| Konu: | Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 05.12.2018 |
İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; saygıyla selamlıyorum.
Evet, bir kanun teklifini daha görüşüyoruz. Sürekli kanun teklifleri ama vatandaşlarımızı doğrudan ilgilendiren, vatandaşlarımıza ekonomik, sosyal anlamda huzur verecek kanunları yapmaktan maalesef ısrarla kaçınıyorsunuz.
Şimdi, burada bu kanunun deşifresi şu: İcra işlemlerini kolaylaştırmak; yani tabiri caizse, sürümden kazanmak. Birtakım zengin kesimin icra işlemlerinin takibini kolaylaştırmak; bunun başka bir anlamı yok.
Değerli milletvekilleri, vatandaş bizden bunu beklemiyor. Dün enflasyon oranı açıklandı; 21,62 oldu yıllık enflasyon, aylık enflasyon da yüzde 1,44 oranında düşmüş; hayırlı uğurlu olsun. Dün bir anket vardı "Yüzde 1,44 oranında enflasyonun düştüğüne inanıyor musunuz?" diye, vatandaşlarımızın yüzde 80'i "inanmıyoruz" şıkkını işaretlemiş. Artık bu Sayın Maliye Bakanına olan güvensizlikten mi, Hükûmete olan güvensizlikten mi ya da ekonomik tedbirlerinize olan güvensizlikten mi kaynaklanıyor onun cevabını da siz arayın.
Aslında biz İYİ PARTİ olarak kasım, aralık aylarında enflasyon oranının düşeceğini tahmin etmiştik hatta Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener grup konuşmasında TÜİK Başkan Yardımcısının görevden alınması sebebiyle... Biliyorsunuz o zaman aylık enflasyon 6,30 çıkmıştı ve arkasından TÜİK Başkan Yardımcısı görevden alındı. Tabii, orada acaba bu 6,30 TÜİK Başkan Yardımcısının başını mı yaktı diye düşündük ve kasım, aralık ayında enflasyon oranının düşeceğini öngördük İYİ PARTİ olarak. Nasıl öngördük? Herkes öngörebilir çünkü ocak ayında 2 milyon 600 bin kamu çalışanına, 1 milyon 900 bin emekliye, BAĞ-KUR emeklisi de dâhil yaklaşık 8-10 milyon insana gerçekleşen enflasyon oranı üzerinden zam yapılacak ve toplu sözleşme gereği enflasyon farkı ödemesi yapılacak. Yani bir ay önce memur ve memur emeklilerine 8,8 civarında bir enflasyon farkı oluşmuştu, umuluyordu ki enflasyon oranı kasım ve aralık ayında biraz daha artacak, belki de 10-12 puanlık bir enflasyon farkı... Yani ocak ayında yapılacak memur zammı ya da emekli zammı yanında memurlarımıza ve emeklilerimize yüzde 10-12 oranında bir enflasyon farkı ödemesi yapılacak diye vatandaşlarımız bir beklenti içerisine girdi. Hani bir söz var, hana geldik yağmur dindi. Gerçekten hana geldik yağmur dindi. Ocak ayına yaklaşırken bir bakıyoruz enflasyon oranında düşmeler meydana geldi. Yani ne oldu şimdi, o kadar yağmuru boşuna mı yedik? Vatandaşlarımız 24 Hazirandan bugüne doların patlaması sebebiyle ciddi ekonomik sıkıntılar yaşadı, bütün vatandaşlarımız yaşadı, memurlarımız, dar ve sabit gelirliler yaşadı, umdu ki bir enflasyon farkı alacağız. Ama görüyoruz ki bu enflasyon farkı dahi çok görülüyor. Herhâlde bu enflasyon farkını tahmin ediyorum, Sayın Berat Albayrak'ın açıklamalarından hareketle söylüyorum, 20,8 öngörmüştü Sayın Berat Albayrak. Biz de şöyle demiştik: "Bu bir öngörü mü yoksa TÜİK'e bir talimat mı?" Doğrusu biz bunun TÜİK'e bir talimat olduğunu düşünüyoruz 1,44'lük enflasyonu, eksi enflasyonu gördükten sonra ki aralık ayında da -inşallah beraber bunu göreceğiz- yine enflasyon rakamlarında benzeri sonuçların doğacağını göreceğiz. Dert, hedef memur ve emekli ne kadar az enflasyon farkı alırsa o kadar iyi olur mantığı.
Değerli milletvekilleri, bu anlayışla vatandaşlarımızın ekonomik anlamda yaşadığı sıkıntıları bir nebze de olsa atlatmasını sağlayamayız. Ne yapacak şimdi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin Sayın Koncuk.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Düşünün ülkeyi yönetiyorsunuz, vatandaşın alım gücü yüzde 40-50 azalmış, asgari ücret yerinde sayıyor, memura, emekliye ek zam yok. Ne güzel bir ülke yönetme ya, ne güzel bir yönetme! Hiç düşünmüyor musunuz, paranın alım gücü 40-50 lira azalmışken "Bu vatandaşa ben hiç zam yapmadım, bu memura zam yapmadım, asgari ücreti artırmadım, işçiye zam yapmadım, bunlar nasıl geçiniyor?" diye hiç kaygısına düşünüyor musunuz? Böyle devlet yönetmek vallahi dostlar başına mı, düşman başına mı diyelim! Devleti böyle herkes yönetir. Devlet yönetmek sorumluluk ister, aynı Akif'in Hazreti Ömer adaletini anlattığı şiir gibi "Kenâr-ı Dicle'de kurt aşırsa koyunu/ Adl-i İlâhî Ömer'den sorar onu!" şuuruyla devlet yönetilir diyorum, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)