GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:41
Tarih:26.12.2018

İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, zaman zaman burada yapılan eleştirilere kızıyorsunuz ama eleştiri yapmamak da mümkün değil. Hani "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil." sözünden hareketle, Ümit kardeşim burada Sakarya'daki tank ve palet fabrikasından bahsetti. Böyle bir şey nasıl kabul edilebilir? Düşünün, stratejik önemi olan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sahibi olduğu, tamamen millî üretim yapan, askerî malzeme üreten bir fabrika yirmi beş yıllığına önce özelleştiriliyor, kiraya veriliyor. Şimdi, burada amaç ne olabilir? Şimdi, diyorsunuz ki: "Biz millîyiz." Millî üretim yapan hatta askerî iş birliği içerisinde olduğumuz ülkelere de üretim yapan bir fabrikayı, herhangi bir gerekçe ortaya koymadan... Yani bunun gerekçesi varsa burada sayın milletvekillerinin bilgisi var mı, sizlere soruldu mu "Bunu satalım mı satmayalım mı, kiraya verelim mi vermeyelim mi?" diye ki sorulduğunu zannetmiyorum; burada birisi açıklasın. Bizim gönlümüz mutmain olsun.

Şimdi, "Vatandaştan uzaklaştınız." diyoruz, "Halktan kopuyorsunuz." diyoruz. İşte, Sakaryalıdan uzaklaşıyorsunuz. Bin kişi çalışıyor orada, bin kişi. Bin kişi, Sakarya'da bu fabrikadan ekmek yiyor. Yani işin millî tarafı var ama işin bir de insani boyutu var. Değerli milletvekilleri, özelleştirme yaparken işin insani boyutunu da değerlendirmek, düşünmek zorundasınız yani tepeden aşağıya bir taşı yuvarlarken o taşın hangi taşları harekete geçireceğini, heyelana sebebiyet verip vermeyeceğini düşünmek durumundasınız. Tabii, bunun sorumlusu siz değilsiniz; Sayın Cumhurbaşkanı 481 no.lu Kararname'yle, kendi iradesiyle böyle bir düzenleme yapmış. Bunu savunacak durumda olduğunuzu da zannetmiyorum ama işte, Sakaryalı yarın bunun hesabını soracak, sormalı. Bin insan orada ekmek yiyor ve bu insanların kazancından Sakarya'daki esnaf da geçimini temin ediyor. Bu kadar önemli bir iş yerini siz kiraya veriyorsunuz demiyorum, vallahi bunun adı peşkeş çekmektir.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Peşkeş, peşkeş...

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Bunun adı açıkça peşkeş çekmektir. Askeriyeye ait olan palet ve tank fabrikası, doğrudan doğruya bir yerlere Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle peşkeş çekilmiştir. Vatandaşlarımız adına, Sakaryalı adına burada kınadığımı ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifi, 12 maddeden oluşan bu kanun teklifi tabii bir seçim öncesi kanun teklifi, seçim öncesi kanun teklifi. Şimdi, Sayın Meclis Başkanımız geçen İstanbul'a gitti, sivil toplum örgütleriyle görüştü ve orada zaten -kanun çıkmadan evvel- böyle bir kanuni düzenlemesi yapılabileceğini Sayın Binali Yıldırım açıklamıştı. Tabii, keşke Binali Yıldırım açıklamasaydı. Yani İstanbul Belediye Başkan adaylığı konuşulan bir insan Binali Yıldırım ama 310 bin kişiyi İstanbul'da ilgilendiren bir düzenlemeyi açıklaması etikle bağdaşan bir durum değil. Ama şunu sormamız burada gerekir. Tamam, bunu affediyoruz, biz de destekliyoruz, affedilsin, İYİ PARTİ olarak doğru buluyoruz. Fakat soruyoruz: 2016'dan bu yana neredeydiniz ya? Vallahi var ya, tam bir şark kurnazı oldunuz siz, gerçekten. Yani sizi kutlamak mı lazım?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Onu deme yani. O kadar deme yani. Onu da deme yani.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Ama doğrusu bu, zoruna gitmesin.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Deme, deme, o tarafını geri al.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Niye şark kurnazı biliyor musunuz? Yani şöyle: Kendiniz çalıyorsunuz, kendiniz oynuyorsunuz. Şimdi, 2016 yılında bu düzenleme yapıldı. Bu düzenlemenin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

BURHAN ÇAKIR (Erzincan) - Zoruna mı gitti?

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Zoruma gitmedi.

BURHAN ÇAKIR (Erzincan) - Zoruna gitmiş, belli. Millet etik olan şeylere...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Tank fabrikasına niye cevap vermiyorsun?

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Ya, bu 310 bin kişiye ceza veren sizsiniz, bu düzenlemeyi yapan sizsiniz, sorumlusu sizsiniz ve şimdi diyorsunuz ki: "Biz hata yapmışız. Bu hatamızı iki yıl sonra telafi ediyoruz." Özür dileyin milletten. İki yıl milleti üzdünüz, üzdünüz. Bu düzenlemenin vebalini taşımak varken şimdi -özür dileyerek söylüyorum- pişkin bir şekilde doğru bir şey yaptığınızı ifade ediyorsunuz. Bugün doğru ama asıl olan, siyasetçinin yaptığı düzenlemenin hangi sonuçları doğuracağını düşünebilmesidir. Buna, devlet adamlığı deniliyor. Öngörü sahibi olacaksınız, devlet öngörüyle yönetilir, maalesef sizde bu öngörünün olmadığını görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Bu arada ben yeni yılınızı kutluyorum. Memleketimize, milletimize hayırlara vesile olsun diye yüce Allah'tan niyaz ediyorum.

Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)