| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 10.10.2018 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de sözlerime Kerbelâ şehitlerini rahmetle anarak başlıyorum. Aynı zamanda, her ne şart altında olursa olsun, terörle mücadelede kaybettiğimiz gerek güvenlik güçlerimizi gerek vatandaşlarımızı, korucularımızı, tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum; gazilerimize de hayırlı uzun ömür ve sağlık diliyorum.
Türkiye'de hâkim güç yapısının yani Hükûmetin ekonomik gerekçelere kayıtsız kaldığı bir dönemin içerisindeyiz. Ekonomide bardağın dolu tarafının kalmadığı bir sürece doğru hızla gitmekteyiz. Kredi derecelendirme kuruluşları kredi notunu düşürmekte ve yatırım yapılabilirlik durumunu da bir alt seviyeye çekmektedir. Yatırımcı bankalar, Türkiye ile Güney Afrika ve Brezilya'yı aynı riskli gelişen üç piyasa arasında sıralamıştır.
Küresel kurumlar dışında ulusal kuruluşlarımız da ekonominin kötüye gidişine dair maalesef farklı şeyler söylemiyor. Düzenli olarak TÜİK'in ölçtüğü Ekonomik Güven Endeksi son beş yılın en düşük seviyesini görmüştür.
Ekonominin krizde olduğunu gösteren bir başka gösterge de Türk lirasının olağandışı değer kaybıdır. Türk lirası 2018'de Amerikan doları karşısında yaklaşık yüzde 50 değer kaybetmiştir. Böylece Türk lirası, Arjantin pesosundan sonra, en fazla değer kaybeden, en kötü performans gösteren para birimleri arasında yerini aldı. Türk lirasındaki düşüş, dolar ve euro cinsinden borcu bulunan özel sektörü etkilemekle birlikte ülkenin tümünü ekonomik bir kaosa doğru sürüklemektedir. 2010 yılının başlarında "1 TL 1 dolar olur mu?" tartışmalarının yapıldığı Türkiye'de ne yazık ki dolar bugün 6 TL'yi geçmiştir. Ağustos 2013'te 1,90 seviyelerinde olan dolar kuru son beş yıldır istikrarlı bir biçimde yükselmektedir. Türk lirasını gelişmekte olan ülke paraları içinde en çok değer kaybeden para birimi hâline getiren bu sürece etki eden faktörlerin tespitinin yapılarak çözümünün sağlanması, titizlikle sürdürülmesi gereken ivedi bir çalışmayı zorunlu kılmaktadır.
Ekonomide cari açık ve vergi sistemi gibi bir türlü çözülemeyen yapısal sorunlar Türk lirasını giderek daha kırılgan hâle getirmiştir. En son mayıs ayında açıklanan Türkiye'nin cari açığı son on iki ayda 57 milyar 637 milyon dolara çıkmıştır. Bu dönemde uluslararası doğrudan yatırımların girişinde ise büyük azalma olmuştur. 2017'de uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 19 azalırken 2018'in ilk altı ayında yüzde 20 azalmıştır. Türkiye'nin tüketerek ve dış borçla büyüyen ekonomisi son dönemde çift hanelere çıkan enflasyonla alarm vermeye başlamıştır. Eylül ayında enflasyon yıllık yüzde 24, üretici endeksinde yüzde 46'lara ulaşmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, ne Merkez Bankasının verdiği kur hedefleri, büyüme hedefleri ne de enflasyon hedefleri maalesef tutmamıştır. Kurda tarihî seviyeler ve enflasyonda yükseliş trendinin devam etmesi hâlinde Türkiye açısından en korkulan senaryo, hem bankacılık sektörü hem de reel sektörü içine alan bir kredi krizi yaşaması ihtimalidir. Zira Türk şirketlerinin yurt dışı kaynaklı borçları artan döviz kurlarıyla birlikte çok ağır bir yüke dönüşmüş durumdadır. Dolar kurundaki her 1 kuruşluk artışın toplam dış borç miktarını 4,2 milyar TL artırdığı ne yazık ki göz ardı edilemeyecek ölçüde önemli bir husustur. Şirketlerin yüksek faiz nedeniyle yeni yatırım yapmadığı, yüksek enflasyon nedeniyle üretim maliyetlerinin yükseldiği ve tüketici taleplerinin düştüğü böyle bir ortamda Türkiye'nin ekonomide yükseliş başarısı gösteremeyeceği aşikârdır. Bu nedenle, ciddi bir yavaşlamayla birlikte kurdaki yükselişin kredi krizine dönüşmesi hâlinde acil kaynak bulunması gerekecektir.
Açıkladığımız nedenlerle, döviz kurundaki artışların önlenmesi, siyasi, iktisadi ve hukuksal uygulamaların yarattığı neticelerden biri olan ekonomik kriz gerçekliğiyle mücadele edilmesi, ortak akılla hareket edilerek derinleşen ekonomik krizin önüne geçilmesi ve ekonomik çözüm modeli geliştirilip uygulanması şarttır. Bugün de görüyoruz, bizler McKinsey gibi danışman firmaların marifetiyle Türk ekonomisini düzlüğe çıkarmaya çalışıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Ben şunu ilave etmek istiyorum: Bu yüce Meclisin değerli üyelerinin ekonomik krizin çözümüne yönelik bir araştırma komisyonu oluşturarak bu işe bir katkı sağlayacağı, çözümü Mecliste aramanın, Mecliste bulmanın daha doğru olacağı kanaatindeyim. Yüce Türk milleti de biz milletvekillerinden bu çatı altında bu önemli soruna müşterek bir çözüm bulmamızı bekliyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Meclisin açılış konuşmasında da belirttiği gibi, gelin hep beraber ülkenin sorunlarına bir çözüm bulalım diyorum. Biz de buradan muhalefet olarak diyoruz ki: Ülkenin içinde bulunduğu bu durum itibarıyla her türlü iş birliğine hazırız. Bırakın sağda, solda danışmanlar aramayı, yüce Meclisin bu soruna çözüm bulacağına canıgönülden inanıyorum. Bu önergeye ben sizlerin "evet" oyu vermenizi bekliyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)