GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:32
Tarih:14.12.2018

CHP GRUBU ADINA SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve bünyesinde bulunan Atatürk Kültür Merkezi ile Atatürk Araştırma Merkezinin bütçeleri üzerinde söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun görevi, kendi internet sitelerinde de yer aldığı üzere, sosyal ve beşerî bilimler bütünlüğü içinde Türk dili, tarihi ve kültürü ile Atatürk ve eseri üzerinde özgün bilimsel araştırmalar yapmak ve bu doğrultuda kurumlar arası eş güdümü sağlamaktır. Kurum, görev ve hedef anlamında, ülke ve toplum olarak geçmişi deneyimleyen ve geleceğimizi belirleme açısından bizlere yol gösterici bir rol üstlenen son derece önemli bir kurumdur.

Değerli milletvekilleri, iç ve dış siyasetin etkisiyle ve gerekse ülkemizin jeopolitik ve sosyolojik gerçekliğiyle büyük bir savrulmanın içinde bulunduğumuz bir dönemdeyiz. İçinde bulunduğumuz bu dönem kavramların altüst edildiği, değer ve normların yozlaştırıldığı, bilimin aydınlığının reddedildiği bir dönemdir. Bu dönem, vatandaşları kutuplaştırarak toplumun bir arada yaşama kültüründen uzaklaştırıldığı bir dönemdir. Bu dönem, Atatürk'e saldırmanın dayanılmaz hafifliğinin zirve yaptığı bir dönemdir. (CHP sıralarından alkışlar)

RECEP ÖZEL (Isparta) - Hiç de alakası yok.

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Bu dönem, Atatürk ve devrimlerini değersizleştirmenin prim yaptığı, değersizleştirme çabasında olanların ise makam ve mevkiyle ödüllendirildiği bir dönemdir. Bu dönem, Kurtuluş Savaşı'nın ve bu savaşta şehit olanların yok sayıldığı, ülkemizin ve cumhuriyetimizin tapusu olan Lozan'ın bile birinci ağızdan tartışmaya açıldığı bir dönemdir ve bu dönem, siyaset cambazlarının ve sahte demokrasi kahramanlarının toplum mühendisliğine soyunduğu bir dönemdir. (CHP sıralarından alkışlar)

Peki, bütün bunlar oluyorken ülkede, adında "Atatürk" olan bu kurumlarımız ne yapmaktadır? Bu yalanlara, yanlışlara ve bu çarpıtmalara karşı hangi faaliyetleri yürütmektedir? Kurtuluş Savaşı, cumhuriyetimizin kuruluşu, Mustafa Kemal Atatürk ve devrimleriyle ilgili yerli ve yabancı onca kaynak varken, toplumu doğru bilgilendirmek ve tarih bilincini oluşturmak adına hangi çalışmaları yapmaktadır? Ve en önemlisi, adında "Atatürk" olan bu kurumlar Atatürk ve cumhuriyete yönelik bunca saldırı varken neden sessiz kalarak kendilerini ve makamlarını yok saymaktadırlar. Bunun iki cevabı vardır diye düşünüyorum: Ya bu saldırıyı yapanlarla aynı görüşteler ya da zamanın ruhuna uygun olarak yani güçten yana pozisyon alarak gücün nimetlerinden yararlanmak peşindeler.

Değerli milletvekilleri, buradan Atatürk'ün bir sözünü hatırlatmak istiyorum. Atatürk diyor ki: "Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar." (CHP sıralarından alkışlar)

Bizler, aklımızla ve bilimin ışığıyla yaşayanlar Atatürk'ün manevi mirasçılarıyız. Sizler, kurum yöneticileri, eğer adında "Atatürk" olan bu kurumları temsilen o koltuklarda oturuyorsanız ya Atatürk'ü ve devrimlerini doğru anlatın ya da Atatürk'ün adını taşıyan bu kurumlardaki koltukları derhâl boşaltın. (CHP sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)

Bugünün güç sahipleri, sizler, resmî kurumlardan, stadyumlardan, meydanlardan, kültür merkezlerinden Atatürk'ün adını silebilirsiniz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Nereden silmişiz ya?

SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Ancak bizler var oldukça bu halkın kalbinden, gönlünden, yüreğinden Atatürk'ü silemezsiniz, silemeyeceksiniz. (CHP sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)

Bu düşüncelerle, saray bütçesine "hayır" diyor, yüce Meclise saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)