GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:27.11.2018

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlarken hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bugün ülkemizin en önemli sorunlarından birisini, çevre sorunlarımızı burada konuşuyoruz. Benden önce çıkan hemen hemen bütün konuşmacılar atık sulardan tutunuz da çevredeki tahribatlarımıza kadar çok detay bilgiler verdiler. Gerçekten çağ atladığını söylediğimiz ülkemize yakışmayan çevre problemleriyle karşı karşıyayız. Türkiye'mizin bütün göl, gölet, ırmak, dere ve göllerine, köylerimizin, kasabalarımızın, mezralarımızın arıtım yapılmamış kanalizasyon suları akıtılıyor. Bu sularla sonuçta -sulama olarak- Türkiye'mizin dört bir yanında sebze ve meyveler sulanıyor.

Şimdi, büyükşehirler başta olmak üzere belediyelere devrettiğimiz şehirlerimizde de aynı sorunlar yaşanıyor. Büyükşehir belediyelerimiz köy ve kasabalarımızda arıtma tesisleri yapacağı yerde başka şeylere yatırımlar yapıyor. Yine, Hükûmetimiz pek çok hususta yatırımlar yaparken çevre sorunlarını hep göz ardı ediyor. Her ne kadar Çevre Yasası'ndaki yazılı olan sorumlulukları varsa bunları da maalesef yerine getirmiyorlar.

Değerli milletvekilleri, çok yakın bir gelecekte eğer biz bu anlayışla gidersek bütün göllerimizi sırasıyla kurutacağız; eğer bu anlayışla gidersek bütün sularımızı kirleteceğiz, kullanacak hiçbir şey bulamayacağız. Sizlere bu konuda birkaç örnek göstermek istiyorum. Konya'mızın en önemli, en güzel göllerinden biri olan Meke Gölü bugün yok olma tehlikesiyle yüz yüze kalmıştır. Türkiye'mizin en büyük tatlı su gölü Beyşehir Gölü'müz maalesef şu anda fazla su kaybı nedeniyle kurumaya doğru gitmektedir. Akşehir Gölü'müz kurumuştur ve daha acı olan, düşünebiliyor musunuz, Türkiye'nin en önemli tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'müzden valiliğin talimatıyla, Tabiat ve Çevre Koruma Müdürlüğü komisyonu tarafından yasalara aykırı bir şekilde -2018 yılında- kıyı kenar çizgisinin 60 santim daha aşağısından su sevkiyatı yapılıyor; 60 santim, düşünebiliyor musunuz? Yani gölü boşaltıyorlar. Neymiş? Su ihtiyacımız varmış. O gölün çoraklaşmasına, canlıların ölmesine aldırmadan; kanunu yok sayarak, çiğneyerek bunu yapıyorlar ve bu valiyi biz görevini kötüye kullandığı için şikâyet ettiğimizde de vali terfi ediyor. Yani öyle bir garip ülkede yaşıyoruz ki...

Şimdi, herkesin, her vatandaşın dilekçe verme hakkı var. Her verilen dilekçeye yasa gereği otuz gün içinde cevap verme durumu da var. Bakınız, ben milletin bir vekili olarak, Parlamentonun bir temsilcisi olarak Tarım ve Orman Bakanlığına bir dilekçe verdim. 2014 yılında Beyşehir Gölü'nün kirliliğiyle ilgili bir rapor düzenlenmiş; bu raporu görmek istediğimi, bir örneğini istediğimi söyledim, aradım. İlgili daire başkanı "Efendim, hemen veririz. Bir dilekçe yazın." dedi. Dilekçeyi yazdım. Ne zaman? 26/10/2018 yani yarın bir ay oluyor. Daha sonra niye veremediklerini sordum defalarca. "Efendim, Sayın Bakanın önünde, imzada." diyorlar. İstediğim tek şey şu: Beyşehir Gölü'nün 2014'teki su kirliliğiyle ilgili raporu. Allah aşkına, şimdi soruyorum bu sıralardaki değerli AK PARTİ'lilere...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Sayın Yokuş, tamamlayalım lütfen, buyurun.

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Siz böyle bir soru sorsanız Bakanlığa, bir kere, sizden dilekçe istemezler; ikincisi, yarım saat içinde o rapor önünüze gelir ama biz bir aydır bu raporu alamıyoruz. Ama canınız sağ olsun.

Zaten ben bu kürsüde her geldiğimde söylüyorum: Devleti yönetemiyorsunuz, yönetme beceriniz yok; adaletiniz yok, tarafsız değilsiniz; devlette liyakat bırakmadınız. Ama bunun sonucunu er ya da geç alacağım, alacağım. Niye alacağım biliyor musunuz? Vermediğiniz sürece buradan haykıracağım. Öyle yağma yok, ya devleti adam gibi yöneteceksiniz ya da yöneteceksiniz. Ben, millet adına buradayım. Benim talebimi yok sayacak bir kamu yönetimi olamaz, olamaz. Dilekçe hakkımızı bile yok sayıyorsunuz; öyle yağma yok.

Efendim, şehirlere millet bahçesi yapmak yerine, gelin şu kanalizasyonları kapatın ama işiniz gücünüz devleti yönetmek değil ki. İşiniz gücünüz, ne yapmak, rant ve arkasından da milletin gözünü boyamak, süslemek.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)