GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:20
Tarih:21.11.2018

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli milletvekillerimizin suallerini aldık, notlarımızı hiç şüphesiz kaydettik. Bunların kahir ekseriyeti ilgili makamlara tarafımızdan iletilecektir.

Tabii ki iş cinayetleriyle alakalı soru geldi. İlk söz alan arkadaşımız, iş kazalarıyla, emeklilikleriyle alakalı düşüncelerini ifade ettiler, bununla alakalı ciddi eksiklikler olduğunu ifade ettiler. Biz ilgili makama bunları mutlaka yazılı olarak da ileteceğiz, mutlaka hissiyatlarına tercüman olacağız.

Sayın Aydoğan, Esenler ilçesinde ev alanlarla alakalı bir mağduriyetten söz etti. Tabii bunlar bizim tamamen alanımızın dışında, ilgililere ileteceğimizi ifade etmeliyim.

Sayın Özer'in yine yap-işlet-devret modeliyle alakalı eleştirileri vardı, yine ilgili kuruma gidecek.

"Her yere siyaset sokuluyor." meselesi var Sayın Çelebi'nin söylediği "Bu da bunlardan bir tanesi." şeklinde ifade ettiler.

Sayın Tanal da benzer şekilde bu siyasetle alakalı kısmı özellikle söyledi ama şahsıma münhasır ve ilime münhasır "Düzce'de diğer STK mensupları -onların başkanlarıyla alakalı- görev alabilir mi?" şeklindeki sorusuna izin verirseniz birkaç cümle de ben ilave ederek cevap teşkil etmeye çalışacağım.

Tabii ki Sayın Tanal Düzce'yle alakalı özdeşleşmiş bir CHP Milletvekili dostumuz, arkadaşımız. Ben hassasiyetine evvela teşekkür ediyorum. Benim ilim, Düzce ilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde yer alması bana keyif veriyor, evvela oradan başlayayım.

Ancak, tabii, buradan laf getirilerek diğer STK yöneticileriyle ilgili aynı şekilde bu düşünce niye yok? Bunu şu şekilde söyleyebilirim: Daha evvel böyle bir mutabakat olsaydı, keşke dün olsaydı, Sayın Recep Özel'in teklifi verdiği zamanda da olabilirdi; şu ana kadar grupların anlaşması hâlinde biz burada bunu konuşuyor olmazdık belki. Çözüm üretilebilirdi ama görülüyor ki gördük ki bu mutabakatın sağlanamadığı ortada. Ancak, tabii...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Komisyonda söylenmedi mi, Komisyonda?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Grup başkan vekillerimiz de konuştu.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Değerli arkadaşlar, Komisyonda da önerildi, biz Komisyonda da bunu tartıştık, Komisyonda da görüştük. Komisyonda bu mutabakatı sağlamak mümkündü.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Niye?

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Onun da olmadığı yerde, gelinen bu noktada -Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ki 365 oda ve borsayı kapsıyor dolayısıyla 3.180 adet meslek odasını, esnaf odalarını kapsıyor yani- bütününü elde edemediğimizin birazından da vazgeçerek bu kitleleri, en büyük sivil toplum örgütlerinin yöneticilerini bu konudan, bu yasadan, bu düzenlemeyle birlikte kenara koyup siyasete dâhil olmalarında bir bahis yokken, siyasette muvaffak olamadıkları, siyasette kazanamadıkları ya da aday adayı olup da aday olamadıkları yerde geriye dönüşlerine mani olmamak lazım geldiğine inananlardanım. Dolayısıyla bu da eşitlik ilkesine ters düşmüyor mu?

Ben akşam kürsüdeki konuşmamda da ifade ettiğimi tekraren söylemek istiyorum: Şimdi, meclis başkanları... Bu meslek odalarının her birinin meclis başkanları var. Meclis başkanlarının istifa etmeleri diye bir şey söz konusu değil dolayısıyla aday olabiliyorlar, seçilseler de seçilmeseler de, aday olsalar da olmasalar da aynı vazifelerine devam ediyor iken neden yönetim kurulu başkanlarını mahrum ediyoruz? Neden yönetim kurulu başkanlarına "Sen ille de istifa etmelisin, yoksa geriye dönemezsin." diyoruz? Bu bir haksızlık değil mi? Ha, bu genişletmeyi eksik buluyorum, genişletilebilir ama mutabakatın sağlanamadığı, geldiğimiz bu noktada Komisyonda da buna ilişkin herhangi bir teklifin olmadığı yerde biz şimdi, önümüzdeki seçimler, başkaca seçimler -Allah herkese uzun ömür versin- görürsek neden en geniş sivil toplum örgütlerine, örgütlerinin oda başkanlarına ve yönetim kurulu üyelerine vermeyelim? Kaldı ki biliyorsunuz, bu yönetim kurulu üyeleri, başkanları aynı zamanda meclisin de birer üyesi, seçimle oraya geldiler. Oraya seçilmek için inanın, milletvekili olmaktan belki daha zor yolları katederek geldiler. Dolayısıyla, bu kadar yolu katetmiş, kendisi bu noktada sivil toplum örgütünün başına gelmiş, siyasete de dâhil olmak istiyor. Buyur kardeşim, ol siyasette, gel, aday ol; olmadıysa gel, mevcut işine de devam et. Oraya da seçimle gelmiş yani daha ekstrem bir yere gelmiş değil ki. Gittiği yere, hareket ettiği adres noktasına tekrar geriye dönmesine niye mâni olalım? Bunu ben bir eksiklik olarak kabul ediyorum ve şu anda aynı fikirdeyim, akşam kürsüden ifade ettiğim gibi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Sayın Başkan, son cümlemi söylüyorum.

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Çakır.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Dolayısıyla bence gecikmiş bir hakkın verilmesidir, genişletilebilir, keşke genişletilseydi. Bu mutabakat sağlanırsa yine ele almakta hiçbir beis görenlerden değilim.

Teşekkür ediyorum.