GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:46
Tarih:16.01.2019

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 37 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 44'üncü maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, burada tartıştığımız konulara bakacak olursak günümüzü meşgul eden temel konular içinde debelendiğimizi itiraf edelim. Tarımın ve hayvancılığın bitişi, şehirlerimizin altyapı sorunları, insanlarımızın ilaca ulaşamaması, elektrik, su, doğal gaz gibi temel ihtiyaç maddelerine ulaşım gibi gelişmiş dünyanın son elli yılda konuşmadığı konuları konuşuyoruz. Hatta demin bir milletvekilimizin bahsettiği gibi, kadınların topuklu ayakkabı giyip giymemesi bile gündemimizi işgal ediyor.

Bu maddede esas olarak Cumhurbaşkanına birtakım mali yetkiler vermek hedefleniyor ama bunları konuşarak ne kazanacağız belli değil. Peki, gelişmiş dünya neleri konuşuyor? 5G iletişim teknolojilerini, dijital transformasyonu, yapay zekâyı, akıllı şehirleri, Endüstri 4.0'ı, uzay teknolojilerini ve hatta Mars'ta koloni kurmak gibi geleceği konuşuyor. Biz daha şehirlerimizde düzenli ve kaliteli su bulamıyoruz. Bırakın kaliteli elektriği, kesintisiz elektriği sağlayamadık. Elektrikte kayıp kaçakla uğraşıyoruz. Sayın Bakanımız Taner Yıldız demin buradaydı, o çok iyi bilecektir; Avrupa, 20 milihertzden fazla frekans sapmasına izin vermezken bizim elektrik kalitesine güvenmediği için tam olarak sistemine entegre etmiyor. Kısacası, biz hâlâ altyapı sorunlarıyla boğuşuyoruz.

"Dijital teknoloji bize ne getirecek? Bu teknolojilere biz katkıda bulunacak mıyız? Hizmetleri nasıl alabileceğiz?" gibi sorunlara kafa yormuyoruz. Bir örnek vereyim: Üç şeritli Eskişehir Yolu'nda bir şerit kapansa trafiğin nasıl sıkıştığını, önemli ekonomik kayba yol açtığını biliyoruz. Dijital altyapı da aynı şekilde insanların düzenli ve verimli hizmet almasını sağlamalıdır. Neden daha çok hıza, neden daha verimli şebekelere ihtiyaç duyuyoruz, bir örnek vereyim: Otonom yani sürücüsüz bir otomobil teknolojisi için çok hızlı ve verimli bir altyapıya ihtiyaç vardır. Telefon bağlantısındaki gibi bir gecikmenin sürücüsüz araba sisteminde tolere edilmesi mümkün değildir. Kısa sürede çevreyi algılayıp uygun tepkiyi anında vermesi gerekir veya bir endüstriyel ortamdaki robotların birbirleriyle iletişimi verimli sağlaması için hızlı altyapıya ihtiyaç vardır. Başta Güney Kore, Amerika, Çin, Avrupa olmak üzere, bu yeni altyapıları kurmaya başlıyorlar. Neden başlıyorlar? Her 3 liralık bir yeni teknoloji altyapısıyla 97 liralık katma değer üretme imkânı vardır. Dolayısıyla teknolojik değişimde büyük bir yarış içindeler. Hatta, Amerika, Kanada, Avrupa Huawei gibi Çin şirketlerine savaş açmış durumdalar. Esas amaçları, kendi gençlerini dijital dönüşüme hazırlayıp onların bu altyapılar üzerinde uygulama geliştirmelerine imkân sağlamaya çalışıyorlar. Yine trafikten örnek verirsek, bir yol için devlet 3 lira harcarsa, bu yolu kullanarak elde edilen ekonomik katma değer bu bedelin onlarca katı olacaktır; devlet, harcadığı paranın ekonomik katma değerinden elde edeceği vergi yoluyla geri alabilecektir. Tabii, burada, devletin görevinin topluma hizmet olduğunu farz ediyorum, devletin, bir kesimi zengin etmek amacıyla toplumun tümünden aldıklarını dar bir yandaş kitlesine aktardığı bir sistemden bahsetmiyorum.

Arkadaşlar, bugün, hepimizin kapısında iş bulmak için insanlar bekleşip duruyorlar. Eğer yeni teknolojilere yatırım yapmazsak gelecekte bu sayı çok daha artacak. Eğitim sistemimizi, okullarımızı, üniversitelerimizi bu konulara uygun insan yetiştirmeye adapte edemezsek geleceğimiz karanlık görünüyor.

1998'de Kodak firmasının 170 bin çalışanı vardı ve dünya genelinde tüm fotoğraf kâğıdının ve filminin yüzde 85'ini satıyordu. Sadece birkaç yıl içinde iş modelleri ortadan kalktı ve iflas etti, 170 bin kişi işsiz kaldı. Yapay zekâ, sağlık, otonom elektrikli otomobiller, üç boyutlu baskı, tarım ve iş alanlarında benzer dönüşümler yaşanacak görünüyor. Bugünün teknolojilerinde insan gücü hâlâ hatırı sayılır ölçüde kullanılıyor. Örneğin, bir otomobil fabrikası üretim hattında yüzlerce işçiyle parçaları bir araya getiriyor. Birkaç yıl içinde bu salonlarda belki hiç işçi görmeyeceğiz, tüm işi robotlar yapacak, arada, birkaç mühendis kumanda merkezinden sistemi monitör edecek dolayısıyla çok sayıda işçi issiz kalacak, kapımızda daha da fazla iş arayan gençler ya da anne, babalar göreceğiz.

Değerli arkadaşlar, bir an önce kendimize gelip günlük debelenmelerin dışına çıkıp gençlerimize ve geleceğimize nasıl yatırım yapabileceğimize odaklanmamız lazım.

Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)