| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 15.01.2019 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi İYİ PARTİ adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Bu konuşmamda sizlere Türk sporuyla ilgili bazı gerçekleri ifade edeceğim. Hepinizin bildiği gibi, 2011 yılında Türk sporu, bakanlık hâline dönüştürüldü, Gençlik ve Spor Bakanlığına evrildi, aslında güzel de yapıldı. Beklendi ki Türk sporu, Türk sporcusu yeni insanlar kazansın ancak bir hayli spor tesisi yapılmasına rağmen, ciddi harcamalar yapılmasına rağmen Türk sporu her geçen gün kötüye doğru gitti. Bunun en büyük sebebi şuydu: Siyasi iktidar her kurumda yaptığı şeyi Spor Bakanlığında da yaptı; Bakanlık olduktan sonra, başta belediyeler olmak üzere, Millî Eğitimden, birçok kurumdan sporla hiç alakası olmayan yandaşlarını il müdürü, il müdür yardımcısı, müsteşar yardımcısı, genel müdür, daire başkanı olarak Bakanlığa doldurdu. Bununla da yetinmediler, bütün federasyonlara siyaseti bulaştırdılar. Başta Futbol Federasyonu ve çok şükür, on altı yıllık iktidarlarında, bağımsız olması gereken spor federasyonlarının tamamı iktidarın yandaşları tarafından yönetilir hâle geldi.
CELALETTİN GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Seçimle geliyorlar, seçimle.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Evet, seçimle gelir.
İşin ilginç yanı, Futbol Federasyonunda bir tane futbolcu yok ama tamamı müteahhit, iktidarımızın müteahhitleri. Şimdi, burada sporcu vekillerimiz de var, bunları onların yanında anlatıyorum ama yirmi yıl Türk sporunun içinde hak, emek mücadelesi verdim, sendikal mücadele verdim, en az o arkadaşlarım kadar bu dünyayı bilirim, size anlatayım. Bütün federasyonlar ne kadar çok sporcu lisansı verirse devletten o kadar para alır. Sizin atadığınız o adamlar, o yöneticiler var ya, sokaktan tuttuklarına lisans verdiler. Türkiye'de 8 ayrı spor dalında lisansı olan adam var. Dünya şaşıyor bizim sporculara "Yahu, ne maharetli adamlar bunlar, 8 ayrı dalda lisansı var, her şeyi biliyor." diyor. Mesele o değil, biz önümüze gelene lisans verdiğimiz için... Ne kadar çok lisans verirse federasyon o kadar çok para alır devletten yani soygun düzeni. E, federasyon yöneticileri spordan anlamayan yandaşlardan olunca turistik geziler yurt dışına; git babam git, ye babam ye, götür babam götür. Şimdi, bu gerçeklerle yüzleştiğiniz zaman hoşunuza gitmez ama kusura bakmayın, ben size söylemeye, anlatmaya devam edeceğim.
Bakın, şimdi, Türk sporu ehil ellerde olsaydı Türk Millî Futbol Takımı C Grubu'na düşer miydi? Onu da düşürdünüz. Türk sporu ehil ellerde olsaydı... Dünyaya bizi rezil ettiniz, en çok doping yapılan ülkelerin başında biz olduk sizin iktidarınız sayesinde. Eğer spor doğru ellerde olsaydı devşirme sporcularla, devşirmelerle sonuç alalım diye uğraşır mıydık? Onun için, bunların hepsini siz yaşattınız.
O kadar çok ki spordaki günahınız, bakın, şimdi size bir günah belgesi daha sunacağım. Bu belgedekiler bir federasyon başkanının taciz mesajları. Dikkat buyurun AK PARTİ'liler taciz mesajları... 21 yaşındaki bir kız çocuğuna...
Öyle oradan işaret yapma.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ne suçlayıp duruyorsun ya!
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Bak, oku! Gel oku!
RECEP ÖZEL (Isparta) - Onu yapanın Allah belasını versin. Niye bizi suçluyorsun?
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Gel oku!
BAŞKAN - Lütfen...
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Gel oku! Oradan konuşma, sus! Oku! Gel, okutayım sana.
BAŞKAN - Lütfen hatibe müdahale etmeyelim.
Sayın Yokuş, konuşmanıza devam edin lütfen.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Hangi federasyon, hangi?
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Ragbi Federasyonu.
Ve konuşmayın öyle.
Ben, bir ay önce, tam bir ay önce Sayın Bakana bunu verdim "Allah aşkına gereğini yap." dedim; daha sonra aradım, bu hafta aradım "Yahu, ne yaptın? Ben bunu kamuoyuna duyurmayayım, sen bu adamın hakkından gel." dedim, bana dedi ki: "Sayın Vekil, pazartesi seni bir genel müdürüme arattıracağım." Arattırmadı. Demek ki siz, sizin Bakanınız, yönetim anlayışınız bu. Bir ay oldu bunları vereli. Ne yapayım yani? Gizleyeyim mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Yokuş.
Buyurun.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Ama emanet ettiğimiz kız çocuklarının iffetine müdahale eden böyle adamları bir aydır senin Bakanın tutuyorsa ben burada size her şeyi söylerim, her şeyi söylerim, kusura bakmayın.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Kusura bakmıyoruz.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Kusura bakmayın.
Ve söylemeye de devam edeceğim.
Bu ülkenin çocuklarının namusunu teslim ettiğimiz spor federasyonları keyfekeder başkanlarla yönetilmez. Onun için, isterdim ki bu kirli tabloyu kapatalım gidelim Sayın Bakan, ben de kamuoyuna duyurmayayım ama nerede? Dedim ya, devleti yönetemiyorsunuz, yeni sistem battı. Onun için, boşa konuşmayın. Sonunuz geliyor. Her kirli çamaşırınızı burada her gün dökmeye devam edeceğim.
Hoşça kalın AK PARTİ'li kardeşlerim, iyi akşamlarınız olsun. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Yokuş.