GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Adana ilinde tarımda yaşanan problemlere ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:27.11.2018

İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Biraz da memleketimizden bahsedelim, Adana'dan bahsedelim. Niğde lafı güzeldi Sayın Vekilim. Adana, hepinizin bildiği gibi, geçmişten bu yana zengin bir şehir olarak bilinir. Ağaların çıktığı, büyük toprak sahiplerinin olduğu bir şehir olarak geçmişten bu yana bilinir. Ama bu özelliğinin geçmişte kaldığını maalesef bilen çok az. Hükûmet de öyle biliyor. Hükûmet de öyle biliyor ki Adana'yla ilgili ekonomik, sosyal tedbirleri almakta geciken bir anlayışla maalesef Adana'ya yaklaşıyor. Adana, bakanlar çıkarıyor, sayın bakanların da Adana'yı önceleyen gayretler içinde olmadığını, maalesef, üzülerek görüyoruz.

Şimdi, Adana tarım şehri diyoruz, tarıma bakıyoruz, tarım problemli; sanayi şehri diyoruz, sanayide ciddi problemler var. Bakın, bazı rakamlar vereceğim: Bu sene dalda satılan limon, narenciye 1,5 liradan başladı, hatta öylesine ki 1,5 liradan o narenciyeyi alan, limonu alan kişi, çiftçiye çek verdi fakat öyle bir düşüş oldu ki şu anda, limonun kilosu 40 kuruşa falan düştü yani 1,5 liradan dalında alındı ama 40 kuruşa düştü. Elinde çek var, alan kâr edemeyecek, alan zararda, elinde çeki olan çiftçi "Bari, ben fiyatı düşüreyim de alan da zarar etmesin." düşüncesi içerisinde davranmak zorunda kalıyor.

Pamuğun, ilk açıldığında, kilosu 4,6 TL filandı, 4,6 TL, şimdi 3 liranın altına düştü pamuk, perme perişan. Hâlbuki 4 liradan aşağıya satılan pamuk, çiftçinin zarar etmesi anlamına geliyor. Geçmiş yıllarda pamuk ekimi son derece azalmıştı. Bu son ekim döneminde biraz vatandaşlarımız risk alarak pamuğu ekti ama pamuktan da umduğunu bulamadı maalesef.

Aslında şöyle bir durum var: 40 kuruşa, 50 kuruşa dalında satılıyor ama semt pazarında 2 TL'ye çıkıyor fiyat, 2 TL'ye, marketlerde 3,5-4 liraya kadar çıkabiliyor. Burada alınması gereken tedbirler var. Ben, aslında Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan'a da sordum bu soruları. Her ne kadar sorularımızı sayın bakanlar tenezzül edip cevaplamasa da biz milletvekilleri olarak sorularımızı soruyoruz. Mesela şunları sordum: Tarladan direkt olarak satın alan market ve süpermarketlerin komisyon ücreti ödemediği için maliyetleri düşük. Buna rağmen, yüksek fiyatla satış yapmalarına bakanlıkça neden izin verilmektedir? Üretici ve tüketici hakları açısından büyük önem taşıyan fiyat istikrarının sağlanması için Perakende Yasası'nda düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz? Bütün bunların yapılması lazım ama yapılmıyor.

Mesela Ceyhan bölgesinde, ben Adana Ceyhan doğumluyum, ciddi şekilde yer fıstığı üretiliyor, Türkiye'nin de büyük ihtiyacını karşılıyor ama sadece çerezlik olarak satılabildiği için üreticinin elinde depolarda kalıyor. Hâlbuki burada yer fıstığının yağlık tohumlar listesine alınıp Toprak Mahsulleri Ofisince desteklenmesi gerekirken bunlar yapılmıyor maalesef. Bu tedbirlerin mutlaka alınması lazım.

Çukurova'da tarım geri gidiyor değerli milletvekilleri. Bu, siyasi bir düşüncenin ötesinde bir problem yani bu, aslında Türkiye'yi ilgilendiren bir problem çünkü Çukurova, Türkiye'de tarımın merkezi yani en modern tarımın yapıldığı yer. Ama yarın bu kadar tedbirsiz gittiğiniz sürece...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMAİL KONCUK (Devamla) - ...yarın emin olun çiftçilik yapabilecek kimseyi de bulamayacaksınız.

Bir dakika verebilir misiniz?

BAŞKAN - Uzatma yapmıyoruz gündem dışı konuşmalarda.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkan, biz de kontrpiyede kalıyoruz, diğer başkanlarımız bir dakika uzatma...

BAŞKAN - Kontrpiye yok, süre belirli, beş dakika olarak zaten.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Ama bir dakika uzatıyor diğer başkanlar, siz hiç uzatmıyorsunuz.

BAŞKAN - O, onun takdiri, ben de uzatmıyorum yani.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Yani bir dakika, gelenek hâline gelirse o zaman biz de konuşurken...

BAŞKAN - Ama bakın, bizim partiden ilk konuşan arkadaşımız da istedi, uzatmadım.

HÜSEYİN ÖRS (Bursa) - Uzattınız biraz, uzattınız.

BAŞKAN - Hayır, yani uzatmadım, onu diyorum ben.

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Hayır, diğer başkanlar yapıyor, siz niye yapmıyorsunuz?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - İnşallah, Meclis Başkanı siz olmazsınız!

BAŞKAN - Siz şimdi üçüncü konuşmacısınız, birinci konuşmacı istedi, uzatmadım, siz istiyorsunuz şimdi, uzatırsam olur mu yani? Lütfen...

İSMAİL KONCUK (Devamla) - Peki, bir daha değerlendirin onu.

Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)