| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 15.11.2018 |
HASAN KALYONCU (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin bildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti devleti jeopolitik olarak çok önemli bir noktadadır. Avrupa'ya açılan, Kafkaslara uzanan, Orta Doğu'ya açılan bir kapıyız.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ülkemiz için âdeta bir güvenlik hattıdır. Kıbrıs bize ecdat yadigârı vatan toprağıdır. Kıbrıs gazidir, Kıbrıs şehittir, Kıbrıs millî davadır.
Türk milleti asırlardır hür yaşamış ve asla manda ve himaye altında olmamıştır. Kıbrıs Türklerinin özgürlüğü de 15 Kasım 1983'te cumhuriyetle taçlanmıştır.
Topraklarımızı vatan yapan başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
Değerli milletvekilleri, bilgi çok önemli ve insanoğlunun ihtiyacıdır. Bilgisiz düşünmeye başladığınız zaman çok farklı yerlere gidersiniz. İmam Matüridi de diyor ki: "Düşünmeyi engelleyen her şey şeytanidir. Düşünemezseniz farklı şekillerde yorumlar yapmaya kalkarsınız ve cehaletiniz yüzünüze yansır." CHP Tekirdağ Milletvekilinin yaptığı gibi Trabzonlulara farklı şekillerde hitap etmeye kalkarsınız. Özür dilemiş olsa da burada kendisini kınıyorum.
MURAT EMİR (Ankara) - Çarpıtmayın lütfen ya! Çarpıtmayın! Kaç defa konuşuldu?
HASAN KALYONCU (Devamla) - Buyurun efendim...
BAŞKAN - Sayın Hatip, siz konuşmanıza devam edin lütfen...
MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Vekil, kaç defa özür diledi? Kaç defa "Anlamını aştım." dedi?
HASAN KALYONCU (Devamla) - Ben de kınama hakkımı kullanıyorum. Bunda bir sıkıntı var mı sizce? Sizce var mı?
MURAT EMİR (Ankara) - Düzeltilmiş şeyi tekrar etmeye gerek yok anlamında.
HASAN KALYONCU (Devamla) - Size soruldu mu? Size soruldu mu?
MURAT EMİR (Ankara) - Hayır, söylüyorsunuz ya...
BAŞKAN - Karşılıklı konuşma olmasın lütfen.
HASAN KALYONCU (Devamla) - Lütfen yerinize oturun. Dinleyiniz.
MURAT EMİR (Ankara) - Zamanını iyi değerlendir, zamanını...
BAŞKAN - Sayın Hatip, lütfen devam edin.
HASAN KALYONCU (Devamla) - Dinleyiniz...
MURAT EMİR (Ankara) - Halledilmiş bir konu, o yüzden.
HASAN KALYONCU (Devamla) - Dinleyiniz...
MURAT EMİR (Ankara) - Dinliyorum zaten, zevkle dinliyorum. Sizi dinliyoruz.
HASAN KALYONCU (Devamla) - Su kaynaklarıyla ilgili belediyeler ve özel idareler yaptırıma sahip ve sorumluluk sahibi birimlerdir. Şimdi, ülkemizde bu duruma baktığınız zaman, içme sularından oldukça fazla ve zaman zaman insanlarımız çeşitli hastalıklara tutulmaktadır.
Su kaynakları ülkemiz adına korunması gereken ve önlem alınması gereken en önemli konuların başında geliyor. Küresel ısınmayla beraber ülkemizde gelecek yirmi yıl içerisinde problem yaşanmaya başlayacaktır. Bunun önlemini alabilmek için su kaynakları üzerinde oldukça hassas bir şekilde durmak gerekiyor.
Şimdi, belediyeler su kaynaklarının temiz kalması ve... Kullanım hakları üzerinde yaptırımlara sahip ama su kaynaklarını en fazla kirleten kurumlar arasında da belediyeler yer alıyor. Mesela özellikle İzmir'den bahsedersek İzmir'de su kaynaklarıyla ilgili birçok problemimiz söz konusu, bunlardan biri körfez. Körfezi etkileyen kaynaklardan biri, belediyenin çalışmayan veya çalıştırılamayan atık su tesisleridir. Bunun haricinde, Tahtalı Barajı ve Tahtalı Barajı çevresinde içme suyu havzasına karışan lağımlar mevcuttur. 2017 Çevre Durum Raporu'na baktığımızda "İzmir metropol alanı içerisinde büyük kanal projesi çalışmaları tamamlanmıştır. Ancak pek çok ilçemizin kanalizasyon ve arıtma şebekeleri olmadığı için atıklarını direkt olarak en yakın alıcı ortamlara vermekte ve böylece yüzeysel su kaynaklarını hızla kirletmektedir." diye bir ibare var. Şimdi, bunu değerlendirdiğimiz zaman içme suyu kaynaklarının ne durumda olduğunu açık ve net görüyoruz. İzmir'de var olan bu durum Türkiye genelinde de yer yer karşımıza çıkıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Hatip.
HASAN KALYONCU (Devamla) - Azalan su kaynakları kirlilikle de karşı karşıya kaldığında ileride Türkiye'nin geleceği açısından oldukça büyük problem oluşturmaktadır. Bakırçay, Nif çayı, Küçük Menderes ve Gediz nehirlerinde kirlenmenin sebeplerinden biri evsel atık sularıdır, bunlar da belediyelerin kontrolü altında olması gereken yerlerdir. Son elli yıl içerisinde Burdur, Antalya, Konya, Mersin, Hatay ve Afyonkarahisar'da 36 tane göl kurumuştur. Şu anda da 14 gölün kurumayla karşı karşıya kaldığını biliyoruz. Bugün Eğirdir Gölü'nde, Beyşehir Gölü'nde kuraklıkla ilgili büyük problemler yaşanmaktadır. Eğirdir Gölü'nde yaklaşık 200 metreye kadar çekilmeler söz konusudur.
Bunların hepsini göz önünde bulundurarak ve su konusunda bakanlıklar arasındaki karmaşayı da ortadan kaldırarak Türkiye'ye millî bir su kanunu veya millî bir su politikası oluşturmamız gerekmektedir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)