GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:46
Tarih:16.01.2019

AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 50'nci maddesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, yasa yapma sanatını sanatın ölümüne dönüştüren torba kanunlarla ilgili düşüncelerimi ifade etmek isterim. Roma hukukunda hukukçuların bildiği bir Latince deyim vardır "..."(x) Yani Türkçesi "Her konu için tek bir yasa teklifi yapılmalı ya da her konu tek bir yasa teklifiyle olur." anlamına gelir. Bu deyim yasa yapma sanatının bir gereğidir fakat Parlamentoyu itibarsızlaştırma gayretleri yasama faaliyetlerinde de özensizlik göstererek sürdürülmek istenmektedir. Yasama organının işleyişindeki özensizlik toplum yapısını, dokusunu, yaşayışını ve yargının işleyişini etkilemektedir. Torba yasalarla yasama tekniği açısından sakıncalı metinler yasalaşmaktadır. Bunun yansıması olarak toplum düzeni ve yaşamını etkileyecek, ülke yönetimine güveni sarsacak bir tartışma ortamı yaratılmaktadır. İktidar, torba yasalarla Meclisi ve komisyonu seri üretim yapan fabrikalara dönüştürmüştür. Başka bir ifadeyle, iktidar, istisnai olarak başvurulması gereken torba yasaları artık yasama sürecinin demirbaşları hâline getirmiştir.

Değerli milletvekilleri, öncelikle Dışişleri Bakanlığının dünyadaki temsil gücünü son derece önemsediğimizi belirtmek isterim. Emekli bir büyükelçi olarak burada bulunan tüm meslektaşlarımı da saygıyla selamlıyorum. Dışişleri Bakanlığı, her zaman liyakate önem veren, kendine özgü gelenekleri olan bir kurum olarak bilinir. Bu özelliğiyle Türkiye hariciyesi, uluslararası toplum nezdinde de en güçlü diplomasi geleneği ve yeteneğine sahip bir kurum olarak tanınmıştır. Dışişleri Bakanlığındaki personel sadece Türkiye'de değil, dünyada herkesin saygısını ve takdirini kazanmıştır.

Bugün, Türkiye'nin yurt dışındaki büyükelçilerinin yüzde 10'undan fazlasını meslekten olmayan kişiler oluşturuyor. Demek ki Dışişlerinin liyakat kıstası yüzde 90'ın altına düşmüş durumda. İktidar, dış politikada Türkiye'nin kurumlarını ve teamüllerini hiçe sayan bir diplomasi uygulaması yaratmıştır. Kararnamelerle bertaraf edilmeye çalışılan neredeyse bir asırlık diplomatik geçmişimiz şimdi de torba yasalarla bertaraf edilmeye çalışılmaktadır. Mevcut iktidar, Dışişleri Bakanlığını tehlikeye atmak istemektedir.

Dışişleri Bakanlığı, 2018 yılına gelindiğinde Türkiye'nin dış politikasını kuran bir kurum olma niteliğinden çıkarak gündelik çıkarları önceleyen bir kurum hâline getirilmiştir. Yeni sistem değişimiyle birlikte Dışişleri Bakanlığının uzman kadrosu dağıtılmıştır. Adına "Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemi" denilen sistemin ilk kararnamelerinde Dışişleri Bakanlığı teşkilatının temelini oluşturan liyakat esası korunmamıştır. Kısaca, Dışişleri Bakanlığında mesleğin gereği olan liyakatin yerine belli bir sadakat anlayışı egemen kılınmıştır. Bir devletin dış politikasını şekillendiren kurumların çalışanları liyakate göre seçilmezlerse bunun olumsuz faturasını o ülke mutlaka öder. Dün yüce Meclisin çatısı atında yaptığım bir konuşmada da vurguladım. Sayın Dışişleri Bakanı bu olumsuz koşullar yetmiyormuş gibi bir de Dışişleri mensuplarıyla dışarıdan atanan büyükelçiler arasında bir ayrımcılık söylemi yaratmış, Bakanlık çalışanlarını bir bakıma başarısızlıkla suçlamıştır.

Değerli milletvekilleri, teklifte yer alan 50 ile 56'ncı maddelerle ilgili mevzuat değişikliklerinin asıl komisyon sıfatıyla Dışişleri Komisyonunda tüm boyutlarıyla tartışılarak ele alınmadan acele bir şekilde Plan ve Bütçe Komisyonunda torba yasa mantığıyla hazırlanmış bulunan kanun teklifi metni içerisinde yasalaştırılma gayretini uygun bulmuyoruz. Dışişleri ve devlet geleneğimize de aykırı bulunan söz konusu düzenlemeyi acele bir şekilde Plan ve Bütçe Komisyonunda torba yasa mantığıyla hazırlanmış bulunan kanun teklifi metni içerisinde yasalaştırma gayretini de uygun bulmuyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde konunun sahibi olan ilgili komisyonlarda yeteri kadar tartışılmayan kanun tekliflerinin sadece Plan ve Bütçe Komisyonundan geçirilmek suretiyle yasalaştırılma alışkanlığının genelgeçer, demokratik ilkelere ve Türkiye Büyük Millet Meclisi geleneklerine aykırı olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla teklifin bu şekilde kanunlaşmasını da uygun bulmuyoruz.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)