GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:41
Tarih:26.12.2018

ÜMİT DİKBAYIR (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 20 Aralık 2018 tarihli ve 30631 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 481 sayılı Özelleştirme İdaresiyle İlgili Cumhurbaşkanı Kararı'yla Millî Savunma Bakanlığı Askerî Fabrikalar Genel Müdürlüğü 1. Ana Bakım Merkezi Müdürlüğü iş yerinin tüm mal ve hizmet üretim birimleri -eski adıyla Tank Palet Fabrikası- millî savunma sanayisinde ülke kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasının sağlanmasıyla fabrikanın işletme verimliliğinin artırılması ve yeni iş üretim imkânları oluşturulmaya yönelik yatırımların özel sektör tarafından yapılacağı gerekçe gösterilerek maalesef özelleştirme kapsam ve programına alındığı ilan edilmiştir.

Bu konu hakkında sizlere birkaç bilgi vermek istiyorum: Tank Palet Fabrikasının elli yılda oluşan savunma sanayisi tecrübesiyle zırhlı araçları -fırtına obüs- sıfırdan üretmesi, tank modernizasyonunda tecrübe, bilgi ve deneyimine sahip, yetişmiş iş gücü, son on yılda 3 defa özel sektörü bile gıpta ettirecek şekilde en verimli iş yeri olarak tescil edilmiştir. Sektöründe dünyadaki ilk 5 arasındaki bir fabrikadır. Bu fabrikanın bugün yeniden kurulması, 20 milyar dolarlık bir yatırımı gerektirmektedir. Bilgi ve tecrübe oluşumu ise en az on yılı bulmaktadır. Fabrikada gururumuz fırtına obüs seri üretimi, gündüz ve gece görüş dürbünleri üretimi, dünyanın en uzun süre dayanıklı tank ve tırtıllı araç paleti üretimi sıfırdan yüzde 100 millî olarak yapılmakta, Leopard 1 ve 2 tanklarının ve diğer tankların modernizasyonu tamamen sökülerek yeniden yapılması şeklinde modernize edilmeye devam edilmektedir.

Fabrika Sakarya ili Arifiye ilçesi E5 ile otobanın tam ortasında, 1.800 dönümlük her türlü yeni yatırıma müsait, çok geniş bir arazi üzerinde kuruludur. 500 ile 700 milyon dolarlık bir yatırımla altı ay içerisinde seri Altay tankı üretim kapasitesi Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından tespit edilmiştir. Bizzat başkan ve Millî Savunma Bakan Yardımcısı tarafından Altay tankının ana üretiminin bu fabrikada Millî Savunma Bakanlığı ASFAT AŞ kanalıyla yapılacağı deklare edilmiştir.

Fabrika, ülkemiz savunma sanayisi açısından vazgeçilmez kritik önemde ve tekrar yerine konulması mümkün olmayan stratejik önemdeki bir tesistir. On yıldır sadece prototipi için Altay tankına 1 milyar doların üzerinde ülkemizin kaynakları harcanırken, ülkemizde Altay tankını az bir yatırımla yani belirttiğimiz gibi 500 ila 700 milyon dolarlık bir yatırımla ve 100 kadar yeni işçi alımı yapılarak, altı ayda seri üretim yapabilecek, devletin elindeki tank üretme kapasitesi ve tecrübesi olan tek fabrikamızdır. Hiçbir tank ve obüs üretme yeteneği ve kapasitesi olmayan Ethem Sancak ve Katar girişimine satılması iddiaları bulunmaktadır. Aklı başında her firma veya holding bile kendi elindeki pırlanta değerinde, ekonomiye sağladığı katma değeri olan böyle bir fabrikayı kaptırmamak için uğraşacakken, kendi Silahlı Kuvvetlerine ve stratejik iş birliği içerisinde olduğu dünyanın diğer silahlı kuvvetlerine üretim ve satış yapmakta olan böyle bir fabrikanın göz göre göre millîlikten çıkarılması mantıkla izah edilemez.

Fabrikada hâlen 1 albayın komutasında 29 subay, 50 astsubay, 22 uzman çavuş, 112 memur ve 714 işçi çalışmaktadır. Fabrikanın hukuki vasfı, Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet üreten diğer tabur, alay veya tugaylarla aynı durumdadır. Askerî tırtırlı araçların bakım, onarım ve modernizasyonunu yapan bu fabrika müdürlüğünün işletmesinin devri, Anayasa'mızın savunmanın devletin görevi olduğu, savaşa hazırlık yapması gerekliliği ilkesi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Millî Savunma Bakanlığı Kuruluş ve Teşkilatı Kanunu'na ve en önemlisi 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu'nun 1'inci maddesinde sayılan özelleştirme kapsamına alınabilecek kuruluşları belirleyen maddeye aykırıdır. Bu nedenle de bu fabrikanın özelleştirme kapsamına alınması, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir birliğini özelleştirmekle aynı hukuki sonuçları doğurmaktadır. Tekrar ediyorum altını çizerek: Bu nedenle, bu fabrikanın özelleştirme kapsamına alınması, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir birliğini özelleştirmekle aynı hukuki sonuçları doğurmaktadır. Bu derece hukuksal ve stratejik hata yapılmasını Sayın Cumhurbaşkanımızı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ÜMİT DİKBAYIR (Devamla) - ...Özelleştirme İdaresi Başkanı ve Millî Savunma Bakan Yardımcısının yanlış bilgilendirmesinden ve yönlendirmesinden olduğunu düşünüyoruz. Bu özelleştirme kararından vazgeçilerek fabrikanın mevcut hâliyle Altay Tank Projesi'ni alan firma ile ASFAT AŞ kanalıyla iş birliği ve sözleşme yapılarak tank üretim sürecinde kullanılmasının daha doğru olacağını ifade ederek millî fabrikamıza sahip çıkmalıyız. Bakın, bu yol, olur yani diğer savunma sanayisi fabrikalarımızın özelleşmesine yol olur. Sizlere şunu hatırlatmak istiyorum: Çanakkale Savaşı sürerken Asteğmen Mehmet Muzaffer Komutanımızın, Yahudi bir tüccardan ordumuza kamyon lastiği alabilmek için sahte senet düzenlemek zorunda kaldığını unutmayın. Türk Silahlı Kuvvetlerinin fabrikaları millî ve yerli kalmalıdır. Bu, çok önem arz etmektedir.

Ocak ayının ikinci haftasında vereceğimiz araştırma önergesine ve kanun teklifine, kendisini millî hisseden her milletvekilinin destek vereceğinden şüphemiz yoktur.

Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)