GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:8
Tarih:23.07.2018

AK PARTİ GRUBU ADINA BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Yeni yasama döneminin bugün ilk yasama faaliyetine başlayacağız.

Öncelikle, ben, tüm vekillerimize, tüm partilerimize yeni dönemin hayırlı olmasını, toplumumuzun beklentilerine katkı sağlayacak çalışmalar yapmamızı ümit ediyorum.

Aynı şekilde, bugün ilk kez kürsüye çıkan Sayın Meclis Başkan Vekilimizi kutluyorum, başarılı çalışmalar temenni ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün AK PARTİ Grubunun vermiş olduğu grup önerisi, dağıtıldığı ve incelendiği üzere özellikle iki tane kanun teklifinin bu hafta görüşülmesini, bu kanun teklifleri yasalaşmadan da -bir anlamda- Meclisin kapatılmamasını öngörüyor.

Bu kanun tekliflerimizden ilki, çoklukla dile getirilen, terörle mücadelede yargı kuvvetlerimizin, güvenlik güçlerimizin birtakım taleplerini düzenleyen, bununla ilgili tedbir imkânları veren düzenlemeler.

Bir diğer yasamız da... Şu an Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen, sağlık çalışanlarımızın önemli beklentilerini karşılayan, emeklilik haklarını revize eden, onun dışında "bedelli" diye ifade edilen malum yasanın, aynı şekilde, kapsandığı bir kanun teklifi var. Hem olağanüstü hâlin kaldırılmasından sonraki süreçte hem diğer beklentilerin karşılanması teklifinde grup önerimizi verdik. Buna ilişkin, Genel Kurulumuzun kabulü hâlinde bugün terörle mücadele için gerekli olan yasa düzenlemesine başlıyoruz.

Değerli arkadaşlar, az önceki grup önerilerinde de ifade edildi, basından da takip ettik. Bazı partiler, ısrarla olağanüstü hâlin kaldırılmadığını, olağanüstü hâlin bugün gelecek olan kanun teklifiyle beraber bir anlamda kalıcı hâle getirileceği iddiasını ortaya koyuyorlar. Değerli arkadaşlar, iktidar partisinin yaptığı her işe "hayır" demenin bir muhalefet tarzı olmaması lazım. Hatalarımıza, yanlışlarımıza tabii ki "hayır" deyip tartışmak baş tacı ancak daha kanun teklifi gelmeden bu açıklamanın yapılmış olması, konuya ön yargılı yaklaşımın en güzel örneği. Teklif verilmeden önce bazı partilerin sözcülerinin "Olağanüstü hâl kalıcı hâle getiriliyor." demesi, bu tarzı gösteriyor. Bu, doğru bir yaklaşım değil. 29 maddelik teklif incelendiğinde görülecek ki hemen hepsi toplumun beklentisi doğrultusunda hazırlanmış, özellikle anayasal sistem içerisinde kalınmış, evrensel hukuk kurallarına bağlı kalınmış bir teklif.

Bakınız, bizden çok daha küçük bir terör saldırısına maruz kalan Fransa, olağanüstü hâli tam iki yıl devam ettirdi. İki yılın bitiminde de Macron'un duyurusuyla, bir Twitter duyurusuyla "Artık olağanüstü hâli kaldırıyoruz, onun ötesinde bir güvenlik yasası getiriyoruz." demesinden sonra, başta Türk basını olmak üzere, birçok siyasetçi "Aman ne büyük adım, demokratik adım." diye açıklamalar yaptı. Fransa olağanüstü hâli kaldırıp terörle mücadelede bir başka konsept getirdiğinde "Demokratik bir adım, bravo." ama Türk Hükûmeti bunu yaptığı zaman "Vay efendim, bunu niye yapıyoruz?" Bu, makul bir yaklaşım değil.

Teklifi incelediğinizde birçok hususun aslında demokratik bir kazanım olduğunu göreceksiniz. Bir defa, bu teklif asla olağanüstü hâlin devamı falan değil. Olağanüstü hâl, bambaşka bir konsept, bambaşka bir anayasal sistem ama şimdiki getirilen teklif, sıkıyönetimin kaldırılmasından tutun da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki ara buluculuğa kadar birçok konunun makul yaklaşıldığında zaten kabul göreceği bir sistem. O yüzden, bu kanunu olağanüstü hâlin yerine ikame edilen bir kanun gibi görmeyi çok ön yargıyla yaklaşılan bir mesele olarak düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, bazı konular ortak değerlerimizdir. Terörle mücadelede PKK öyle başarısız hâle geldi ki neredeyse adım atamaz hâle geldi. O yüzden, bu mücadelemizin inkıtaya uğramadan, PKK'nın yok olması seyrine yasama faaliyetleriyle katkı sağlamamız lazım. Devletimiz, FETÖ'den çok büyük oranda sıyrıldı, arındı. Bunun devam etmesi lazım. Biz bunu yok gibi düşünemeyiz. Gözümüzü kapatırsak kendimize gece yaparız. Toplumun gerçeklerini, muhtemel risklerimizi yok edemeyiz. O yüzden diyorum ki: Bu önergemize, bu kanun teklifine, 29 maddeye tek tek bakıldığında, her partinin terörle mücadelede yanımızda olacağını, bu kanuna "evet" diyeceğini, toplumun geleceği adına, güvenliğimiz adına iştiyakla "evet" diyeceğini ümit ediyor, yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)