selamlıyorum.

"Gülemedim şöyle bir gün,

Senelerim geçti sürgün

Gönül sevdiğine dargın,

Aha geldim, gidiyorum.

Arif der ki bunca yıl ay

Geldi geçti vay dünya, vay!

Yaşamaksa yaşadım say,

Aha geldim, gidiyorum."

Türk dava adamı, Türk milliyetçisi Ozan Arif'i rahmetle, minnetle anıyorum, mekânı cennet olsun.

İstanbul Çekmeköy'de helikopter kazasında şehit olan askerlerimizi de rahmetle yâd ediyorum, milletimize başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, İYİ PARTİ adına Maden Kanunu'nun 22'nci maddesiyle ilgili önerge hakkında görüşlerimizi bildirmek üzere söz almış bulunmaktayım.

Tabii, teknik bir madde, maddede bir eksiklik olduğunu düşünmüyoruz. Demek ki gerekli bir madde, onay verilebilir, destek verilebilir.

Tabii, asıl maden, bizim evlatlarımız, gençlerimiz. Madencilik sektöründe problemlerimiz falan var ama asıl geleceğimiz, gençlerimiz. Gençlerimiz ne durumda? Bu, torba yasa getirme alışkanlığınızı biliyoruz, keşke torba yasada genç işsizliğini bir nebze de olsa ortadan kaldırabilecek ufak tefek adımlarınızı da görebilseydik, yine yok. Yani domates, biber, patlıcan meselesinde yine milletin gözünü boyamak adına, işte, bu tanzim satış mağazalarını açtınız. Aslında, bu, bir kabul ediş biliyor musunuz, bir havlu atmak yani "Ben Hükûmet olarak piyasalara hâkim olamıyorum, gücüm yetmiyor, sözüm geçmiyor; ben de devlet olarak domates, biberciliğe soyundum kardeşim." Bu, budur yani bunun Türkçesi budur. İşsizlik yüzde 12'ler seviyesinde. Önümüzdeki günlerde işsizlik rakamları açıklanacak, 11,9'a ulaşacağı tahmin ediliyor. Tabii, genç işsizlik yüzde 20'lerin de çok üzerinde seyrediyor ve maalesef, Hükûmet olarak bunların tedbirini almıyorsunuz, alamıyorsunuz, bir politika geliştiremiyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, şubat ayında 20 bin öğretmen ataması yapılacak. Ataması yapılmayan 400 binin üzerinde gencimiz var şu anda bizim, 400 binin üzerinde ve şu anda okullarımızda sadece 64 ilde 76.605 ücretli öğretmen görev yapıyor. Bu çocuklar aylardır feryat ediyorlar, diyorlar ki: "Şubat ayında hiç olmazsa 40 bin atama yapın." Bu talebi dahi iktidarınız görmezden geliyor. Geçen, Millî Eğitim Komisyonunu ziyaret eden Sayın Bakanımıza da bunu ifade ettik ama Sayın Bakan da "Bu beni aşar, bir mali boyutu var işin. Dolayısıyla Hükûmeti ilgilendiren bir konu." diyor. Yani Millî Eğitim Bakanlığını da aştığını Sayın Bakan ifade ediyor. Bu öğretmen ataması konusunda mutlaka bir yol bulmak lazım, çözüm bulmak lazım. Zaman zaman görüyorum, diyorsunuz ki: "Biz, iktidarımız döneminde, bugüne kadar kim ne kadar atadıysa o kadar atadık, başarılıyız." Amenna ancak geride ne kadar öğretmen kaldı atamadığınız, atayamadığınız, buna bakmak lazım. Siz iktidara geldiğinizde 72 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısı, aradan geçen on altı yılda 450 bine çıkmışsa şapkayı önünüze koymanız lazım, "Bu problemi çözmek adına nasıl bir tedbir almamız gerekir?" diye şapkayı önünüze koymanız lazım. 450 bin feryat eden, ataması yapılmayan öğretmen var.

Geçen, 33 yaşına gelmiş "Halil İbrahim Bozkurt" adlı ataması yapılmayan bir öğretmenimiz intihar etti değerli milletvekilleri, intihar etti. Şimdi bunu hiç düşünüyor musunuz, bilmiyorum. "Bunun tedbiri nedir?" diye düşünüyor musunuz, bilmiyorum.

Aslında, öğretmen atama konusu sadece okullarımızdaki ders yüküne göre hesap edilmemesi gereken bir konudur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika daha istirham ediyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Bu konuda yeni projeler ortaya koyabilmeniz lazım. Aslında, defalarca teklif ettik geçmişte de biz bunları. Mesela, kurs merkezlerine, sadece kurs merkezlerine yönelik öğretmen atanabilir, ders yüküne göre değil sadece, bakın. Ders yüküne göre bizim 120 bin öğretmen ihtiyacımız var ama elimizde 450 bin öğretmen varsa bu sayıyla mütenasip projeler üreteceğiz. Mesela, evlerde, okuldan sonra -çünkü eğitim öğretim faaliyeti sadece dört duvarla çevrili bir faaliyet değildir, böyle gördüğümüz zaman eğitimde başarıyı sağlayamayız- çocukları kontrol edecek, çalışmasına yardım edecek olan öğretmen ataması yapılabilir. Bunlar çok radikal gibi gelebilir ama yetiştirdiğimiz yani ülke kaynaklarıyla yetiştirdiğimiz, okuttuğumuz 450 bin evladımız boş oturuyor, bunlar ya itfaiyeci oluyor ya polis oluyor. Arkadaş, biz bu öğretmenleri polis olsun diye...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika daha istirham edersem, öğretmen mevzusu memleket meselesi.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Biz evlatlarımızı, öğretmenlerimizi polis olsun, itfaiyeci olsun diye yetiştirmedik. Bu, devlet kaynaklarını da aslında heba etmek demektir yani öğretmen olarak yetiştirdiyseniz öğretmen, doktor olarak yetiştirdiyseniz doktor olarak değerlendirmemiz lazım ki yaptığımız harcamalar, yatırımlar bir anlam ifade edebilsin. Onun için bu öğretmen ataması konusunda yeni bir bakış açısı, yeni bir perspektif ve yeni projelerle meseleye yaklaşmamız lazım; yoksa bunlar evlatlarımızın yok oluşunu seyretmekten başka hiçbir işe yaramaz.

Ben tekrar teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)