| Konu: | Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 28.11.2018 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 14'üncü maddesi üzerinde parti grubum adına söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, teklifin bu maddesinde nitelikli yapılaşmanın sağlanabilmesi amacıyla yetki belgelerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca sınıflandırılması öngörülmektedir. Şimdi, bunun nasıl olacağına dair burada herhangi bir fikir yok. Müteahhitler arasında yaptığı işlere göre veya mesela burada mühendislere bir ayrıcalık tanınabilir mi, biz bunu bilemiyoruz. Özellikle müteahhitlik konusunda bir karışıklık var; bunun bir kanunu yok, bunu kim yapar, kim yapamaz, meslek erbabı olduğuna dair bir belge de yok. Bu düzenleme olmadan bu kanunun çıkarılmasını biz doğru bulmuyoruz. Öngörülen bu değişiklik müteahhit firmaların arasında haksız rekabete ve bazı firmaların kamu otoritesi tarafından kayırılmasına sebep olabilir. Bu madde özü itibarıyla 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un amacına, kapsamına aykırı olmakla birlikte Anayasa'mızın 167'nci maddesinde yer alan tekelleşme ve kartelleşmeyi de önleyen hükümle de çelişmektedir.
Tüm bunların yanı sıra ülkenin çeşitli yerlerinde yaşanan çevre sorunlarını da görmezden gelemeyiz. Özellikle, yatay yapılaşma derken bütün şehirlerimizi dikey yapılaşmayla da doldurduğumuzun hepimiz farkındayız. Bu yapılaşma da çevresel bir problemdir. Hep meydanlarda konuşup ama aynı uygulamayı yapmaya devam ettiğimiz sürece aynı yoldan aynı doğruları bulmamız mümkün değil.
Bu çerçevede, Samsun'un Tekkeköy ilçesine de dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Tekkeköy ilçemizde, özellikle bu bölgede yapılan mobil santraller, termik santrallerden dolayı artık çiftçilerimizin yetiştirdiği ürünler Tekkeköy'de yetiştiriliyorsa bunlar artık talep görmüyor "Zehirli." denilerek de satın alınmıyor. Tekkeköy'deki mobil santralinin zararını o bacalar tüterken her gün hastalanan çocuklar biliyor. Tekkeköy'de her iki evden birinde kanser vakası görülürken, bebekler astımlı doğarken "Yatırım yapıyoruz." diyerek halkı kandırmayalım. "Termik santraller doğal gazla çalışacak." denilerek temiz bir yakıtmış gibi yine bizleri kandırmayın. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan 2017 Hava Kirliliği Raporu'nda Türkiye'de sadece 6 ilin havası temiz, en kirli olan illerden bir tanesi de Samsun. Hava kirliliği insan sağlığını tehdit eden çevresel sorunların en üst sırasındadır. Termik santrallerin bacasından tüten zehirli dumanlar çevreyi, suyu ve yiyecekleri zehirliyor, Tekkeköy halkı zehir soluyor. Fabrikalardan çıkan dumanlar zehir saçıyor; bu, ölüm demektir, Tekkeköylü bu şartlar altında yaşamayı hak etmiyor.
Yine, buna paralel olarak bir diğer mesele, Samsun ilimizdeki Lâdik Gölü de son yıllarda kuraklık nedeniyle kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Bizden önce hatiplerin de bahsettiği gibi, Eber Gölü'nden tutun Türkiye'deki bütün göller yer altı sularının farklı kullanımı veya diğer sebeplerden dolayı kuruyor ama biz burada sadece şikâyet ediyoruz. Ben diyorum ki: İktidarın görevi şikâyet etmek değil, bu problemlere çözüm bulmak. Yine, iktidarı destekleyen bir farklı siyasi partideki arkadaşımız da diyor ki: "Burdur'a, Kütahya'ya beyaz gömleklerle gelmeyin, beyaz elbiselerle gelmeyin." Bunu buradan hepimiz şikâyet ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, bunlara yönelik alınacak tedbirler için harcadığımız para 100 birimse bu olaylar olduktan sonra bunu düzeltmek için harcayacağımız para bin birimden daha fazla. Bu kürsüden hep şikâyet etmek yerine bunlarla ilgili çözümleri bir an önce üretmemizde, bu tedbirleri almamızda büyük faydalar var.
Aynı şekilde, Samsun'umuzun Bafra ilçesinde de kuş cenneti var. Burayla ilgili tedbirlerde de aynı sorunları yaşıyoruz. Lâdik Gölü'nde nasıl adalar karayla birleşti... Bildiğiniz gibi, kuşlar eskiden bu adalarda yuva yapıyordu, adalar karayla birleşti, artık kuşlar bu adalarda yuva yapmıyor. Aynı şekilde turna balığı, Türkiye'nin farklı bölgelerinde olmakla beraber Lâdik Gölü'ne özgü bir balıktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Yaşar.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Neredeyse artık yavru turna balığına rastlamak mümkün değil. Böyle giderse bizler de Lâdik Gölü'nde artık turna balığını arayıp bulamayacağımız pozisyona geleceğiz.
Daha hâlâ bunlarla ilgili önlem almak mümkün, bunlara çare üretmek mümkün ama bu iradeyi orta yere koymak lazım. Şikâyet etmek yerine makamda olan, yetkisi olan herkesi buradan bir kez daha görevini yapmaya davet ediyorum.
Biz, bu konularla ilgili atacağınız bütün adımlarda iktidarın yanında olacağımızı... Biz, gelen konunun kimden geldiğine değil vatandaşın lehine mi aleyhine mi ona bakarız. Olumlu olan her türlü kanunu getirin, yarından itibaren biz de sizi destekleyelim diyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)