| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 16.01.2019 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yine bir doktorumuz şiddete maruz kaldı; Hüseyin Tufan Yanık. Buradan Hüseyin Tufan Yanık'a karşı yapılan saldırıyı lanetleyerek sözlerime başlıyorum.
Aynı şekilde, Ankara'da Mobilyacılar Sitesi'nde yangında hayatını kaybeden 4 işçimize de başsağlığı, yakınlarına da sabırlar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, özellikle son dönemde, işte gecenin ilerleyen bu saatinde 71 maddelik bir çuval yasayı hep beraber, içerisinde birbiriyle hiç ilintisi olmayan, alakası olmayan maddeler üzerinde bir şeyler söylemeye çalışıyoruz. Ama anlaşılan o ki arkadaşlarımızın çoğu maddeler yerine daha çok ülkenin içinde bulunduğu sorunları, bölgesel sorunları dile getiriyor. Bu da yaptığımız işin ne kadar anlamsız ve mantıksız olduğunu gösterir, bu çuval yasaların çok da anlamlı olmadığını gösterir.
Şimdi, 58'inci maddede diyor ki: "İller Bankası elde ettiği kârın yüzde 51'ini yerel yönetimlere dağıtır." Şimdi, tabii ki buna bir itirazımız yok. Biz de biliyoruz ki belediyelerin önemli bir gelir kaynağı İller Bankasından sağlanan kaynaklar yani nüfusa göre verilen ödenekler. Ama buradaki mesele şu: Özellikle yerel seçimlere giderken -Parlamentoda görüyoruz- bütün bu dağıtılabilecek rakamlar... İşte, İller Bankası da aynı şekilde, ne hikmetse, seçime giderken bu rakamı dağıtıyor. Dağıtmasına hiçbir itirazımız yok, yerel yönetimlerin de buna çok ciddi ihtiyacı var ama merak ettiğimiz şu: Hangi şartlarda dağıtacaksınız, hangi kriterlere göre dağıtacaksınız? Yani gelişmişliği mi esas alacaksınız? Bugün Samsun'un herhangi bir ilçesinin güneydoğudaki ilçeden bir farkı yok. Hangi kriteri esas alacaksınız, neye göre dağıtacaksınız?
Ben aslında KİT Komisyonunda İller Bankası görüşülürken aynen şunu söyledim, dedim ki: Belediye gelirleri, İller Bankasının sağladığı imkânlar belediyelerin yatırımlarını yapması için yeterli değil. Bunu bizzat devletin kendisi yapması lazım. Dolayısıyla bundan hareketle özellikle gelişmekte olan bölgelerin belediye projeleri bu kapsamda yapılabilir. Biz bunu da göreceğiz, hep beraber izleyeceğiz. Ama biz görüyoruz ki özellikle büyükşehir belediyesine kredili yapılan projelere baktığımız zaman, İller Bankasındaki borç yükünün önemli bir kısmı, yüzde 60'ı, 70'i büyükşehir belediyelerinin üzerinde. Ben diyorum ki, inşallah, bu sağlanan kârlar da büyükşehir belediyelerine gitmez, daha çok bunu ödeme zorluğu içerisinde olan Anadolu'daki belediyelere tahsis edilir. Yine aynı şekilde, Cumhurbaşkanımıza verilen yetkiyle de... "Belediyelere istediği miktar kadar ödenek ayrılabilir." diye ona da ayrıca bir yetki vermiştik. Bunu da izleyeceğiz. İnşallah, bu verilen yetkiler de İller Bankasından elde ettiği kaynaklarla yatırımını yapamayacak durumda olan belediyelere tahsis edilir, biz de bu kürsüden bunu alkışlarız.
Yine, devamında, sağlıktan bir örnek vermek istiyorum. Arkadaşlar, şu saatte bile, 112'yi arayın... Ben iki gün önce aradım, kalp krizi geçiren bir hemşehrimiz evinden Keçiören'deki Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Hasta sahibi beni aradı, ben hastaneyi aradım. Başladık yoğun bakımları aramaya. 112 sizi Koordinasyon Merkezine bağlıyor, diyor ki: "Bütün hastanelerin yoğun bakımları bizde var." Başlıyor sormaya: "Hangisine gider, hangisinde yer var?" İnanın, iki üç saat, yoğun bakımlarda yer bulmanın imkânı yok. Kalp krizi geçiren bir hastayı bizzat takip eden birisi olarak söylüyorum. Aynı şekilde, beyin kanaması geçiren hastalarda da durum farklı değil. Sıralı hasta diye GATA'ya gönderildi hastamız. Maalesef, sabah saat sekizde de hastayı kaybettik. Yani realitelerle sizin söyledikleriniz arasında çok ciddi farklar var. Bu sadece yaşadığımız, iki gün önceki bir olaydı. Bu olayı onlarca kere de yaşadık, bunun da altını çizmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, son olarak şunu ifade etmek istiyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Yaşar.
Buyurun.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
Biliyorsunuz, 19 Mayıs 1919 Atatürk'ün Samsun'a çıkışının 100'üncü yılı. Bununla ilgili kanun teklifimiz var, bunu gündeme getiriyoruz. Sayın Başkanımdan da burada ben rica ediyorum çünkü burada buna itiraz edecek kimsenin de olduğunu düşünmüyorum. 100'üncü yılı dolayısıyla "1919-2019 Samsun'un 100'üncü Yılı" yani "Samsun Yılı" olarak ilan edilmesi yönünde kanun teklifimiz vardı. Bu kanun teklifi burada gündeme gelip gerçekleşene kadar grubumuz adına her söz aldığımda bunu gündeme getirmeye devam edeceğim.
2019 yılının Samsun yılı ilan edilmesine yönelik desteklerinizi özellikle bekliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)