GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:12.02.2019

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, Çekmeköy'de helikopter düşmesi sonucu şehit olan kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, yüce Türk milletine de başsağlığı diliyorum.

Aynı şekilde, Yeşilyurt Apartmanının çökmesi sonucu hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum.

Şimdi, arkadaşlar, o yalan, bu yalan ama gerçek olan bir şey var; Yeşilyurt Apartmanı çöktü, 21 vatandaşımızı kaybettik, 14 tanesi de yaralı. Biz aynı şekilde, 1984 yılında Konya'da Zümrüt Apartmanı çöktüğü zaman da aynı şeyleri söyledik. Dedik ki: "Devlet yaraları sarar, bu problemlerin altından kalkar." Maalesef 1999 yılındaki depremde çok önemli sonuçlar çıkardık. Ben de o gün Parlamentodaydım. Türkiye'deki yapı stokuna baktığımız zaman özellikle 1999 öncesinde çok ciddi problemler vardı. Yapı Denetim Yasası ile aynı şekilde Deprem Yönetmeliği de değiştirilerek belli tedbirler alınmıştı. Ondan sonra yapılan yapılarda da çok da ciddi problemler yok. Ama hâlâ, o günden bugüne her bina çökmesinin arkasından "Şunu yapacağız, bunu yapacağız." demek bu işleri çözmüyor.

Enkazın başında Şehircilik Bakanının ifadelerini ben esefle karşılıyorum. Betonun cinsine bakıyoruz 6, yani inşaat mühendisi olan, teknik olan arkadaşlar bilir normalde olması lazım gelen değer C30 ama binalardaki alınan karot numunelerinin sonuçları 6, 8, 10; ayakta durması bile mucize demek; yani 3 şiddetindeki, 4 şiddetindeki depremde ayakta durmaları mümkün değil. Dolayısıyla bunların süratle... Hepimizin bu işte vebali var, hepimizin sorumluluğu var. "Suç ondadır, bundadır."ı bir tarafa bırakıp artık bu işlere neşter vurmanın zamanı geldi. Adına "imar barışı" deyin, hiçbir şey değişmez. Bakın, 10 milyon binadan bahsediyorsunuz, eğer bunlar deprem yönetmeliğine uygun değilse, zemin etütlerine bakıp yeterli güçlendirmeler yapılmadığı takdirde ayakta duramayacaksa bu binaların altında hepimiz kalırız. Dolayısıyla, bakın, hâlâ bir şey kaybetmiş değiliz, hâlâ önümüzde zaman var. Lütfen, şu imar barışından her kim istifade ediyorsa, kim bu işten istifade ediyorsa, oturalım, öncelikle bu istifade edilen binalar depreme dayanıklı mı, dayanıklı değil mi, önce buna bir bakalım. Böyle giderse hepimiz bu binaların altında kalırız. Buradan uyarıyorum, bu Parlamentodan herkesi uyarıyorum, diyorum ki: Artık sözün bittiği yerdeyiz, kelimelerin bittiği yerdeyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Yaşar, tamamlayalım lütfen.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

Bu konuyla ilgili neyi getiriyorsanız Parlamentoya biz hiçbir siyaset gütmeden, doğru şeylerin her zaman yanında olduğumuzu buradan ifade ediyoruz. Yine söylüyoruz: Gelin, bu işi bir daha gözden geçirin, bu imar barışıyla ilgili olan bütün müracaatlara bir bakın, bu binalarla ilgili gerekli araştırmaları yapın. Depreme dayanıklı mı, değil mi? Çünkü 1999 öncesinin -ben söylüyorum, teknik eleman olarak söylüyorum- yüzde 70'i, yüzde 80'inin gerçek değerleri vermediğini zaten görürsünüz. Deniz kabuğundan imal edilen binaların mukavemet değerlerinin tutması mümkün değil. Dolayısıyla hiç o tarafa, bu tarafa lafı kıvırmadan bu işle ilgili tedbirleri şimdiden alalım. Daha bir şey geç değil. Bugünden bu işe başlayalım diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)