| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 16.01.2019 |
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 37 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 49'uncu maddesi hakkında söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Suriye savaşı 14 Nisan 2011 tarihinde Amerika'nın ülkeye asker çıkarmasıyla başladı. Bu tarihten günümüze kadar yaklaşık 4 milyon Suriyeli ülkemize giriş yapmıştır. Bu göçle 2 milyon Suriyeli çocuk şu anda ülkemizde yaşamaktadır. Bunlar, problemler yumağı içinde olan çocuklardır. En önemli sorunları şunlardır: Yüzde 74'ü ailesinden birisini kaybetmiştir, yüzde 30'u silahla veya fiziksel şiddet görmüştür. Normal popülasyonun 10 katı, posttravmatik stres bozukluğu yaşamaktadır. Şu anda okulda olması gereken Suriye göçmeni çocukların yüzde 50'si ilkokulda değil, yüzde 70'i ortaokulda değil, yüzde 90'ı lisede değil. Bu çocuklar problemleriyle baş başa yaşıyorlar. Bu çocukların akıbeti ne olacak? Dünyadaki örneklerine bakarsak bu sorunları yaşayan çocukları Pakistan-Afganistan sınırında Taliban, Afrika'da Boko Haram olarak görüyoruz. Orta Doğu'daki çocukların ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Şu anda bu çocuklar daha iyi bir yaşam umudu içindeler, daha iyi bir dünya umuyorlar. Yani bu çocuklara yardım etmek için üç dört yıl gibi bir süremiz var. Eğer o tarihe kadar gereği yapılmazsa bu çocuklar, uluslararası suç organları, çeteler, fuhuş çeteleri için malzeme olacaktır.
Ülkemiz G20'de yer almaktadır ve dünyanın 17'nci büyük ekonomisidir. Nüfusumuzun yarısı 30 yaşın altındadır. Ancak, eğitim değerlendirme testi PISA'da durumumuz içler acısıdır. Son dokuz yılda millî gelirimiz yerinde sayıyor. Orta gelir tuzağına takıldık. Kabaca, kişi başı millî gelir 10 bin dolar civarında olursa orta gelir düzeyi oluyor. Son yıllarda, Güney Kore başta olmak üzere Macaristan, Polonya gibi 9 ülke orta gelir tuzağının dışına çıkmıştır. Katma değer üretemiyoruz. Sahip olduğumuz ekonomiye inşaatla, yol yaparak, fındık, fıstık satarak sahip olunabilir.
2023 hedefinizin millî gelirin 2 trilyon dolar olacağını söylüyorsunuz. Şimdi 2019 yılındayız, millî gelirimiz yaklaşık 750 milyar dolar. Şimdi soruyorum, dört yılda 750 milyar dolardan 2 trilyon dolara çıkmak için yıllık ne kadar büyümemiz gerekiyor ortalama olarak? Arkadaşlar, yıllık ortalama yüzde 30 büyümemiz gerekiyor. Türkiye, hayatı boyunca hiç yüzde 30 büyüdü mü? Dolayısıyla, gerçekleşmeyecek bir hedef koyuyoruz. 10 bin dolardan 20 bin dolara gelebilmek için katma değer gerekiyor; akıl, zekâ, hayal gerekiyor. Bugün bir taksi şirketi, hiçbir taksi sahibi olmadan, bilgisayar programıyla 50 milyar dolar değere ulaşabiliyor. Bizim, ülke olarak öncelikle orta gelir tuzağından çıkmamız lazım; kendi evlatlarımız için çıkmamız lazım, Suriye'den gelip kaderlerini bize bağlayan çocuklar için çıkmamız lazım.
Bir teknik üniversitenin isminin başına "İslam" kelimesinin gelmesi belki siyasi iktidara oy getiriyor olabilir ancak dünyanın herhangi bir yerindeki çocuklarla rekabet konusunda bir avantaj sağlamıyor hatta dezavantaj oluşturuyor.
Şu kadar derslik, şu kadar öğretmen, bütçeden en çok pay ayırmak ülkenin eğitim sorunlarına çözüm getirmemiştir. Akıllı tahtalara, ikinci sınıf tabletlere harcanan paralar boşa gitti. Belki de bunca büyük maddi kaynaklar ayırarak eğitimde istenen sonuçları alamamak, en hafif tabiriyle, beceriksizliklerin başta geleni olabilir. Kanımca, girdileri artırmakla övünmek yeterli değil, aslolan çıktı bazlı değerlendirmelerdeki başarılarımızdır.
Sayın milletvekilleri, başta kendi çocuklarımızın ve sonra da Suriyeli çocukların problemlerine çözüm getirmek bizim başta gelen görevimiz olmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Altıntaş.
AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Probleme el atmak bence şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinin birinci önceliğidir.
Durumu dikkatlerinize sunuyor, saygılarımla sözlerime son veriyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)