| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 06.02.2019 |
İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında, önemli bir kanun teklifini görüşüyoruz. Bu 4'üncü madde de çok enteresan bir madde. Maddeyle "millî menfaatlere uygun olarak" ifadesi, 3213 sayılı Kanun'un 1'inci maddesine yani amaç maddesine dercediliyor. Ne kadar güzel bir ifade "millî menfaatlere uygun". Az önce Andımız'la ilgili teklif verdim hayır dediniz. Yani Andımız'a gelince hayır ama burada Sayın Başkan da ifade etti hangi kanunla ilgili bir bağlantısı olduğunu, orada olduğu için burada da olsun istedik. Güzel bir ifade. Ben bu "millî" kelimesini çok severim. Milliyetçi bir adam olduğum için bu "millî" kelimesini çok severim. Ama tabii "millî" kelimesine de uygun olarak davranmak lazım.
Yani Andımız'a tekrar dönmek istemiyorum ama içimde bir ukde olduğu için tekrar söylüyorum. Gerçekten bu coğrafya zor bir coğrafya. Yani 1071'de girdiğimiz bu coğrafyada tutunabilmek için çok zorluklar yaşadık, büyük badireler atlattık ama bunu millî kimliğimizle, millî kimliğimizi sağlam tutarak, adımızı unutmayarak, nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi hatırlayarak bu mücadeleyi yaptık. Yani bir İlâyıkelimetullah davamız vardı, onu da adımızla, "Türk" adıyla başardık. Onun için böyle Andımız gibi metinler son derece önemli metinlerdir. Gerçekten millî olmak önemli ama millî olmak öyle sözle olmuyor, yerli olmak öyle sözle olmuyor. Yaptıklarımızın, eylemlerimizin fikirlerimizle örtüşmesi lazım.
Onun için, değerli milletvekilleri, gerçekten bu coğrafyada tutunabilmemiz lazım. Kimliğimizi unutmadan tutunabilmemiz lazım. Onun için Andımız gibi metinlerin mutlaka ama mutlaka okutulması lazım. Kim rahatsız olursa olsun, kim rahatsızlık duyarsa duysun millî varlığımızı devam ettirmenin başka yolları olmadığını hepimizin bilmesi lazım. Onun için bu "millî menfaatlere uygun." ifadesi doğrudur, biz de destekliyoruz. Bunda bir yanlışlık yok.
Tabii, burada muhalefet partilerinin şerhi var, Cumhuriyet Halk Partisinin, HDP'nin, İYİ PARTİ milletvekillerinin, ilgili arkadaşlarımızın, bu kanunu derinlemesine inceleyen arkadaşlarımızın şerhleri var. Hepsini okumaya gayret gösterdim. Hepsinin ortaklaştığı nokta şu: Sektörle yeterli bağlantı kurulmadan bu kanun tekliflerinin hazırlandığı tespiti yapılmış. Yani üç siyasi partinin tespitinde bunlar var ve büyük şirketlere yol açıldığı... Küçük işletmelerin batma riski bu kanundan sonra daha da artabilecektir. Ruhsat izninin tehlikeye girdiği, burada ifade ediliyor. Yani bu 3 siyasi partinin ilgili milletvekilleri -ki bundan anlayan insanlar- araştırmışlar, bu tespitleri yapmışlar.
Şimdi, değerli milletvekilleri, burada birçok kanunda değişiklikler yapıyoruz. Yani geçmişte çıkardığınız kanunları bugün oturup değiştiriyoruz. Neden? Çünkü sormadan, bir ortak akıl oluşturmadan yaptığınız kanunlar olduğu için bugüne cevap verir kanunlar değil. İşte bu kanun da, maden ve madencilikle ilgili son derece önemli bu kanun da böylesine hazırlanmış yani "Ben bilirim." "Ben yaptım oldu." mantığıyla hazırlanmış bir kanun. Böyle kanunlar yaparak neyi başarabiliriz? Yarın rahatsızlıkları artırır bu kanunlar, problemleri artırır. Ve yarın yine gelirsiniz, "Efendim, bu 3213 sayılı Maden Kanunu'nu filan, tekrar değiştirelim." dersiniz çünkü ihtiyaç doğacak buna. Onun için, bir kere mantaliteyi, kanun yapma mantığımızı değiştirmemiz lazım.
Tamam, gücünüz var, milletvekili sayınız buna uygun, amenna, buna bir sözümüz yok ama "çoğunluk" değil, "çoğulculuk" diye bir kavram var dünyada gelişen. Yani gelişmiş dünyada gelişen kavram, "çoğulculuk" kavramıdır. Bu kavramı es geçerek devlet yönetebilmek, millete arzu ettiğimiz derecede huzur verebilmek mümkün değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Koncuk.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Bu sebeple, çoğunlukçu anlayışla yapılan ama çoğulcu kavramını göz ardı eden bir mantıkla hazırlanan bu kanun teklifini doğru bulmuyor, küçük işletmeleri zaman içerisinde yok etme tehlikesiyle karşı karşıya bırakan bir kanun teklifi olduğunu ifade ediyor, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)