| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 16.01.2019 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ŞENOL BAL (Ankara) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 37 sıra sayılı çuval Kanun Teklifi'nin üçüncü torba bölümü üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çok değerli milletvekilleri, muhalefet milletvekilleri artık torbalıktan çıkıp çuval hâline gelen bu yasanın kanun yapma tekniğine uymadığını, Anayasa'ya aykırı olan maddeler içerdiğini, ihtisas komisyonlarında görüşülmediğini, kanun tekliflerinin milletvekillerinin ellerine tutuşturulduğunu, teklif verenlerin konuya bile yeterince hâkim olmadıklarını anlatıp duruyorlar. Bu muhalefet de çok fazla konuşuyor yine. "Bütün yetkiler tek adama verildiğine göre bu tek adam rejimidir." diyor muhalefetteki bu art niyetliler. Ayıptır, günahını alıyorsunuz. Her geçen gün bizim Cumhurbaşkanının maşallah tevazusu giderek artıyor. Tüm vatandaşların Cumhurbaşkanı olduğunu her hareketi ve sözleriyle gösteriyor.
Sadece bu torba yasayla bile Cumhurbaşkanına verilen yetkileri gördükçe onun adına endişe duydum, sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben bu kadar yükün bir insanın sırtına yüklenmesinin büyük bir insan hakları ihlali olduğunu düşünüyor, partili Sayın Cumhurbaşkanına gerçekten üzülüyorum. Cumhurbaşkanı beraber ıslandıkları, yol yürüdükleri tarafından hep aldatıldığı için, kendi de milleti aldattığı için tüm görevleri uhdesinde tutmak istiyor, isteye de bilir ama ben, siz yakın milletvekillerine sesleniyorum: Güven tazeleyin, Sayın Cumhurbaşkanını biraz rahatlatın.
Sayın Cumhurbaşkanı her konuyu dinlemeye, çetrefil hâline gelmiş meseleleri anlamaya, imzalamaya ne zaman, zaman ayıracak? Dünya liderimizin yurt dışı gezileri aksayacak, sağlığı bozulacak, sinirleri bozulacak. Sinirleri bozulunca herkese hiç istemese de hakaretamiz kaba sözler ağzından çıkacak. Bakınız, Cumhurbaşkanı, AK PARTİ Genel Başkanı, Başkomutan unvanlarının yanına Varlık Fonu'nun Yönetim Kurulu Başkanı sıfatını ekleyeli daha kaç ay oldu? Çok girişimci maşallah! Hemen kolları sıvadı Sayın Cumhurbaşkanı, konu Askerî Tank Palet Fabrikası. "Askerî Tank Palet Fabrikasını satamazsınız, nerede millî ve yerli olmak?" diyor muhalefet. Cumhurbaşkanı bastıra bastıra "Satılmadı, özelleştirilmedi, işletme hakkını yirmi beş yıllığına verdim." diyor. Yani ihale için bile zaman harcamadım diyor. Bir yandaşla ortak olan ve bize kol kanat geren koskoca uçan sarayı yani VIP uçağını bize hediye eden Katarlı dostuma yirmi beş yıllığına verdim diyor. Niye anlamıyorsunuz sayın muhalefet, size ne? Bakın, tek yetkili o, istediğini alır, istediğini satar. Sayın Cumhurbaşkanının sarayları bol ama bir şeyi eksik, dikkatimi çekti, bir de yüzen saraya ihtiyacı var. Düşünüyorum, acaba böyle parça parça yetkilendirmek yerine, "Sayın Cumhurbaşkanı tüm kurumların asli başkanıdır, kararları sadece o verir, onun dışında kimse karar yetkisini haiz değildir." diye bir madde ihdas edelim hep birlikte.
Sayın milletvekilleri, bu kanun maddelerinin birinde partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütçenin vergi gelirlerinden dilediği partinin belediyesine dilediği kadar para aktarabilecek. Yerel seçime üç ay kalmış ve seçimi kazanmayı bir beka meselesi olarak görüyor kendileri. Beka, çok önemli bir konu ve çok önemli bir kavram ülkemizde. Kazanmazsa beka elden gidecek. Ne yapacaktı? Türkiye o olmadan nasıl yönetilecek?
Efendim, yine, muhalefet milletvekilleri, vize başvuru işlemlerinde aracı firmaların hizmetinden yararlanma, bu hizmetlerde Kamu İhale Kanunu'nun uygulanmamasının nedenini anlayamıyor. Ya, niye anlayamıyorsunuz sayın muhalefet milletvekilleri? Yeni iş alanları açıyor, yandaş birçok kişi ağzını açmış bekliyor, kazansın yavrucuklar, büyüsünler biraz daha.
Cumhurbaşkanı tarafından özel bir misyonla görevlendirilen bazı kişilerden "büyükelçilik" unvanının Cumhurbaşkanınca geri alınmadığı müddetçe devamını öngören düzenlemenin ne manaya geldiğini yine muhalefet anlayamamış. Dışişleri Bakanlığının teamülleri nedir ki? Monşerler kazındı ama yine de izleri kalmış olabilir. Koskoca Cumhurbaşkanının öngörüleri ortadayken istediğini atar, istediğini alır görevden; size ne? Öyle değil mi sayın milletvekilleri?
Evet, 57'nci madde var bu bölümde. Hazine ve Maliye Bakanlığı bir tebliğ yayınladı kira artış oranlarıyla ilgili 10'uncu ayın 6'sında "TÜFE'ye göre değerlendirilir." diye ama Borçlar Kanunu'na aykırı olduğu için ben damat Berat Albayrak'a sormuştum: "Kanuna aykırı bir tebliğ olur mu? Bu tebliğ, kanun hükmünü yok sayar mı? Bu tebliğ sizin görüşleriniz doğrultusunda liyakatli bürokratlar tarafından mı hazırlanmıştır? Bizzat sizin onayınızdan geçmiş midir? Bu, Bakanlığınız için hukuki bir skandal değil midir?" demiştim ama tabii cevap gelmedi. Anlaşıldı, utanmışlar böyle bir yanlıştan, o yüzden cevap vermemişler. Neyse, dikkatlerini çekmişiz, hukuki olarak maddeyle yanlışlarını düzelttiler. Ama bugün, tüketici fiyat endeksi daha düşük olduğu için kanun değişti, yarın üretici fiyat endeksi daha düşük olduğunda yine oynarız kanunlarla, yeter ki günü kurtaralım.
Evet, 66'ncı maddeyle borçlarını yapılandıran ancak kanun hükümlerine göre ödeme yapamayanlara, kanundan yararlanma hakkını kaybeden borçlulara yeni bir imkân veriliyor. Muhalefet yine "Kaçıncı vergi affı, 7 mi, 9 mu? Hani vergi affını bir daha çıkarmayacaktınız?" diye soruyor ama tabii seçimler yakın, beka meselesi! Daha önce yapılanmadan olumlu bir sonuç alınmadı ama özellikle, tabii, alınmamasının sebebi, son dönemlerde dış güçlerin alayı bize savaş açtığı için yaşanan ekonomik kriz nedeniyle vatandaş yapılandırma taksitlerini ödeyemedi. İnşallah, vatandaşlarımız, düzelen, uçan ve büyüyen bu ekonomik süreçte rahatlıkla borçlarını öder.
Şimdi, kıymetli milletvekilleri, soruyorum sizlere... Tabii ülkemizle ilgili değil, A Haber'i izliyorsunuzdur -tabii kimse de yok ama buradan sesleniyorum- ülkemizde her şey tıkırında ve güllük gülistanlık. Ben ülkemiz için sizlere sormuyorum -tabii içinizden cevap verin, burası bir sınıf değil- Patagonya için soruyorum: Evet, değerli milletvekilleri, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede gelir idaresi ve vergi denetimi yeterli mi Patagonya'da?
Çok düşük sayıda olan kişisel vergi mükellefi sayısında artan nüfusa oranla kayda değer bir artış olmuş mudur Patagonya'da?
Kurumlar vergisi mükellef sayısında ise artan iş gücü, nüfus sayısı, büyüyen ekonomi dikkate alındığında artış yeterli midir Patagonya'da?
Vergiler alınması gerekenlerden alınmakta mıdır, vergi yükü adil dağıtılmakta mıdır Patagonya'da?
Vergi affı ve benzeri uygulamalar vergiye gönüllü uyumu artırmakta mıdır Patagonya'da?
Gelir vergisi mükelleflerinin ödediği ortalama verginin bir asgari ücretlinin ödediği vergi kadar olmadığı sistemde başarı var mıdır Patagonya'da?
Toplam vergi gelirleri tahsilatının yaklaşık yüzde 20'sinin gelir vergisinden oluşması ve gelir vergisinin de yaklaşık yüzde 93'ünün tevkif suretiyle toplanması ve çoğunluğunun ücretlerden kesilen vergilerden oluşması başarılı performans mıdır Patagonya'da?
Toplam vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 70'inin vatandaşların tüketimini oluşturan mal ve hizmetler üzerinden, fiyatın içinden, kaynağından kesilen dolaylı vergilerden oluşması başarılı bir performans mıdır Patagonya'da?
Verginin tabana yayılması ve vergi adaleti sağlanmış mıdır Patagonya'da?
Sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ve kullanma fiili engellenebilmiş midir Patagonya'da?
Maalesef, vergi kaçırmak çok normal bir davranış hâline gelmiş ve vergi kaçırmayanlara anormalmiş gibi yaklaşılmaya başlanmış mıdır Patagonya'da?
Sayın milletvekilleri, eminim, 10 soruya "Hayır." en son soruya "Evet." dediniz. Vergi reformu şart bu Patagonya'da.
Sayın milletvekilleri, burada hiciv ve ironi bitti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bal, sözlerinizi bağlayın.
ŞENOL BAL (Devamla) - Parlamentonun yetkilerinin giderek budandığı "Ben yaptım, oldu." anlayışının neticeleridir bu yaşadıklarımız. Kanunsuzluk ülkesi hâline getirilen bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız.
İktidar mensupları, ülkeyi getirdiğiniz durumla övünün artık diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)