| Konu: | 17 Aralığın FETÖ'nün avukatları, savcıları, yargıçlarınca yapılan sahte delillerle ortaya konulan bir gerçek olduğuna, her partinin yasal zemin içerisinde meydanlarda toplantı, gösteri yaptığına ama Türkiye'nin demokrasisine, millî egemenliğine kasteden hiçbir harekete bu milletin izin vermediğine ve vermeyeceğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 17.12.2018 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Raporlar var, sahte.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Gerçek ya!
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, sevgili milletvekilleri; lütfen yerimizden tartışmayalım.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Aynı ifadeyi bir daha kullanıyorum: Birbirimizi duyuyoruz, üstelik mikrofon da var. Bolu Beyi gibi bağırmanın ne anlamı var? Niye bağırıyorsun Özgür Bey?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Genel Başkanına sor, Esenler'de mikrofon yok muymuş, bize o kadar bağırmış? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sakin konuş, anlaşalım. Bağırma, duyuyorum, bağırma, duyuyorum, sakin ol.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Genel Başkanına sor, dün Esenler'de mikrofon yok muymuş da o kadar bağırmış?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, şu mikrofon niçin var Allah aşkına?
BAŞKAN - Evet, karşılıklı konuşmayalım. Siz devam edin Sayın Turan, devam edin.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Duyalım diye var, anlayalım diye var. Bir insan bağırınca haklı olmaz, bir daha söylüyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - O zaman Recep Tayyip Erdoğan'a söyle bağırınca haklı olunmuyorsa.
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) - Dinle dinle, dinlesene ya! Dinlesene kardeşim, biz seni dinledik! (CHP ve AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Biraz önce bize bağırmıyor muydunuz? Hem orada konuşacaksınız hem de siz müdahale edeceksiniz.
BAŞKAN - Siz devam edin Sayın Turan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bakın, Sayın Başkan, Gezi'nin amacı neyse sonradan daha net anlaşıldı. (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN - Sayın Turan, biraz bekleyin.
Değerli milletvekilleri, lütfen karşılıklı tartışmayalım, karşılıklı bağrışmayalım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Saygı karşılıklı olur.
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, lütfen... Lütfen...
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Terbiyeni takın!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben konuşurken bağırıyor, Bülent konuşurken bağırılmasın!
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bu nasıl bir üslup! Sokakta mıyız?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Allah'ım ya!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Açtıracağım mikrofonu.
Lütfen sakin olalım, Sayın Turan'ı dinleyelim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, keşke kameralar şu konuşmaları alabilse, görüntüleri, ifadeleri, yüz ifadelerini bir alabilse.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Onu da siz yasaklıyorsunuz, çeksin.
BAŞKAN - Sayın Gürer, lütfen...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bu bir tartışma adabı değil. Geçen gün söylemiştim, bir daha söylüyorum. Şu tarz çok geçmişte kaldı: Her şeyi söyleyeceksin, iddia, yaklaşım, birçok konuyu ortaya koyacaksın, karşı taraf ağzını açınca bağıracaksın. Bunun anlamı şudur: "İstiklal Mahkemelerini kuralım, siz konuşmayın, yargılayalım, asalım, sonra savunursunuz." demektir. Bu doğru bir şey değil. Arkadaşlar, toplam iki dakika konuşacağım ya, iki dakika konuşacağım. İnsan sabreder, sakin olur.
BAŞKAN - Buyurun devam edin Sayın Turan, Genel Kurula hitap edin.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - "CHP zihniyeti" diye ifade ettiğimiz mesele bu işte. Konuşacak, bağıracak, hiç cevap almayacak. Arkadaşlar, 17 Aralık baştan aşağı FETÖ'nün avukatları, savcıları, yargıçlarınca yapılan sahte, yersiz delillerle ortaya konan bir gerçek olduğunu herkes anladı. Bakınız, bunu söylemeye çalışıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Turan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Usul, esastan önce gelir. Zekeriya Öz'ün İstanbul'da söylediğini Ankara'da tekrar etmek bir siyasal yaklaşım değildir, ancak onun avukatlığını yapmış olursunuz. Bu doğru değil. Ben bir daha aynaya bakın derim.
Sayın Başkan, diğer mesele... Sokağa çıkmak meselesini sabote edercesine bu tarz ifadelerle değerlendirmek doğru değil. Her parti yasal zemin içerisinde meydanlarda zaten toplantı yapıyor, gösteri yapıyor; hatta bir kısmı Ankara'dan çıkıyor, İstanbul'a yürüyor. Bunlarda problem yok. Ama söylediğimiz şu: Terör faaliyetleri yapan, sokağı sabote eden, farklı argümanlarla milleti tahrik eden; Türkiye'nin demokrasisine, millî egemenliğine kasteden hiçbir harekete bu millet izin vermedi, vermeyecek. Yoksa hangi partinin yasal meydanlarda miting yapmasına, yürüyüş yapmasına bu ülkede karışılıyor ki? Bakınız ama siz o pankartları alır, AKM'ye asarsanız, terör faaliyetlerini işin merkezine koyarsanız...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bağlayın Sayın Turan.
Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - ...tabii ki bu ülkenin yargısı, Emniyeti, benzer kurumları dur diyecektir ama her şeyden önce bu milletin kendisi irfanıyla, izanıyla bu tarz terör faaliyetlerinin yaklaşımına izin vermeyecektir Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Teşekkürler.